Özel Hukuk

İş Sözleşmesinin Geçersizliği

İş sözleşmelerinin içeriklerine ilişkin hukuki sınırlar, işveren ve işçinin hak ve yükümlülüklerini koruma amacı güder.

Bu sınırlar, kesin hükümsüzlük ve iptal edilebilirlik olarak iki ana başlık altında toplanabilir.

Kesin Hükümsüzlük

Kesin Hükümsüzlük

İş sözleşmeleri, kanunun mutlak emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan durumlarda kesin olarak hükümsüzdür (TBK m. 27/1). Bu tür sözleşmeler, baştan itibaren geçersiz kabul edilir. Ancak, sözleşmenin hükümlerinden bir kısmının geçersiz olması, diğer hükümlerin geçerliliğini etkilemez. Eğer geçersiz hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılamayacağı açıkça anlaşılıyorsa, sözleşmenin tamamı hükümsüz sayılır (TBK m. 27/2).

Geçersizliği sonradan anlaşılan iş sözleşmesi, iş ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar geçerli bir iş sözleşmesinin bütün hüküm ve sonuçlarını doğurur (TBK m. 394/3). Bu durumda, sözleşme geçmişe etkili olarak değil, geleceğe etkili olarak ortadan kalkar. Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe, iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. Aykırı hükümlerin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Ancak, iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerliliğini korur (STİSK m. 36/1).

İptal Edilebilirlik

İş sözleşmesini yanılma, aldatma veya korkutma sonucu yapan taraf, bu durumu öğrendiği veya korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşmeyi iptal edebilir (TBK m. 39/1). Aşırı yararlanma durumunda, zarar gören taraf, bu hakkını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren beş yıl içinde kullanabilir (TBK m. 28/2).

İptal edilen iş sözleşmesi de geçersiz iş sözleşmesi gibi, iş ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar geçerli bir iş sözleşmesinin bütün hüküm ve sonuçlarını doğurur (TBK m. 394/3). Bu durumda, sözleşme geçmişe etkili olarak değil, geleceğe etkili olarak ortadan kalkar.

Geçersizliğin ve İptalin Sonuçları

İş sözleşmesinin geçersizliği veya iptali durumunda, iş ilişkisinin sürekli ve kişisel niteliği göz önüne alındığında, işçinin iş görme ediminin geri verilmesi mümkün olmadığından, ücretin geri verilmesi gibi adil olmayan sonuçların doğmaması için bu sözleşmelerin ileriye yönelik olarak hüküm doğuracağı kabul edilmiştir.

Bu bağlamda, geçersiz veya iptal edilen iş sözleşmesi, iş ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar geçerli bir sözleşmenin bütün hüküm ve sonuçlarını doğurur.

 Sonuç

İş sözleşmelerinin geçersizliği ve iptali durumlarında, işçi ve işveren arasındaki hukuki ilişkinin korunması amacıyla, bu sözleşmelerin geleceğe yönelik olarak ortadan kalkması ve geçerliliklerinin sona ermesine kadar geçerli bir iş sözleşmesinin hüküm ve sonuçlarını doğurması öngörülmüştür. Bu düzenlemeler, iş ilişkisinin adil ve dengeli bir şekilde sürdürülmesini sağlar.

İş hukukuna ilişkin sorunların çözümü, işçi ve işveren haklarının korunması açısından büyük önem taşır. İş sözleşmelerinin doğru şekilde yorumlanması, işçi haklarının gözetilmesi ve işveren yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gibi konular, hukuki bilgi ve uzmanlık gerektirir.

Bu nedenle, iş hukuku kapsamındaki herhangi bir sorunun ortaya çıkması durumunda, uzman bir avukata başvurulması en doğru yaklaşımdır. Avukatlar, hukuki süreci doğru şekilde yöneterek tarafların haklarını savunur ve adil bir çözümün sağlanmasına katkıda bulunur. Bu sayede, iş ilişkilerinde yaşanan anlaşmazlıkların hukuki çerçevede ve etkin bir şekilde çözülmesi mümkün olur.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Evrim ÜSTÜNDAĞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu