Anlaşmalı Boşanma Nedir? Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Boşanma Nedir?
Türk Medeni Kanunu md.161 ve devamında düzenlenen boşanma, evliliği sona erdiren sebeplerden bir tanesidir.
Evliliğin sona ermesi birçok şekilde olup, eşlerin hayatta olması halinde sona erme, boşanma şeklinde olacaktır. Boşanmanın genel ve özel sebepleri öngörülmüş, bu sebepler kanunda sayılmıştır. Ancak sayılan sebeplerin varlığı halinde boşanma mümkün olup, davayı da eşlerden en az biri veya çok istisnai durumlarda yasal temsilcileri açabilir.
Kaç Çeşit Boşanma Vardır?
Boşanma; anlaşmalı ve çekişmeli boşanma olarak ikiye ayrılmaktadır.
Anlaşmalı Boşanma Nedir?
Eşlerin boşanma hususunda anlaşıp, hür iradeleriyle aralarındaki evlilik ilişkisine son vermelerine anlaşmalı boşanma denir. TMK m.166’3’te düzenlenmiştir ve hükümde kanun koyucu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını karine olarak kabul etmiş, hâkime aksinin olup olmadığını araştırma yetkisi tanınmamıştır.
Belirtilmelidir ki, tarafların anlaşmış olması kendiliğinden boşanma sonucunu doğurmayacak, boşanma kararının verilebilmesi için bir sebep oluşturabilecektir.
Anlaşmalı Boşanma Şartları Nelerdir?
Eşlerin boşanma konusunda anlaşmaya varıp boşanabilmeleri için bazı koşulların varlığı gereklidir.
- Evlilik ilişkisi en az bir yıl sürmüş olmalıdır. Süre evlenme akdinin yapılmasıyla başlayacaktır.
- Boşanmak için eşlerin birlikte başvurması gereklidir. Eşlerden birinin boşanma davası açması durumunda ise diğer eşin davayı kabul etmiş olması gereklidir.
- Hâkimin boşanma kararı verebilmesi için, tarafları bizzat dinlemesi gerekmektedir. Bu dinlemenin açık bir celsede yapılması gerekmez, celse dışında da dinlenebilir. Fakat nasıl yapılırsa yapılsın zabıtla teşvik dilmesi gerekmektedir.
- Hâkimin kanaati tarafların iradelerini serbestçe verdiklerine dair olmalıdır.
- Hâkim, tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında anlaşmış olduğundan emin olmalıdır. Tarafların da buna ilişkin bir anlaşma(protokol) hazırlamış, hâkimin de bu düzenlemeyi uygun bulmuş olması gereklidir. Hâkimin bu anlaşmayı uygun bulmaması durumunda anlaşmada değişiklikler öngörmesi ve bu değişikliklerin taraflar tarafından da kabul edilmesiyle boşanmanın gerçekleşmesi mümkündür.
Çekişmeli Boşanma Nedir?
Çekişmeli boşanma durumunda, anlaşmalı boşanmanın aksine eşlerden biri boşanmayı istemiyor olmalı veya istiyor olması durumunda da bazı konularda hemfikir olunmaması gerekmektedir.
Yani çekişmeli boşanma, tarafların velayet, nafaka, tazminat gibi boşanmanın temel unsurlarından en az biri sebebiyle uzlaşamaması durumunda tarafların iddia talep ve savunmalarını davacı veya davalı tarafın yerleşim yeri ya da eşlerin son altı aydan beri ikamet ettikleri yerdeki aile mahkemesi huzurunda dile getirdikleri bir boşanma davası türüdür.
Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Kanun koyucu, TMK md.161-166 arasında boşanma sebeplerini düzenlemiştir. Boşanmanın özel sebepleri; md.161 zina, md.162 hayata kast pek kötü muamele ya da onur kırıcı davranış, md.163 küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz yaşam sürme, md.164 terk ve son olarak md.165 akıl hastalığı olarak sayılabilir. Boşanmanın genel sebepleri de; md.166/1-2 evlilik birliğinin temelinden sarsılması, md.166-3 eşlerin boşanma hususunda anlaşmaları ve md.166/4 ortak hayatın kurulamaması ya da fiili ayrılık olarak sayılabilecektir.
Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Boşanma davasının nasıl açılacağı konusu, boşanmanın anlaşmalı veya çekişmeli olmasına göre değişmektedir. Öncelikle her iki davada da boşanma davası açan eş veya eşler, genel veya özel sebeplerden somut bir boşanma sebebi göstermelidir. Anlaşmalı boşanma davasında, tarafların hazırladığı boşanma protokolü aile mahkemesine sunulur, mahkeme tarafından duruşmada onaylanırsa, boşanma kararı verilecektir. Bunun ardından gerekçeli karar yazılıp taraflara veya avukata tebliğ edilip, Nüfus Müdürlüğü’ne de gönderilip resmi kayıtlara işlenecektir.
Çekişmeli boşanma davasını açmak için, davanın dilekçesini hazırlamak ve bu dilekçeyle birlikte davalı tarafın yerleşim yeri, davacı tarafın yerleşim yeri ve tarafların son altı aydan beri ikamet ettikleri yer Aile Hukuk Mahkemesi’nin tevzi bürosuna başvurmak dava sürecini başlatmak için yeterli olacaktır. Dava süreci, dilekçelerin sunulması, delillerin toplanması, tahkikat yapılması ve karar şeklinde ilerleyecek, gerekirse yüksek mahkemelere başvuru yapılabilecektir.
Sonuç olarak taraflar, evlilik akdiyle başlayıp, içinde bulundukları evlilik ilişkisini, aile mahkemesinde açtıkları anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davalarıyla bitirebilirler. Boşanmanın gerçekleşebilmesi için Medeni Kanun’da belirlenen koşullara uyulmalıdır.
Anlaşmalı Boşanmada Taraflardan Biri Gelmezse Ne Olur?
Tarafların boşanma avukatına vekâlet vermesi durumunda, kural olarak duruşmaya katılma zorunluluğu yoktur. Çekişmeli boşanma davasından farklı olarak anlaşmalı boşanma davasında taraflar hazır bulunmalıdır. Hâkim her iki tarafı da dinleyip, hür iradeleriyle boşanma talebinde bulunduklarından emin olacaktır. Anlaşmalı boşanmada taraflardan birinin davada bulunmaması çekişmeli davadaki gibi olağan bir durum olmayacağından, tarafların boşanma konusunda da anlaşması gerektiği ve hâkime sözlü olarak bunu belirtmesi gerektiğinden dava düşecektir.
Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Ödenir Mi?
Bu sorunun cevabı nafakanın iştirak veya yoksulluk nafakası olmasına göre değişmektedir. Yoksulluk nafakası TMK md.175/1’de düzenlenmiş, “Boşanma yüzünden yoksulluğu düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir” şeklinde belirtilmiştir. Anlaşmalı boşanmada, eşlerin mahkemeye sunmak üzere hazırladığı protokolde nafaka konusu da düzenlenir. Bu protokolde yoksulluk nafakası istenmemişse, eşlerin bundan feragat ettiği kabul edilir ve dava sonrasında yoksulluk nafakası için dava açma hakkı bulunmayacaktır.
İştirak nafakası ise, müşterek çocuğun bakım, eğitim ve sağlık masrafları gibi masraflarının karşılanması sebebiyle onun menfaatine yönelik bir nafakadır. TMK md.182/2’de düzenlenen bu nafaka türü, çocuğun velayetinin kendisine verilmediği tarafın, mali gücü oranında çocuğun bakım masraflarına katılmasıyla ilgilidir. Mali gücünün olmadığı durumlarda da iştirak nafakası ödemesine karar verilmeyecektir. Protokolde bu nafakanın yer almasa bile davadan sonra velayet kendine verilmiş olan taraf iştirak nafakası dava açabilecek hatta nafakanın kararlaştırılması ve yeterli olmaması halinde de arttırılmasını talep edebilecektir.
Anlaşmalı Boşanmada Ayrılık Kararı Verilebilir Mi?
TMK md.170/3 ‘e göre dava boşanmaya ilişkin ise, hâkimin takdirine göre, ortak hayatın yeniden kurulmasının mümkün olması durumlarında ayrılık karar verilebilir. Fakat davanın anlaşmaya veya fiili ayrılığa dayanması durumlarında, boşanma veya ayrılık kararı hâkimin takdirine bırakılmamıştır. Şartların gerçekleşmesiyle hâkim boşanmaya karar verecektir. Yine buna benzer olarak dava ayrılığa ilişkin ise boşanmaya karar verilemeyecektir.
Boşanırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Anlaşmalı boşanmanın en önemli unsuru, tarafların hazırladığı boşanma protokolüdür. Boşanma protokolünde düzenlenen konuların, taraflarca müzakere edilerek kararlaştırılması gerekmektedir. Çekişmeli boşanma davasında tarafların, boşanma sebebini hukuki gerekçeye dayandırması önemlidir.