Blog

İcra Takip Yolları Neler?

1. HACİZ YOLUYLA TAKİP

Bir veya birkaç alacaklıyı tatmin eden, takibin başlaması için rehin hakkıyla güvence altına alınmış bir alacağın veya borçlunun belli bir sıfatı taşımasının gerekmediği takip yoludur.

Haciz yoluyla takip ikiye ayrılmakta olup bu konu aşağıda detaylıca incelenecektir.

1.1. İLAMSIZ TAKİP

İlamsız takip, para ve teminat alacakları için geçerli olan bir cebri icra yoludur. Bu cebri icra yoluna başvurabilmek için alacaklıda herhangi bir belgenin, ilamın bulunması gerekmemektedir.

Para ve teminat alacakları ile kiralanan taşınmazların tahliyesi için başvurulabilen ve takibin başlaması için herhangi bir mahkeme kararına ya da rehin hakkıyla güvence altına alınmış bir alacağa gereksinim olmayan icra takibi yoludur.

İlamsız icra takibinde genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yeri icra dairesi olmakla birlikte bu yetki kesin değildir. İlamsız icra takibinde takibe konu sözleşmenin yapıldığı yerdeki icra dairesi de yetkilidir.

Yetkili icra dairesi dışında bir yerde ilamsız icra takibi yapılması halinde 7 gün içerisinde yetki itirazında bulunulabilir. Yetki hususu kamu düzenine aykırılık içermediğinden sebeple icra dairesi, yetkisi bulunup bulunmadığını resen incelememektedir.

İlamsız icra takibinde ilk adım takip talebidir. Bu talebin akabinde icra dairesi tarafından borçluya bir ödeme emri gönderilir. Borçlunun söz konusu ödeme emrine 7 gün içerisinde itirazda bulunma hakkı vardır. Şayet borç bulunmamaktaysa ya da haklı bir nedene dayanmıyorsa borçlunun hak kayıplarını önlemek amacıyla itiraz hakkı bulunmaktadır.

Aleyhine ilamsız takip açılan borçlu, yetkiye, borca ve imzaya itiraz edebilmektedir. Borçlunun ödeme emrine 7 gün içerisinde itiraz etmesi halinde başlatılan icra takibi durur.

Borca, yetkiye ya da imzaya itiraz etmeyen borçlu 7 gün içinde gerçeğe uygun mal beyanında bulunmalıdır. Borçlunun mal beyanında bulunmaması halinde hapis cezası vardır.

Borçlunun itirazı sonrası alacaklı iki yola başvurabilecektir. İşbu yollar şu şekildedir;

  • Alacaklı 6 ay içerisinde İcra Mahkemesine başvurup itirazın kaldırılmasını talep edebilir.
  • Alacaklı 1 yıl içerisinde itirazın iptali davası açabilir.

İtirazın iptali İcra İflas Kanunu madde 68’de şu şekilde düzenlenmiştir;

“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.”

İcra İflas Kanunu madde 68’e göre alacaklı İcra Mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açabilecektir. İşbu davanın açılabilmesi için 68. Maddede sayılan belgelerin en az birinin varlığı gerekmekte olup şu şekildedir;

  1. İmzası İkrar Edilmiş Adi Senet
  2. İmzası Noterlik Tarafından Tasdik Edilmiş Senet
  3. Resmi Dairelerden Veya Yetkili Makamlardan Usulüne Uygun Alınmış Makbuz Veya Belge

Sayılan bu belgelerden birisi alacaklının elinde bulunuyorsa borca itirazdan itibaren 6 ay içerisinde alacaklı itirazın kaldırılması davası açmalıdır.

Şayet bu dava sonucunda itirazın haksızlığı ortaya çıkarsa takip kaldığı yerden devam eder ve borçlu aleyhine kötü niyet tazminatı ve icra inkar tazminatına hükmedilir.

Borçlu başlatılan bu takibe süresi içerisinde itiraz etmezse takip kesinleşir. Takibin kesinleşmesi alacaklıya, borçlunun malvarlığına haciz koyma ve haczedilen malları paraya çevirme hakkı verir.

1.1.1. GENEL HACİZ YOLUYLA TAKİP

Para ve teminat alacakları için başvurabilen ve takibin başlaması için herhangi bir belgeye ya da ispat aracına gereksinim olmayan ilamsız takip yoludur.

Kambiyo senedine, ilama ya da ilam niteliğinde belgeye bağlı olmayan veyahut rehinle de güvence altına alınmayan para ve teminat alacakları için başvurulacak olan takiptir. Burada bahsedilen para Türk parasıdır. Şayet alacak yabancı para birimi cinsindeyse hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği belirtilerek takip işlemi yapılır. Altın alacakları için genel haciz yolu ile takip yoluna başvurulamayacaktır.

Genel haciz yoluyla ilamsız takipte öncelikle alacaklı kişi icra dairesine başvurmalı ve takip talebi vererek takibi başlatmalıdır. Bunun üzerine icra dairesi tarafından borçluya bir ödeme emri gönderilir.

Şayet borçlu 7 gün içerisinde icra dairesine sözlü ya da yazılı itirazda bulunmazsa takip kesinleşir. Borçlunun itiraz etmesi ve itirazının yersiz bulunması sonucu da bu sonuca varılır ve takip kesinleşir. İtiraz haklı bulunursa takip sona erer.

Takibin kesinleşmesinin akabinde borçlu şayet borcunu ödemezse borçlunun borcu değerindeki mallar haczedilir ve alacaklının talebiyle söz konusu mallar satılır, değeri ise alacaklıya ödenir. Borçlunun borcunu ödemeye yetecek kadar malı yoksa alacaklıya aciz belgesi verilecektir.

Takip talebinde bulunması zorunlu unsurlar;

  1. Alacaklının kimliği ve adresi
  2. Borçlunun kimliği ve adresi
  3. Alacak tutarı (takibe konu alacak yabancı para cinsinden ise Türk parasına çevrilmesi mecburidir.)
  4. Alacak faizli ise faizin miktarı ve işlemeye başladığı gün
  5. Senet veya senet yoksa borcun sebebi
  6. Takip yollarından hangisinin seçildiği
  7. Alacaklı veya vekilinin imzası

1.1.2. KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ HACİZ YOLUYLA TAKİP

Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip, bir ilamsız icra yoludur. Alacaklının elinde kambiyo senedi niteliğinde bir belge olması işbu takip yolunun olmazsa olmazıdır.

Kambiyo senetleri kanunda tahdidi olarak sayılmış olup şu şekildedir;

  1. Poliçe
  2. Bono
  3. Çek

Alacaklı bu belgeler ile işbu yola başvurabilecek olup bunlar dışında herhangi bir kıymetli evraka dayanarak bu yola başvuramayacaktır.

Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte de öncelikle alacaklı takip talebini icra dairesine verir ve borçluya ödeme emri tebliğ edilir. Borçlu söz konusu ödeme emrine, kendine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde itirazda bulunabilir. İşbu itiraz, takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle yapılır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu imzaya ve borca itiraz etme hakkına sahiptir.

İtiraz, satış dışındaki takip işlemini durdurmaz. Fakat borçlu, özel talebi ile malların haczini ya da icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için mahkemeden icra takibinin geçici olarak durdurulmasını talep edebilir. Veyahut bazı durumlarda hakim de resen geçici durdurma kararını verebilir.

İcra mahkemesi, işin esasına girerek esas hakkında karar verecektir. Bu karar duruşmada esnasında verilecek olup duruşmalı olarak yapılması zorunludur.

İcra mahkemesi, itirazın reddine karar verirse takibe devam edilir. Takibe devam edilebilmesi için ret kararının kesinleşmesine lüzum yoktur. Mahkemenin verdiği ret kararı şekli anlamda kesin hüküm teşkil etmektedir. Ret kararı sonrası borçlu, istirdat ya da menfi tespit davası açabilecektir.

İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar verirse takip durur ve bu kararın kesinleşmesinin akabinde icra takibi iptal edilir. Verilen karara karşı temyiz kanun yolu açıktır.

a) İmzaya İtiraz:

Borçlu, takibe konu kambiyo senedindeki imzayı inkâr edebilir. İmzaya itiraz, ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yazılı şekilde yapılır. İmzaya itiraz açık bir şekilde yapılmalıdır. İmzaya itiraz edilmemesi halinde imzanın borçluya ait olduğu kabulüne varılır. İmzaya itiraz da icra mahkemesinde duruşmalı şekilde incelenmek zorundadır.

Borçlu, icra mahkemesinde yapılacak olan ilk duruşmada bizzat hazır bulunmak zorundadır. Şayet hazır bulunmazsa ve geçerli bir mazeret sunmazsa alacaklı vekili duruşmaya gelerek davayı takip etmeyeceğini bildirirse dosya HMK 150 uyarınca işlemden kaldırılır.

İtirazın kabulü durumunda alacaklının kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunması halinde, takibe konu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10 oranında para cezasına mahkûm edilir.

Alacaklının genel mahkemelerde dava açması durumunda para cezasının tahsili dava sonuna kadar ertelenir. Alacaklının davayı kazanması halinde para cezası kaldırılır.

İtirazın reddi halinde ise takip durdurulmuşsa, borçlu, takibe konu alacağın % 20’sinden az olmayacak şekilde tazminat ve % 10 oranında para cezasına mahkum edilir.

Şayet borçlu menfi tespit ya da istirdat davası açarsa para cezalarının tahsili dava sonuna ertelenir, davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde hükmedilen tazminatlar kaldırılır.

b) Borca İtiraz:

Borçlunun, imza itirazı dışında, ödeme emrine karşı ulunduğu tüm itirazlar borca itiraz kapsamına girecektir. Örneğin; borcun olmaması, borcun zamanaşımına uğradığı, borcun ödendiği, faiz oranın yanlış olması gibi itirazlar borca itiraz kapsamına girer.

Borca itiraz halinde icra mahkemesi hakimi dosyayı incelemek üzere tarafları en geç 30 gün içerisinde duruşmaya davet eder. Alacaklı ya da vekili duruşmaya katılmazsa icra mahkemesi itiraz edilen borç için takibin durdurulmasına karar verir.

Alacaklı veya vekili çağrıldığı duruşmaya gelmezse icra mahkemesi alacağın itiraz edilen kısmı için takibin geçici olarak durdurulmasına karar verir.

Duruşmaya borçlunun gelmemesi halinde ise hakim borçlunun yokluğunda itirazı inceleyebilir fakat alacaklının incelemeye devam edilmesini kabul etmemesi halinde dosya işlemden kaldırılır.

Yetki itirazında bulunan borçlu yetkili icra dairesini dilekçesinde açıkça belirtmelidir. Hâkim yetkili icra dairesini resen araştırmayacaktır.

Borçlu, borçlu olmadığını, borcun itfa edildiğini ya imhal edildiğini sadece resmi ya da imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge ile ispat yoluna gidebilir. İtirazların tanık ya da yemin gibi delillerle ispatlanmasının imkanı yoktur.

İcra mahkemesinin itirazın kabulüne karar verirse, icra takibi durur. İşbu kararın kesinleşmesi sonucu ise takip iptal edilir.

Borçlunun itirazının kabulü halinde, şayet alacaklı kötü niyetli ya da ağır kusurluysa takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilir.

Takip geçici olarak durdurulmuşsa ve itiraz reddedilmişse takibe konu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla borçlu aleyhine tazminata hükmedilir. İşbu ret kararının temyizi takip işlemlerini durdurmaz. Fakat borçlunun alacağın tamamı için teminat göstermesi halinde, icra takibi temyiz incelemesi sonuçlanıncaya kadar duracaktır.

Borçlunun menfi tespit veya istirdat davası açması halinde tazminatın tahsili dava sonuna ertelenecektir. Borçlunun davası kabul edilirse söz konusu tazminat ödenmeyecektir.

İcra mahkemesinin verdiği itirazın kabulü veya reddi kararlarına karşı temyiz kanun açıktır.

Genel haciz yolundaki hükümler, yukarıdaki özellikler dışında ve bu takibin niteliğine aykırı düşmedikçe kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır.

1.1.3. KİRALANAN TAŞINMAZLARA İLİŞKİN TAKİP

İlamsız icrada kural olarak konu para ve teminat alacaklarıdır. Bunun dışındaki talepler için öncelikle dava açılmalı ve dava sonucu meydana gelen ilam ile ilamlı icra yoluna başvurulmalıdır. Ancak İcra İflas Kanunu bu duruma bir istisna tanımış ve kiraya veren kişiye belirli şartlarla kiralanan taşınmazın ilamsız icra takibi yoluyla tahliyesini talep etme hakkı verilmiştir.

Normal şartlarda kiraya veren bir taşınmazı tahliye ettirmek isterse öncelikle kiracı aleyhine sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açmalıdır. Şayet davayı kazanırsa mahkemeden alacağı ilam ile ilamlı icra takibi yoluna başvuracaktır.

Fakat kanunda düzenlenen bazı hallerde tahliye davasına gerek kalmaksızın direk icra dairesine başvuru ile taşınmazın tahliyesi istenebilecektir. Bu durumlar şu şekildedir;

1-Kira bedelinin ödenmemesi

2-Kira süresinin bitmesi

Kiralayanın ilamsız icra takibi ile taşınmazın tahliyesini isteyebilmesi için yazılı kira sözleşmesine dayanmasına gerek bulunmamaktadır. Kiracı, kira akdinin bulunmadığına ilişkin itirazda bulunabilecek olup bu hususta açıkça bir itirazda bulunmazsa kira sözleşmesi kabul edilmiş sayılır.

Kiralanan taşınmazlara ilişkin takip yolu ile genel haciz yolu hukuki süreç açısından aynıdır. Kiralayan kişi; kira bedelinin ödenmemesi ya da kira sözleşmesinin bitmesi sebeplerinden biri ile kiracıya karşı icra takibi başlatır ve bunun akabinde icra dairesince kiracıya ödeme emri gönderilir.

Kiracının ödeme emrine itiraz süresi;

  • 6 aydan kısa süreli kiralarda, 3 gün
  • 6 aydan uzun süreli kiralarda, 7 gündür

Ödeme emrinde kiracıya iki seçenek gösterilir;

3 veya 7 gün içinde ödeme emrine itiraz edebileceği

30 gün içerisinde ise kira borcu ve fer’ilerini ödeyebileceği

Aynı zamanda ödeme emrinde bu yollardan birine başvurmazsa, kira sözleşmesinin feshedileceği ve kiralananın tahliye edileceği kiracıya ihtar edilir.

Türk Borçlar Kanunu Madde 315: “Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir.

Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar.”

Kiracının bu iki seçeneği de kullanmadığı durumlarda, kiralayan, ihtarda belirtilen süreler geçtikten sonraki 6 ay içerisinde icra mahkemesine başvurarak kiracının tahliyesine karar verilmesini talep edebilir. İcra mahkemesi, kiracının ödeme emrine itiraz etmediğini ve süresi içerisinde ödeme yapmadığını tespit etmesi durumunda tahliye kararı verilir.

1.1.3. ABONELİK SÖZLEŞMESİNE DAYANAN HACİZ YOLUYLA İLAMSIZ TAKİP

Abonelik Sözleşmesine dayanan haciz yoluyla ilamlı takip hukukumuza 19.12.2018 tarihinde; “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun” isimli 7155 Sayılı Kanun girmiştir.

İşbu takip yolunun asıl amacı, abonelik sözleşmelerden kaynaklanan alacakların takibinde, haciz aşamasına kadar işlemlerin elektronik sistemden yürütülmek istenmesidir.

UYAP’ta oluşturulan Merkezi Takip Sistemi (MTS) üzerinden takip başlatılacak olup haciz aşamasına kadar bu yolla yürütülecektir.

Abonelik sözleşmesinin mal veya hizmet sunan tarafın, paradan başka bir talebi varsa bunu işbu yol ile talep edemeyecektir.

Abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarının MTS ile takibi için tüketiciye bir mal ya da hizmet sunulmalı ve bu mal ya da hizmetin bedeli faturalandırılmış olmalı ve bu faturanın talebinde bir sözleşme bulunmalıdır.

Bu takip yolundan sadece abonelik hizmeti veren taraf yararlanacak, takip yolu sadece onun tarafından kullanılacaktır. Abonelik sözleşmesinin diğer ve zayıf tarafı olan tüketiciler ise, alacaklarını genel hükümlere göre takip edecektir

Şartları:

• Bir abonelik sözleşmesinin bulunması gerekir.

• İşbu abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak para alacağı olmalıdır.

• Abonelik sözleşmesine göre tüketiciye sunulmuş bir mal veya hizmet bulunmalıdır ve bedel faturaya yansıtılmış olmalıdır.

• Para alacağı icra / iflas hukuku avukatı aracılığıyla takip edilmelidir.

1.2. İLAMLI TAKİP

Bir kişi hakkının yerine getirilmemesi halinde ya da hakkının ihlal edilmesi halinde ilgili mahkemeye başvuruda bulunarak bu ihlalin giderilmesini talep eder. Dava süreci lehine sonuçlanan kişi mahkemenin verdiği ilam ile birlikte ilamlı icra yoluna başvurabilecektir.

Tanımdan da anlaşıldığı üzere alacaklının ilamlı icra takibi başlatabilmesi için bir mahkeme kararı ya da kanunda belirtilen mahkeme ilamı niteliğinde bir belgenin olması gerekir.

Söz konusu ilam, mahkemeden alınan imzalı ve mühürlü gerekçeli karardır. İlam niteliğindeki belgeler İcra İflas Kanunu’nun 38. Maddesinde şu şekilde sayılmıştır;

  1. Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve
  2. Para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri
  3. İstinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler

İşbu ilam niteliğindeki ilamlar dışında ayrıca özel kanunlarda düzenlenmiş ilam niteliğinde sayılan belgeler de vardır.

İlamlı icra takiplerinde borçluya icra emri gönderilerek söz konusu ilamdaki borcu 7 gün içerisinde ödemediği takdirde ilam hükmünün icra dairesi tarafından zorla yerine getirileceği ihtar edilir. Borçlu yasal süre içerisinde borcunu ödemezse ilamı temyiz etmesi icrayı durdurmayacaktır. Bu sebeple icranın durdurulması için Yargıtay’dan icranın geri bırakılması kararı talep etmelidir. Borçlu icranın geri bırakılması kararını icra dairesine getirene kadar icra dairesinden süre istemelidir.

İlamlı icra takiplerinin yapılabilmesi için zaman aşımı süresi 10 yıldır.

Borçlunun ilamlı icra takibine icra dairesine karşı itiraz etmesi mümkün değildir. Çünkü borç mahkeme kararı ile sabittir. Fakat borçlunun icra mahkemesinde söz konusu borca ilişkin dava hakkı her zaman saklı olacaktır.

İlamlı icra takibinde Türkiye’deki tüm icra daireleri yetkilidir. İlamlı icra takibi Türkiye’deki tüm icra dairelerinde başlatılabilir. İlamlı takipte yetkiye itiraz gibi bir durum söz konusu olmaz.

İlamlı icra takibinin konusu para alacağı olabileceği gibi menkul teslimi, gayrimenkullerin tahliyesi hatta çocuk teslimi ya da çocuk ile kişisel ilişki tesisi gibi konular da olabilir.

İlamlı icra takibinin başlatılabilmesi için kararın kesinleşmesi gerekmez. Fakat bu kuralın birtakım istisnaları bulunmakta olup aşağıda belirtilen ilamların kesinleşmesi şarttır;

  • Taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin ilamlar,
  • Aile ve kişiler hukukuna ilişkin ilamlar,
  • Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmamasına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili ayni haklara ilişkin ilamlar,
  • Menfi tespit davaları ve tazminat ilamları,
  • Sayıştay ilamları.

2. REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

Rehin ayni bir teminat olup taşınırlar ve taşınmazlar üzerinde kurulabilmektedir. Rehin hakkı, bir taşınır ya da taşınmaz üzerinde kurulabilen, alacağın yerine getirilmemesi halinde rehin hakkı sahibine öncelikle bu taşınır ya da taşınmazı paraya çevirerek alacağını elde etme etme yetkisi veren sınırli ayni haktır.

Alacaklı elinde bir teminat olarak rehin bulunduruyorsa öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluna başvurması gerekmektedir.

İcra İflas Kanunu uyarınca ortada rehinle temin edilmiş bir alacak varsa ve alacaklı alacağını almak isterse kural olarak öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte bulunmalıdır.

Bu durumda, rehnedilen mal icra dairesi tarafından satılır ve bedeli ile rehin alacaklısına alacağı ödenir. Şayet alacaklının alacağı bu şekilde tamamen ödenmezse kalan kısım şöşn ilamlı ya da ilamsız haciz yoluna başvurulabilecektir.

Önce Rehne Müracaat Kuralı

Rehin hakkına sahip alacaklı, borçlunun iflasa tabi kişilerden olması durumunda bile İcra İflas Kanun’unun 45 maddesi uyarınca öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaparak alacağını tahsil etmelidir. Aksi takdirde bu yola başvurulmadan yapılacak takipler icra müdürü tarafından reddedilir. Aksi takdirde yapılan takip işlemine karşı şikayet yolu süresiz olarak açıktır.

İşbu kural sadece icra takipleri açısından geçerli olup dava açılmasına engel bir durum yaratmamaktadır.

İstisnalar:

  • Alacağın kambiyo senedine bağlı olması halinde, alacaklı önce rehine müracaat etmeden kambiyo senetlerine özgü takip, iflas yoluyla takip ya da adi haciz yoluyla takibe başvurabilecektir.
  • İpotekle temin edilen faiz ve senelik taksit alacaklarında da önce rehine müracaat edilmeden haciz ya da iflas yoluna başvurulabilecektir.
  • 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 38/A maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin edilmiş alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde direkt haciz yoluna başvurulabilir.
  • Gemiler üzerinde akdi veya kanuni bir rehin hakkı bulunsa dahi direkt iflas yoluyla takip yapılabilir.
  • Şayet alacaklı gemi üzerinde kanuni rehin hakkına sahipse rehin hakkından feragat ederek genel haciz yoluyla takibe ya da kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başvurabilir.

Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip Türleri

1. Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi

1.1. Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamsız Takip

Alacağı taşınır rehniyle sağlanmış ve alacak hakkı bir ilama veya ilam yerine geçen bir belgeye bağlı olmayan alacaklı Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamsız Takip yoluna başvurabilecektir.

İşbu takip de bir takip talebi ile başlar. Takip talebi büyük oranla genel haciz yoluyla takipteki gibidir. Sadece farklı olarak rehinli malın belirtilmiş olması mecburidir. Rehinli mal üçüncü kişiye aitse pek tabi bu kişinin adı da takip talebinde bulunmalıdır.

Takip talebini alan icra müdürü, alacağın veya rehnin varlığını incelemeye yetkili değildir. Takip talebini alan icra müdürü borçluya ve şayet rehin maliki borçlu değilse rehin malikine ödeme emri gönderir.

İşbu ödeme emrinde belirtileceği üzere alacak 15 gün içinde ödenmeli ya da 7 gün içerisinde itiraz yoluna gidilmelidir. Borçlu süresi içinde borcunu ödemez ya da itiraz da etmezse takip kesinleşir.

İtiraz aşamasında rehnin varlığına itiraz edilmesi durumunda, alacaklı takibini, ilamsız icra takibi olarak devam eder

Borçlu süresi içinde ödeme emrine 3 sebeple itiraz edebilir;

  • Rehinin mevcudiyetine itiraz
  • Takip konusu alacağa itiraz.
  • Hem rehinin mevcudiyetine itiraz hem de takip konusu alacağa itiraz.

İtiraz üzerine takip durur. Takibin devamı için alacaklının bu itirazı hükümden düşürmesi mecburidir. İtirazın kaldırılması ve itirazın iptali işe ilgili prosedürler genel haciz yoluyla takip ile aynıdır.

1.2. Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takip

Alacağın ya da rehin hakkının ilam veya ilam niteliğindeki belgeye dayandırılmış olması hâlinde işbu takip yoluna başvurulabilecektir. Takip talebinde söz konusu ilamın bulunması gerekir. Takip talebi üzerine icra müdürü borçluya ve şayet rehinli mal üçüncü kişiye aitse rehinli malın sahibine bu defa icra emri gönderir.

İcra emrini tebliğ alan borçlu ya da rehinli malın sahibi, yedi gün içinde borcu ödemez ve icranın geri bırakıldığına dair bir karar sunmazsa takip kesinleşir.

Rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz aşaması yoktur. Rehinli taşınır mal icra dairesi tarafından paraya çevrilir. Paraya çevirme işlemi için kanunda öngörülen bir süre bulunmaktadır. Paraya çevirme ödeme emrinin tebliğinden itibaren 6 içinde icra müdürlüğüne talepte bulunularak istenmelidir. Bu süre içinde talepte bulunulmadığı takdirde takip düşecektir. Satış sonunda elde edilen paranın paylaştırılması genel hükümlere göre yapılacaktır.

2. Taşınmaz Rehninin Paraya Çevrilmesi

2.1. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip de genel haciz yoluyla takipteki takip talebi ile başlar. Farklı olarak bu takip talebinde hangi taşınmazın ipotek edildiği yazılmalıdır. Şayet taşınmaz üçüncü kişiye aitse onun kimlik ve adresi ile gerekli belgeler de takip talebine eklenir.

Takip bir maximal ipoteğe dayalı ise takip talebine ipoteğin miktarı, cari hesap ve kredi sözleşmesi de eklenmelidir.

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte yetkili icra dairesi genel yetkili icra dairesinden farklı olarak ayrıca ipotekli taşınmazın bulunduğu yer icra dairesi de yetkilidir.

İşbu takip yoluna başvurulduğu takdirde icra dairesi tarafından tapuya bilgi verilerek tapuya şerh konulur. Bu şerhten sonra taşınmazı devralacak kişilere karşı takibe devam edilir.

Takip talebi sonrası borçluya bir ödeme emri gönderilir. Borçlu ödeme emrine 7 gün içerisinde şikayet edebileceği gibi 30 gün içerisinde ödeme de yapabilecektir. Bu süreler içinde itiraz edilmez ve alacak ödenmezse ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe devam edilecektir.

İşbu takibe konu ipotek tesis edilen taşınmazın borçlu dışında üçüncü bir kişiye ait olması hâlinde, ödeme emri hem borçluya hem de taşınmaz malikine gönderilir.

İpotek resmî bir belgeye dayanmaktadır. Bu sebeple ipoteğin varlığına itiraz mümkün olmamakla birlikte sadece alacağa itiraz edilebilecektir.

İtiraz ile takip duracaktır. Takibe devam edilebilmesi için ya alacaklı itirazı kaldırmalı ya da itirazın iptali yoluna başvurulmalıdır. İtirazın iptali talebi icra mahkemesine yöneltilir. İcra mahkemesi, belgeler üzerinden itirazın kaldırılması işlemini inceler.

Takibe itiraz edilmez veya itiraz hükümden düşürülürse, takip kesinleşir. Takip kesinleştikten sonra paraya çevirme yani satış safhasına geçilir. Hacizden sonra bir yıl içerisinde taşınmazın paraya çevrilmesi talep edilmelidir. Edilmediği takdirde satış isteme yetkisi düşecektir.

Aynı alacak için birçok taşınmazın üzerinde ipotek varsa, alacaklı ipotekli taşınmazların tümünün satışını istemek zorundadur. İcra müdürü bu taleple bağlı olmayıp borca yetecek kadar taşınmazı satışa çıkarır.

Satış sonrasında Medeni Kanu’nun derece sistemine göre paylaştırma yapılır.

2.2. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip

Alacak veya ipotek ya da her ikisinin ilam veya ilam niteliğinde bir belgeye dayanması halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe başvurabilecektir. İşbu ilamlı takip yolunda Türkiye’nin bütün yerlerindeki icra daireleri yetkilidir.

Alacaklının takip talebi üzerine icra müdürü, re’sen belgeler üzerinden inceleme yapar ve şayet geçerli nitelikte belgeler varsa borçluya icra emri gönderecektir. İcra emrinin içinde 30 gün içinde borcun ödenmesi gerektiği ihtar edilir. Takip ilama dayandığı için ödeme emrine itiraz edilemeyecektir fakat itfa ve imhal nedenleriyle icra mahkemesine başvuru yaparak icranın geri bırakılması talebinde bulunabilirler.

Süresinde borç ödenmezse ya da icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmezse takip kesinleşir. Kesinleşme safhasından sonra satış ve paraların paylaştırılmasına geçilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu