Blog

Çalışma Hürriyetini İhlal Edebilecek 7 Durum

Anayasa’nın 48. maddesine göre; “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır. ” Türk Ceza Kanunu’nun 117. maddesi bu madde ile çalışma ve sözleşme hürriyetini güvence altına almayı amaçlamıştır.

TCK.’nın 117. maddesinin 1. fıkrası; “Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikayeti halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.” ifadesiyle iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu ve cezasını düzenlemiştir. Bu fıkranın soruşturması şikayete bağlıdır.

Bu maddenin ikinci fıkrası ise; “Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adlî para cezası verilir.” ifadesiyle belirli koşullardaki kişileri insan onuru ile bağdaşmayacak şekilde çalıştıran kişileri cezalandırmaktadır. Bu fıkra ile kişilerin çalışma ortamında sömürülmesinin önüne geçilmesi hedeflenmiştir.

TCK.’nın 117. maddesinin 3. fıkrası; “Yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlara düşürmek üzere bir kimseyi tedarik veya sevk veya bir yerden diğer bir yere nakleden kişiye de aynı ceza verilir.” ifadesine yer vermiş olup bu fıkrada sayılan fiiller de suç sayılmıştır.

Aynı maddenin 4. fıkrası ise farklı bir suçu izah etmiştir. Bu fıkraya göre; “Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.”

Yazımızın bu kısmında;

  • “Sizin Arabalarınızı Aydın’da Yakarım, Hepinizi Dayaktan Geçiririm, Araçlarınızı Servise Çıkartmam”
  • İşçiden boş senet istenmesi aksi takdirde işten çıkarılacağı,
  • “Bu Dükkana 3 Gün Mühlet, 3 Gün Sonra Bu Dükkan Buradan Kalkacak”
  • “Sen Başka Yere Git, Burada Simit Satamazsın, Eğer Gitmezsen Simit Arabanla Denize Atarız”
  • “Çalışırsan Seni Öldürürüm”
  • “…burada size ekmek yedirmeyiz, mekanı başınıza yıkacağız…”
  • “Sana yapacağımı biliyorum benden çekeceğin var seni burada çalıştırmayacağım”

şeklindeki ibarelerin iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunun unsurlarını oluşturduğuna dair 7 adet Yargıtay kararına yer veriyoruz.

İş Ve Çalışma Hürriyetini İhlal Edebilecek Suç Unsurları

  • “Sizin Arabalarınızı Aydın’da Yakarım, Hepinizi Dayaktan Geçiririm, Araçlarınızı Servise Çıkartmam”: İş hayatında eski çalışana rekabet yasağı konulması mümkünken bu durum haricinde rekabet halindeki bireylerden birinin bir diğerinin çalışmasını önlemesi iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturmaktadır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi de 2013/17797 Esas, 2015/32049 Karar sayılı kararında; sanığın, aynı işi yaptığı ve rekabet halindeki mağdura söylediği ve tanık Ferhat tarafından da doğrulanan “sizin arabalarınızı Aydın’da yakarım, hepinizi dayaktan geçiririm, araçlarınızı servise çıkartmam” biçimindeki sözlerinin TCK’nin 117/1. madde ve fıkrasına uyduğunu ifade etmiştir.

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ 2013/17797 Esas, 2015/32049 Karar, 24.06.2015 Tarih

ÖZETİ: Sanığın, aynı işi yaptığı ve rekabet halindeki mağdura söylediği ve tanık Ferhat tarafından da doğrulanan “sizin arabalarınızı Aydın’da yakarım, hepinizi dayaktan geçiririm, araçlarınızı servise çıkartmam” biçimindeki sözlerinin TCK’nin 117/1. madde ve fıkrasına uyduğu halde, yanlış nitelendirmeyle sanığın tehdit suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırıdır.

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan sanık hakkında CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanamayacağı belirlenerek dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Sanığın, aynı işi yaptığı ve rekabet halindeki mağdura söylediği ve tanık Ferhat tarafından da doğrulanan “sizin arabalarınızı Aydın’da yakarım, hepinizi dayaktan geçiririm, araçlarınızı servise çıkartmam” biçimindeki sözlerinin TCK’nin 117/1. madde ve fıkrasına uyduğu halde, yanlış nitelendirmeyle sanığın tehdit suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,

Kanuna aykırı ve sanık H.. H..’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

  • İşçiden boş senet istenmesi aksi takdirde işten çıkarılacağı: Bazı işyerlerinde işverenler işçiyi işe alırken işçiden senet almaktadırlar. İşverenler bu senetleri teminat olarak aldığını belirtse de kötüniyetli işverenler işçilerden aldığı bu senetleri işçinin işten çıkmasını takiben icra takibine koyarak işçiye zarar vermektedir. Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/6498 Esas, 2020/1716 Karar sayılı kararında; uygulanacak cezalar gibi durumlarda şirket bütçesinden bir ödeme yapılmamasını önlemek amacıyla, alacaklısı, tarihi ve miktarı olmayan senetler alınmasını, vermek istemeyenlerin işten çıkarılacağının söylenmesini iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturduğunu ortaya koymuştur.

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ 2018/6498 Esas, 2020/1716 Karar, 21.01.2020 Tarih

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: -boş senet-

1- Müşteki Ankara … vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;

Suçtan doğrudan zarar görmediği, bu nedenle davaya katılma ve Kanun yoluna başvurmak hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca müşteki Ankara …’nün tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,

2- Katılanlar ……’ın temyiz taleplerinin incelenmesinde;

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Ankara … yetkililerinin kamu görevinin yürütülmesi ile ilgili olarak işlendiği iddia edilen suç nedeniyle katılanlarca yapılan ihbar ve şikayetleri süresi içerisinde CMK’nın 158/4. maddesi uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığına ilettiğinin anlaşılması karşısında yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de;

İhaleyi kazanan firma yetkilisi olan sanıklar … ve ….’ün şikayetçilerden kıdem tazminatı, iş kazası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan uygulanacak cezalar gibi durumlarda şirket bütçesinden bir ödeme yapılmamasını önlemek amacıyla, alacaklısı, tarihi ve miktarı olmayan senetler alınacağını, vermek istemeyenlerin işten çıkarılacağını söyledikleri iddia edilen olayda, sanıkların eyleminin TCK’nin 119. maddesi kapsamında birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olup olmadığı tartışılarak, suçun kovuşturulmasının şikayet koşuluna bağlı olmadığı tespit edilmeksizin şikayetin süresinde olmadığı gerekçesi ile kamu davasının düşmesine karar verilmesi,

Kanuna aykırı, katılanlar …, …, …’ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, 21/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

  • “Bu Dükkana 3 Gün Mühlet, 3 Gün Sonra Bu Dükkan Buradan Kalkacak”: İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu en çok eşler arasında ve işveren ile eski çalışanları arasında görülmektedir. Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/17005 Esas, 2017/ 25379 Karar sayılı kararında; eski işverenin katılanın iş yerine gidip “bu dükkana 3 gün mühlet, 3 gün sonra bu dükkan buradan kalkacak” biçimindeki sözleri söylediğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK’nin 117/1. maddesinin de tanımlanan iş ve çalışma hürriyetinin ihlâli suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasını hukuka aykırı bulmuştur.

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ 2014/17005 Esas, 2017/25379 Karar, 22.11.2017 Tarih

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Sanığın adli sicil kaydında yer alan Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1281- 2008/542 E/K sayılı ilamı ile nitelikli hırsızlık suçundan TCK’nin 142/1. maddesi gereğince verilen 2 yıl 6 ay hapis cezası yerine, TCK’nin 142/1-b maddesi gereğince verilmiş 2 yıl hapis tekerrüre esas alınmış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış ve başkaca nedenlerde yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Hakkında temyiz isteği bulunmayan sanık …’ın katılanın eski çalışanı olup katılana yakın yerde çalıştığı, katılanın sanık … ile aralarındaki husumet nedeni ile sanık …’ın yanına yine temyiz incelemesine konu olmayan ve sanık …’ın erkek arkadaşı sanık … ile birlikte katılanın iş yerine gidip “bu dükkana 3 gün mühlet, 3 gün sonra bu dükkan buradan kalkacak” biçimindeki sözleri söylediğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK’nin 117/1. maddesinin de tanımlanan iş ve çalışma hürriyetinin ihlâli suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,

2-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK’nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK’nin 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,

Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

  • “Burada Simit Satamazsın, Eğer Gitmezsen Simit Arabanla Denize Atarız”: Tehdit fiiline rağmen kişinin iş veya çalışmasına tehdidi umursamadan devam etmesi halinde de tehdidin objektif olarak mağdur üzerinde korku yaratmaya elverişli olması halinde suç oluşacaktır. Tehdit yoluyla iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunun oluşması için tehdit edilen fiilin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Bu örnekte de suçun oluşması için arabanın denize atılması aranmamakta olup kişinin bu şekilde tehdit edilerek onurlu şekilde çalışmasının önüne geçilmesi yeterlidir. Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/47115 Esas, 2017/7574 Karar sayılı kararında da; mağdurun “sen başka yere git, burada simit satamazsın, eğer gitmezsen simit arabanla denize atarız” şeklinde tehdit ettiklerini iddia etmesi karşısında, eylemin TCK’nin 117/1, 119/1-c maddelerinde düzenlenen ” iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle tehdit suçundan hüküm kurulmasını hukuka aykırı bulmuştur.

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ 2014/47115 Esas, 2017/7574 Karar,

14.03.2017 Tarih

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

A- Katılan ….’ün kovuşturma aşamasında 11.09.2012 tarihli dilekçesi ile sanık … hakkında şikayetinin bulunmadığını belirtmesi karşısında, katılanın hükmü temyiz etmeye hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca mağdur …. vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,

B-Sanık … hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelen sanık müdafinin temyiz isteğinin incelenmesinde ise;

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Katılanın kollukta alınan 02/05/2012 tarihli beyanında, sanıkların, çalıştırdıkları işyerinin yanında simit sattığını, sanıkların kendisine “biz zaten burada simit satıyoruz, sen başka yere git, burada simit satamazsın, eğer gitmezsen simit arabanla denize atarız” şeklinde tehdit ettikleri iddia etmesi karşısında, eylemin TCK’nin 117/1, 119/1-c maddelerinde düzenlenen ” iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle tehdit suçundan hüküm kurulması,

2- Kabule göre de;

02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nin 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

  • “Çalışırsan Seni Öldürürüm”: Çalışma kavramı bireylerin ekonomik, sosyal, kültürel ihtiyaçlarını karşılamak için bir işyeri içerisinde belirli bir ücret karşılığında görev ve sorumlulukların üstlenilmesini ifade eder. Yukarıda da açıkladığımız üzere çalışma hürriyeti Anayasa ve Türk Ceza Kanunu tarafından koruma altına alınmıştır. Bu durumda devlet dahil kimsenin bireylerin çalışma hürriyetini ihlal etme hakkı yoktur. 743 sayılı Medeni Kanun’un 159. maddesi, evli kadının ancak kocasının izniyle çalışabileceğini düzenlemişti. Kocanın izin vermemesi durumunda ise kadın mahkemeye başvurabiliyordu. Bu maddenin iptal edilmesiyle eşinin çalışmasına izin vermeyen erkeğin bu fiili iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunu oluşturmaktadır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi de aşağıda yer verilen kararın da eski eşine “çalışırsan seni öldürürüm” diyerek çalışmasını engelleyen erkeğin iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunu işlediğini kabul etmiştir.

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ 2013/29107 Esas, 2015/33156 Karar,

07.09.2015 Tarih

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

İddianamede sanığın mağduru “çalışırsan seni öldürürüm” diyerek tehdit ettiğinin iddia olunması ve mağdurun yargılama aşamasında alınan ifadesinde eski eşi olan sanığın kendisinin çalışmasını istemediğini belirtmesi karşısında, sanığın eyleminin TCK’nin 117/1. maddesinde düzenlenen iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılıp, sonucuna göre mağdurun şikayetinden vazgeçmesi hususu da değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

  • “…Burada Size Ekmek Yedirmeyiz, Mekanı Başınıza Yıkacağız…”: Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından inceleme konusu davada, yerel mahkemenin dosya kapsamında yer alan “…burada size ekmek yedirmeyiz, mekanı başınıza yıkacağız…” sözlerini tehdit olarak kabul etmesi ve bu doğrultuda hüküm kurması, söz konusu eylemin iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin tartışma yapılmadan yerel mahkemece sanıklar hakkında kasten yaralama ve birden fazla kişi tarafından silahla tehdit suçlarına ilişkin mahkumiyet hükmü kurulmasını bozma nedeni olarak kabul etmiştir.

T.C. YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2015/9399 K. 2019/13051 T. 10.7.2019

ÖZET : Dava; kasten yaralama ve birden fazla kişi tarafından silahla tehdit suçlarına ilişkindir. Mahkemece katılanların beyanları arasında bulunan çelişki yöntemince giderilerek hangi beyana ne suretle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması isabetsizdir. Sanıkların, birahane işleten katılanı “…burada size ekmek yedirmeyiz, mekanı başınıza yıkacağız…” şeklinde sözlerle tehdit ettiklerinin iddia ve kabul olunması ile katılanın kovuşturma aşamasında sanıkların asıl amacının mekanına el koymak olduğu şeklinde beyanı karşısında; sanıkların eyleminin TCK’nın 117/1,119/1-a,c maddelerinde düzenlenen iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir.

  • “Sana Yapacağımı Biliyorum Benden Çekeceğin Var Seni Burada Çalıştırmayacağım”: Yine Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından inceleme konusu davada, yerel mahkemenin dosya kapsamında yer alan “Sana yapacağımı biliyorum benden çekeceğin var seni burada çalıştırmayacağım” sözlerini tehdit olarak kabul etmesi ve bu doğrultuda hüküm kurması, söz konusu eylemin iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin tartışma yapılmadan yerel mahkemece sanıklar hakkında kasten yaralama ve birden fazla kişi tarafından silahla tehdit suçlarına ilişkin mahkumiyet hükmü kurulmasını bozma nedeni olarak kabul etmiştir.

T.C. YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2014/32153 K. 2017/16468 T. 1.6.2017

ÖZET : Sanığın daha önceden bıçaklı olarak katılanın işyerine gelip saldırması sebebiyle katılan ve ailesinin sanık hakkında şikayetçi olduğu ,hakkında yapılan şikayet üzerine sanığın karakola çağrıldığı ve ifade verdiği ,bunun üzerine olay tarihinde katılanın annesinin evinin önüne gidip “Sana yapacağımı biliyorum benden çekeceğin var seni burada çalıştırmayacağım” biçimindeki sözlerle tehdit ettiğinin belirtilmesi karşısında, sanığın eyleminin, takibi şikayete bağlı olan TCK’nın 117/1. maddesinin de tanımlanan iş ve çalışma hürriyetinin ihlâli suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan hüküm kurulması, hatalıdır.

Sonuç olarak günümüzde hayatımızın uzun bir zaman dilimi çalışarak geçmektedir. İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturan sebeplerle karşılaşıldığı zaman alanında uzman avukatlara başvurulması güvenli bir çalışma hayatının sağlanması bakımından önemlidir. İş ve çalışma hürriyetinizin ihlal edildiğine dair düşüncelerinizin mevcut olması halinde bu hususta iş hukuku uzmanı avukatlarımızla iletişim kurarak bu durumun cezai boyutu bakımından hukuki destek alabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu