Kamu Hukuku

Delil Yasakları Nelerdir?

Delil yasaklan, kişi hak ve özgürlüklerini korumak için delillerin elde edilmesine ve değerlendirilmesine getirilen sınırlamalardır.

Anayasa’ya göre, yasaya ay kın olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez (AY m. 38/6). Bu bir anayasal emirdir. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, yüklenen suç. hukuka uygun bir biçimde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.

Bu bakımdan kamu davası açarken yeterli şüpheyi ortaya koyan delillerin, koruma tedbirlerine başvurulurken aranan şüphe derecelerini ispatlayan delillerin veya mahkûmiyette şüphenin yenildiğini gösteren delillerin hukuka uygun elde edilmiş olması gerekir.

Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller hükme esas alınmaz. Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykın yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi de zorunludur.

Hukuka Aykırılık Kesin Olarak Saptanamazsa Ne Olur?

Genel kabul gören görüşe göre, hukuka aykırılığın kesin olarak ispatlanamaması durumunda, hukuka aykırılığın bulunduğu yönünde karar verilmelidir. Örneğin delilin hukuka uygun yollarla toplandığı ispatlanamıyorsa yasak delil olduğu kabul edilmelidir.

Delil Yasakların Türleri Nelerdir?

Delil yasakları, “delil elde etme yasakları” ve “delil değerlendirme yasakları” olmak üzere ikiye ayrılır:

Delil Elde Etme Yasakları

Delil elde etme yasakları; konuda, araçta, yöntemde ve nispi yasaklar olmak üzere dörde ayrılmaktadır:

Delil Elde Etme Yasakları

İspat Konusu Yasaklar

Delillerin elde edilmesinde, bazı bilgilerin konuları nedeniyle delil olarak kullanılması yasaktır. Örneğin uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz.

Devlet sırrında veya meslek sırrında, açıklamada bulunma izni verilmediği sürece bu sırlar ispat konusu yasak niteliği taşımaktadır.

Yine, müdafii hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.

İspat Aracı Yasakları

Delillerin elde edilmesinde bazı araçların kullanılması yasaktır. Örneğin şüpheli veya sanık ile tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektup ve belgeler, bu kimselerin nezdinde ise bunlara el konulamaz.

Dolayısıyla ceza muhakemesinde bu mektup ve belgeler ispat aracı olarak kullanılamaz.

İspat Yöntemi Yasakları

Delillerin elde edilmesinde bazı ispat yöntemlerinin kullanılması yasaktır. Örneğin ifade alma ve sorguda yasak usullere başvurulamaz. Söyle ki:

  • Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır.
  • Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.

Nispi İspat Yasakları

Nispi ispat yasakları, delillerin elde edilmesinin belirli kişi ya da makamlar tarafından gerçekleştirilmesi veya belirli kişilerin emir ve kararı doğrultusunda yerine getirilmesi konusundaki yasaklardır.

Örneğin kolluk görevlileri, şüphelinin aynı olayla ilgili ifadesini bir kez alabilir. Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması gerekirse, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.

Delil Değerlendirme Yasakları

Delil değerlendirme yasağı, delillerin değerlendirme yetkisine sahip kişilerin, toplanan delilleri ispat amacıyla kullanmalarına getirilen sınırlamalardır.

Delil değerlendirme yasağı kapsamında en sık rastlanılan durumlar şunlardır:

Aydınlatma Yükümlülüğünü İhlal

Şüpheli veya sanığın; suçlamayı öğrenme, susma, müdafi seçme ve onun hukuksal yardımından yararlanma, müdafi seçecek durumda olmadığı takdirde kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilmesini isteme, somut delillerin toplanmasını isteme ve delil sunma, yakınlarına haber verilmesini isteme hakları bulunmaktadır.

Bu hakların şüpheli ve sanığa hatırlatılması gerekir. Her ne kadar bu hakların hatırlatılmamasının sonuçları Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirtilmemiş ise de haklar hatırlatılmadan yapılan ifade alma ve sorgu sonucunda ulaşılan deliller, değerlendirme yasağı kapsamındadır ve ispat için kullanılamaz.

Tanıklıkla İlgili Hükümlerin İhlali

Tanıklıktan çekinebilecek olan kimselere, dinlenmeden önce tanıklıktan çekinebileceklerinin bildirilmesi gerekir. Bu husus bildirilmeden alınan beyanlar, delil olarak değerlendirilemez.

Tanıklıktan çekinebilecek olan kişi, duruşmada tanıklıktan çekindiğinde, önceki ifadesine ilişkin tutanak okunamaz.

Koruma Tedbirleriyle İlgili Hükümlerin İhlali

Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz.

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak katalog suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse: bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir. Ancak iletişimi dinlenen kişi dışındaki kişilerin dinlenen araçla yaptıkları konuşmanın dinlenilmesi, kayda alınması ve değerlendirilmesi söz konusu değildir. Zira tedbir, ancak kararda kimliği bulunan kişiyle ve telefonla ilgili olarak uygulanabilir.

Zehirli Ağacın Zehirli Meyvesi İlkesi Ne Demek?

Hukuka aykırı olarak elde edilen delilden yola çıkılarak ulaşılan diğer delillere yasak ağacın zehirli meyvesi denilmektedir.

Türk hukukunda genel kabul gören görüşe göre, hukuka aykırı delilden yola çıkılarak elde edilen deliller da hukuka aykırıdır. Yasal düzenlemeler de bunu doğrulamaktadır (AY m. 38. CMY m. 217/2. ve 206).

Hukuka aykırı delillerden yola çıkılarak ele geçirilen bulgular, başlangıç şüphesi bile oluşturamazlar.

Hukuka Aykırı Delillerin Dosyadan Çıkartılması

Hukuka aykırı delillerin dosyadan çıkartılıp çıkartılamayacağı tartışmalıdır.

Çıkartılması gerektiğini savunanlar, hukuka aykırı delil dosyada durduğu sürece hakimin ondan etkileneceğini ileri sürmektedir.

Karşı görüş ise hukuka aykın delilin dosyadan çıkartılması durumunda yasa yolu denetiminde üst mahkemenin denetim olanağının ortadan kalkacağını savunarak yasak delilin dosyada kalması gerektiğini ileri sürmektedir.

Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu