El Atmanın Önlenmesi Davası Nedir?
El atmanın önlenmesi (müdahalenin men’i) davası, malikin mülkiyet hakkından doğan yetkilerini kullanılmasını haksız olarak engelleyen, kısıtlayan veya güçleştiren kişiye karşı, bu ihlalleri ortadan kaldırmak için açılan davadır.
Davanın amacı, taşınır veya taşınmazı dışarıdan herhangi bir kısıtlama olmaksızın eskiden olduğu gibi kullanmayı sağlamaktır. El atmanın önlenmesi davası ayni bir edim davasıdır. Zira bu dava ayni bir hakka (mülkiyete hakkına) dayanır ve davacı haklı bulunursa davalı mevcut el atmaya son vermeye ya da ileride ortaya çıkacak el atmadan kaçınmaya mahkûm edilir. Haksız el atma devam ettiği sürece bu dava zamanaşımına uğramaz. Ancak
haksız el atma sonucu oluşan zararların tazmini istemi, haksız eylem zamanaşımına tâbidir (TBK m. 72)
El Atmanın Önlenmesi Davası Koşulları
El atmanın önlenmesi davasının açılabilmesi için temel koşul, davanın açılacağı sırada haksız el atmanın sürmesi ya da yakın gelecekte böyle bir el atmanın gerçekleşmesi olasılığının mevcut olmasıdır. Bu nedenle haksız el atma sona ermişse artık bu dava açılamaz.
El atma, hukuka aykırı (haksız) olmalıdır. El atan kişinin bir ayni veya kişisel hakka ya da yasal bir düzenlemeye dayanması (TMK m. 751-752) durumunda, el atma hukuka uygundur. Bu nedenle malik el atmaya katlanmak zorundadır.
Haksız el atma maddi veya manevi şekilde olabilir. Örneğin taşınmazın kullanmasını engelleyecek şekilde komşu taşınmazdan çıkan gübrenin dökülmesi, kanalizasyonun akıtılması, taşınmazın yanında kötü koku veren bir yerin bulunması, bitişik taşınmazda genelevin açılması ya da sürekli ölü yıkanması, ağır koku yayan işkembe ve kokoreç imalathanesinin açılması, gece yarısı yüksek ses ve gürültü kirliği yayan gece kulübünün açılması gibi.
El Atmanın Önlenmesi Davasında Yargılama Usulü
Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme taşınmazlarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Taşınırlarda genel yetki kuralı uygulanır (HMK m. 6/1).
Davacı, kural olarak mülkiyet hakkına el atılan maliktir. Malik, dolaylı veya dolaysız zilyet olabilir. Öğretide sınırlı ayni hak sahiplerinin de bu davayı açabilecekleri kabul edilmektedir. Örneğin irtifak ve teslime bağlı rehin hakkı sahipleri de bu davayı açabilir.
Paylı mülkiyette paydaşın kendi payı için bağımsız dava hakkı olduğu gibi, malın tamamı yönünden bölünemeyen menfaatlerde diğer paydaşları temsilen tek başına dava açabilmesi de mümkündür. Her paydaş payına el atan diğer paydaşa karşı bu davayı açabilir.
Elbirliğiyle mülkiyette ortaklardan her biri mala yapılan el atmanın önlenmesini isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde ortaklardan birinin diğeri aleyhine bu davayı açması mümkün olup bunun için diğer ortakların muvafakatini alması zorunlu değildir. Kendisine satış vaadi yapılmış kimse bu davayı açamaz. Zira bu kimse ayni değil yalnızca kişisel hak sahibidir.
Davalı, mala haksız olarak el atan kişidir. Davalının kusurlu olması aranmaz. Bu bakımdan ayırt etme gücü olmayan kişilere karşı da dava açılabilir. Açılan davada onları yasal temsilcileri temsil eder. Ayni veya kişisel bir hakka veya yasanın verdiği yetkiye dayanarak malda zilyet olanlara karşı bu dava açılamaz. Örneğin aile konutunda kalan malik olmayan eşe karşı bu dava açılamaz. Zira yasal bir yetkiye dayanarak malı kullanmaktadır (TMY m. 194). El atmayı teşvik edenlere karşı da bu dava açılabilir.
İspat Yükü Kime Aittir?
El atmanın önlenmesi davasında ispat yükü kural olarak davacının üzerindedir.
Davacı, mülkiyet hakkından doğan yetkileri kullanmasını davalının haksız olarak engellendiğini, kısıtlandığını veya güçleştirildiğini ispat etmelidir.
Karar
Elatmanın önlenmesi davası kabul edilirse davalının haksız müdahalesine son vermesi emredilir. Bu dava ile ayrıca tazminat (ecrimisil) istenmiş ve koşulları oluşmuşsa tazimata da hükmedilebilir.
Av. Ahmet Ekin & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK