Arabuluculuk
Arabuluculuk, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden çözümlenmesini sağlayan, tarafsız bir üçüncü kişi olan arabulucu tarafından yürütülen bir süreçtir. Türk Hukuku’nda arabuluculuk, özellikle iş hukuku ve ticaret hukuku gibi alanlarda zorunlu bir dava şartı olarak yer almaktadır.
Bu yazıda, arabuluculuğun koşulları, temel ilkeleri, hukuksal rejimi, usulü, sona ermesi, yasal süreci, dava koşulu olarak düzenlendiği durumlar, başvuru süreci, ücreti ve sonuçları ele alınacaktır.
Koşulları
Arabuluculuğun en önemli koşulu, tarafların bu sürece rızalarıyla katılmalarıdır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konular, arabuluculuk kapsamında değerlendirilebilir.
Ancak bazı durumlarda, örneğin aile hukuku veya ceza hukuku gibi alanlarda, arabuluculuğa başvurulması mümkün değildir. Ayrıca, arabuluculuğun bir dava şartı olduğu durumlarda, taraflar mahkemeye başvurmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorundadır.
Arabuluculuğa İlişkin Temel İlkeler
Arabuluculuk sürecinde tarafsızlık, gizlilik, irade serbestisi ve eşitlik ilkeleri esas alınır. Arabulucu, taraflar arasında tarafsız bir şekilde hareket eder ve onların çıkarlarını eşit bir şekilde gözetir.
Süreç boyunca tarafların beyanlarının ve anlaşmanın gizliliği korunur. Arabuluculuğun temel amacı, tarafların kendi çözüm önerilerini üretebilmelerini sağlamaktır. Bu nedenle, irade serbestisi ilkesi gereği, taraflar herhangi bir baskı altında olmadan arabuluculuk sürecine katılmalıdır.
Arabulucuların Bağlı Olduğu Hukuksal Rejim
Arabulucular, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında faaliyet gösterirler. Bu kanun, arabulucuların görevlerini nasıl yerine getireceklerini, etik kurallara nasıl uyacaklarını ve hangi durumlarda sorumlu tutulacaklarını düzenler.
Arabulucular, tarafsızlıklarını korumak ve gizliliği sağlamakla yükümlüdürler. Ayrıca, arabulucuların mesleki yeterliliklerini sağlamak amacıyla belirli eğitim ve sınav süreçlerinden geçmeleri gerekmektedir.
Usul
Arabuluculuk süreci, tarafların arabuluculuk başvurusunda bulunmasıyla başlar. Arabulucu, tarafları dinleyerek uyuşmazlık konusunu tespit eder ve çözüm önerileri sunar.
Süreç boyunca, taraflar arabulucunun önerilerini kabul etmek zorunda değildir; tamamen kendi iradeleriyle hareket ederler. Arabuluculuk süreci, tarafların anlaşmasıyla sonuçlanabileceği gibi, anlaşmazlığın çözülmemesi durumunda da sonlanabilir. Anlaşma sağlandığında, bu anlaşma taraflarca imzalanır ve mahkeme kararı niteliğinde bir belgeye dönüştürülür.
Arabuluculuğun Sona Ermesi
Arabuluculuk süreci, tarafların anlaşmaya varması, bir tarafın süreci sonlandırmak istemesi ya da arabulucunun anlaşma sağlanamayacağını öngörmesi üzerine sona erer.
Anlaşma sağlandığında, taraflar arasında imzalanan anlaşma belgesi, hukuki olarak bağlayıcı hale gelir ve gerektiğinde icra edilebilir. Anlaşma sağlanamadığında ise taraflar, uyuşmazlığı yargıya taşıyabilirler.
Yasal Süreç
Arabuluculuk, bazı hukuki uyuşmazlıklarda dava şartı olarak düzenlenmiştir. Özellikle iş hukuku ve ticaret hukuku gibi alanlarda, tarafların dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmuş olmaları gerekmektedir. Eğer arabuluculuk süreci tamamlanmadan dava açılırsa, mahkeme davayı usulden reddeder ve tarafları arabuluculuğa yönlendirir.
Arabuluculuk Dava Koşulu Olan Dava ve İşler
Türk Hukuku’nda, işçi ve işveren uyuşmazlıkları, ticari uyuşmazlıklar ve tüketici uyuşmazlıkları gibi bazı uyuşmazlık türlerinde arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir. Bu tür uyuşmazlıklarda, tarafların önce arabuluculuğa başvurmaları ve arabuluculuk sürecini tamamlamaları zorunludur. Aksi takdirde, mahkemeler dava açılmadan önce arabuluculuğun tamamlanmasını talep edebilir.
Başvuru
Arabuluculuğa başvuru, taraflardan birinin arabulucuya veya arabuluculuk bürosuna başvurmasıyla yapılır.
Başvuru, genellikle karşı tarafın rızası alınarak gerçekleştirilir. Zorunlu arabuluculuk hallerinde ise başvuru yapılmadan dava açılması mümkün değildir. Başvurunun ardından, arabulucu tarafları bir araya getirerek süreci başlatır.
Arabuluculuk Ücreti
Arabuluculuk ücreti, genellikle taraflar arasında paylaştırılır. Ücret, arabulucunun harcadığı zaman ve emeğe göre belirlenir. Zorunlu arabuluculuk hallerinde, belirli ücret tarifeleri uygulanır ve bu ücretler taraflarca eşit olarak ödenir. Ancak, taraflar arasında yapılan anlaşma çerçevesinde, ücretin nasıl paylaştırılacağı konusunda farklı düzenlemeler de yapılabilir.
Arabuluculuk Sonuçları
Arabuluculuk süreci sonucunda taraflar arasında varılan anlaşma, hukuki olarak bağlayıcıdır ve mahkeme kararı niteliğindedir. Bu anlaşma, taraflar arasında kesinleşmiş bir çözüm sağlar ve icra edilebilir. Eğer anlaşma sağlanamazsa, taraflar uyuşmazlığı yargıya taşıyabilir ve dava sürecine devam edebilir. Arabuluculuk süreci, tarafların mahkemeye gitmeden uyuşmazlıklarını çözmelerine olanak tanıdığı için, zaman ve maliyet açısından önemli avantajlar sunar.
Arabuluculuk, Türk Hukuku’nda giderek daha fazla önem kazanan bir çözüm yolu olarak öne çıkmaktadır. Tarafların iradelerine saygı gösterilerek yürütülen bu süreç, uyuşmazlıkların barışçıl bir şekilde çözülmesini sağlamaktadır.
Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN