Genel Hukuki Bilgiler

Medeni Usul Hukukunun Temel İlkeleri Nelerdir?

Medeni usul hukukuna ait temel ilkeleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;

Tasarruf İlkesi 

Tasarruf ilkesi, hakimin bir davaya ancak taraflardan birinin istemi üzerine bakabileceğini ve tarafların da bir davayı açmaya, takip etmeye ve sona erdirmeye zorlanamayacağını ifade eder. Tasarruf ilkesinin sonuçları şu şekildedir;

  • Hakim, iki taraftan birinin istemi olmaksızın kendiliğinden bir davayı inceleyeme ve karara bağlayamaz. 
  • Kanunda açıkça belirtilmedikçe hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını istemeye zorlanamaz.
  • Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında, dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam edecektir. Örneğin hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada davacı davadan feragat edebilir.

Taraflarca Getirilme İlkesi

Taraflarca Getirilme İlkesi

Taraflarca getirilme ilkesi, davanın temelini oluşturan olgular ve kanıtların dosyaya sunulmasının tarafların tekelinde olduğunu ve hakimin bu konuda telkin veya teşvikte bulunamayacağını ifade eder. Bu ilkenin sonuçları ise şunlardır;

  • Kanunda öngörülen istisnalar dışında hakim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya olguları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda bile bulunamaz.
  • Davada dayanılan olgu ve delillerin yargılamaya getirilmesi tarafların ödevi olup kanunda belirtilen istisnalar dışında hakim kendiliğinden kanıt toplayamaz.

Ancak istisnai olarak kendiliğinden araştırma ilkesine tabi davalarda hakim tarafların istemleriyle bağlı olmaksızın gerekli incelemeyi yaparak kanıtları toplar.

İstemle Bağlılık İlkesi

İstemle bağlılık ilkesi, hakimin tarafların istemlerinden fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğini ifade eder. Bu ilkenin sonuçları da şunlardır;

  • Hakim, tarafların istem sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Örneğin davacının faiz ya da inkar tazminatı istemi bulunmuyorsa mahkeme faize veya tazminata hükmedemez.
  • Hakimin tarafların istemiyle bağlı olmadığına ilişkin yasa hükmü varsa isteme bağlılık ilkesi uygulanmayacaktır.

Hukuksal Dinlenilme Hakkı

Hukuksal dinlenilme hakkı, yargılamayla ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını; mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve açık olarak gerekçelendirilmesini ifade eder. Bu hak adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuksal dinlenilme hakkı üç ögeyi içerir;

  • Bilgilenme hakkı: Tarafların gerek yargı organları tarafından gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmesi zorunludur.
  • Açıklama ve ispat hakkı: Taraflar, yargılamayla ilgili olarak açıklamada bulunma,  bu çerçevede sav ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptir.
  • Dikkate alınma hakkı: Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirme yapması ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi gerekir. Matbu gerekçe yazılması, bu hakkın ihlali sonucunu doğuracaktır.

Aleniyet İlkesi

Aleniyet İlkesi

Aleniyet ilkesi, yargılamanın gizli olarak değil de kamuya açık olarak yapılmasını ifade eder. Bu ilkenin sonuçları şunlardır;

  • Duruşmaların ve duruşmalarda kararların bildirilmesinin aleni olarak yapılması zorunludur.
  • Aleniyet kural, gizlilik ise istisnadır. Duruşmaların bir kısmının ya da tamamının gizli olarak yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin ya da yargılama ile ilgili kişilerin korunmaya değer üstün bir menfaatinin kesin olarak gerekli kıldığı durumlarda, ilgilinin istemi üzerine veya re’sen mahkemece karar verilebilir.
  • Yargılamada, mahkeme kararı ile oluşan gizliliğin de korunması gerekir. 
  • Aleniyet ilkesi her anlamda aleniyeti içermemektedir. Örneğin duruşma sırasında fotoğraf çekilemez ve hiçbir şekilde ses ve görüntü kaydı yapılamaz.

Dürüst Davranma ve Doğruyu Söyleme Yükümlülüğü

Dürüstlük kuralı, özünde bir medeni hukuk ilkesi olmakla birlikte kişilerin haklarını kullanırken ya da borçlarını ifa ederken başka kişilerle olan ilişkilerde onların güvenini sarsmayacak biçimde namuslu, ahlaklı ve iyi niyetli bir insandan beklenecek şekilde davranma yükümlülüğünü ifade eder. 

Dürüstlük kuralı emredici nitelikte olup taraflar dürüstlük kuralına uymakla yükümlüdürler. Hakim de bu kurala uyulup uyulmadığını re’sen göze alır. Ayrıca bu kuralın bir  görüntüsü olarak taraflar, davanın dayanağı olan olgulara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler. 

Usul Ekonomisi İlkesi

Usul Ekonomisi İlkesi

Bu ilke, yargılamanın hızlı, düzenli ve tutumlu yürütülmesini ifade eder. Usul ekonomisini sağlamak hakimin görevidir. Usul ekonomisi ilkesi gereğince yargılama, düzenli bir biçimde yürütülmeli ve makul süre içinde bitirilmelidir. Yargılamada gereksiz gider yapılmamalıdır. 

Hakimin Davayı Aydınlatma Görevi

Hakimin davayı aydınlatma ödevi, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, hakimin maddi veya hukuksal açıdan belirsiz ya da çelişkili görülen hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabilme, soru sorabilme ve kanıt gösterilmesini isteyebilme olanağını ifade eder. Bu yükümlülük hakimin tarafsızlığını ihlal etmez. 

Hakimin Yargılamayı Sevk ve İdare Etmesi İlkesi

Yargılamayı hakim sevk ve idare eder; yargılama düzeninin bozulmaması için gerekli bütün önlemleri alır. 

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Kübra DEMİR

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu