Özel Hukuk

Poliçenin Ödenmemesinin Sonuçları

Poliçeyi kabul etmiş olan muhatap, poliçe bedelini tamamen veya kısmen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde, zamanaşımı süreleri içinde doğrudan başvurulabilir. Bu noktada, hamil isteğe bağlı olarak ödememe protestosu çekerek diğer başvuru borçlularına da başvurabilir. Ancak muhatap poliçeyi kabul etmemişse, poliçeden kaynaklanan bir borçlu sıfatı olmadığı için ödenmemesinden sorumlu değildir ve dolayısıyla doğrudan başvurulamaz. Bu durumda, hamil, kabul etmeme veya ödememe protestosu çekerek diğer borçlulara başvurabilir.

Muhatap, poliçe borcunu vadesinde ödediğinde, kambiyo ilişkisi sona erer. Bu durumda kambiyo borcu ciranta, avalist ve düzenleyici açısından tamamen sona erer. Ancak poliçe borcunu muhatap dışında bir başka kişi ödemişse, kambiyo ilişkisi devam eder.

Bu durumda, poliçedeki borç sadece ödeme yapan müracaat borçlusundan sonra gelen borçlular için ortadan kalkar. Ancak ödeme yapan müracaat borçlusu, düzenleyen ve kendisinden önce gelen tüm cirantalar, avalistler ve kabul eden muhataba rücu edebilir.

Başvuru (Müracaat) Hakkı

Başvurma hakkı TTK 713. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

 (1) Vadede poliçe ödenmemişse hamil, cirantalara, düzenleyene ve poliçe dolayısıyla taahhüt altına girmiş olan diğer kişilere başvurabilir.

(2) Hamil;

  1. a) Kabulden tamamen veya kısmen kaçınılmış,
  2. b) Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın, muhatap iflas etmiş veya bir ilamla ispatlanmamış olsa da sadece ödemele­rini tatil etmiş veya aleyhindeki herhangi bir icra takibi semeresiz kalmış veya
  3. c) Kabul için arz edilmesi menedilen bir poliçenin dü­zenleyeni iflas etmiş,

olursa vadenin gelmesinden önce de aynı başvurma hakkını haizdir.

Poliçe, muhatap tarafından kabul edilmez veya ödenmezse, hamilin belli şartları yerine getirerek başvurabileceği yollar bulunmaktadır. Poliçenin ana borçlusu kabul eden muhatap olsa da, poliçede imzası bulunan düzenleyen, cirantalar, avalistler ve ödeme yapanlar da poliçe borçluları arasında yer alır.

Poliçe borçluları arasında müteselsil sorumluluk ilkesi geçerlidir. Poliçe vadesinde ödenmediğinde, bu kişiler müteselsil olarak sorumlu olurlar. Hamil, müracaat hakkı kapsamında kendinden önce gelenlere herhangi bir sıra gözetmeksizin başvurabilir. Her bir kişi, kendisinden sonra imza atan diğer kişilere karşı poliçenin ödenmemesi veya kabul edilmemesinden sorumludur (m. 679, 685, 713). Bu sorumluluk müteselsil olup, hamil, bu kişilere sıralarıyla bağlı olmaksızın başvurabilir (m. 724/1-2).

Poliçeden dolayı sorumlu olan kişiler iki gruba ayrılır: “asıl borçlu” ve “başvuru borçluları”. Poliçeyi kabul eden muhatap ve lehine aval verenler asıl borçlulardır. Poliçeyi kabul etmeyen muhatapın poliçeden kaynaklanan bir sorumluluğu olmadığı için borçlu sıfatı taşımaz. Başvuru borçluları ise poliçeyi düzenleyen, cirantalar ve lehine aval veren kişilerdir (m. 724/1). Muhatap poliçeyi kabul etmez veya poliçe bedelini vadesinde ödemezse, hamil cirantalara, düzenleyene ve poliçeden kaynaklanan diğer kişilere başvurabilir (m. 713/1). Başvurma hakkı kapsamında kendisine başvurulan ve poliçe bedelini ödeyen kişi, aynı hakka sahip olarak kendisinden önce gelen borçlulara başvurabilir (m. 726).

Başvuru (Müracaat) Hakkı

Protesto Nedir?

Başvuru haklarının kullanılabilmesi için ayrıca bir protestonun düzenlenmesi gerekir. Hamil bu hakkının doğduğunu kural olarak protestodan başka bir belgeyle ispatlayamaz. Özellikle ödememe protestosunun zamanında çekilmemesi başvuru hakkının kaybı sonucunu doğurur. Türk Ticaret Kanununda protesto 714. madde ve devamında düzenlenmiştir.

Kabul etmeme protestosu, uygun bir şekilde kabule sunulan poliçenin kabul edilmemesi durumunda çekilen bir protestodur. Kabul etmeme nedenleri arasında, muhatapın poliçeyi kabul etmemesi, kabul şeklinin poliçe içeriğinden farklı olması, poliçe üzerindeki kabul kaydının poliçenin iade edilmeden çizilmesi, muhatabın ticaret yeri veya meskeninin bulunamaması veya muhatabın bu adreste bulunmaması gibi durumlar bulunmaktadır.

Kabul etmeme protestosu, poliçenin kabule sunulabileceği süre içinde çekilmelidir. Ancak kabul etmeme protestosu çekmemek, poliçe borçlularına müracaat hakkını düşürmez; ancak bu durumda vadeden önce bu borçlulara başvurma hakkı bulunmamaktadır.

Kabul etmeme protestosu çekildiğinde, hamil vadeyi beklemeden müracaat borçlularına başvurabilir. Ayrıca, hamil bundan sonra poliçeyi muhataba ödeme için ibraza ve ödememe protestosu çekmeye mecbur değildir.

Kabule arzı kanuni veya ihtiyari olarak zorunlu kılınmış poliçelerde, kabul etmeme protestosu zamanında çekilmemişse başvuru hakkı düşer.

Poliçenin kabul edilmemesi durumunda başvuru hakkını kullanmak isteyen hamil, kabul etmeme protestosu çekmek zorundadır. Bu protesto çekildiğinde, ayrıca poliçeyi ödeme için ibraz etme veya ödememe protestosu çekme ihtiyacı yoktur (m. 714/2).

Kabul etmeme protestosu, poliçenin kabule sunulma süresi içinde çekilmelidir (m. 714/2). Belirli bir günde veya belirli bir süre sonra ödenecek poliçelerde, bu protesto en geç vade tarihine kadar çekilmelidir. Görüldükten belirli bir süre sonra ödenecek poliçelerde ise, poliçenin düzenlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde çekilmelidir (m. 691/1, 693/1).

Kabul etmeme protestosu çekilmemesi durumunda, hamil vadeyi bekleyip vadede ödeme talep edebilir ve ödememenin gerçekleşmesi durumunda ödememe protestosu çekerek başvurma hakkını kullanabilir. Ancak, belirli koşullar altında kabule arzı zorunlu olan poliçelerde kabul etmeme protestosu çekilmemesi, hamilin başvuru hakkını kaybetmesine neden olabilir (m. 730/1-b).

Poliçe, ödeme için muhataba ibraz edildiğinde ve muhatap tarafından ödeme tamamen veya kısmen gerçekleşmezse, bu durum ödememe protestosu ile belgelenir. Ödeme için usulüne uygun bir şekilde ibraz edilen poliçenin ödenmemesi durumları, ödememe protestosu ile belirlenir. Örneğin, muhatabın ticaret yeri veya meskeninin bulunamaması veya kendisinin bu adreste olmaması gibi durumlar bu protesto ile belgelenebilir. Ödeme protestosu, ödeme gününü takip eden iki iş günü içinde düzenlenir.

Protesto Nedir?

Ödeme Protestosunun Çekilmesi

Ödeme protestosunun çekilmesi durumunda ortaya çıkan sonuçlar şunlardır:

  • Ödememe protestosu çekildiğinde, zamanaşımı süresi içinde müracaat borçlularına başvurulabilir.
  • Ödememe protestosunun çekilmemesi veya zamanında çekilmemesi, müracaat borçlularına başvuru hakkını düşürür.

Poliçenin vadesinde ödenmemesi durumunda başvuru hakkını kullanmak isteyen hamil, “ödememe protestosu” çekmek zorundadır. Ödememe protestosunun çekilmemesi, başvurma hakkını düşürür. Ayrıca, bu protestonun çekilmesi için kanunda belirlenen süreler içinde çekilmesi gerekmektedir. Şöyle ki;

Belirli bir günde, düzenlenme gününden belirli bir süre sonra ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenecek poliçeler için, ödeme gününü izleyen 2 iş günü içinde çekilmelidir (m. 714/3). Ödeme günü, ödememe protestosu çekilemez. Bu sürelerin geçmesinden sonra çekilen protesto, başvuru hakkının kullanılmasına imkan vermez.

Görüldüğünde ödenecek poliçeler için, düzenlenme gününden itibaren 1 yıl içinde ödenmesi için ibraz edilmelidir (m. 704/1). Bu tür poliçeler için çekilecek ödememe protestosu da en geç bu süre içinde çekilmelidir (m. 714/3). Bu sürenin geçmesinden sonra çekilen protesto, başvuru hakkının kullanılmasına imkan vermez.

Protesto Çekmekten Muafiyet

Bazı durumlarda protesto çekmeye gerek kalmadan müracaat borçlularına başvurmak mümkündür. Bu durumlar şunlardır:

  • Muhatabın veya kabule arzı yasaklanmış poliçenin düzenleyeninin iflas etmesi.
  • Protestodan muafiyet şartının varlığı.

Protestodan muafiyet şartı, müracaat hakkının kullanılmasını kolaylaştıran ve süresi içinde protesto çekilmemesi nedeniyle müracaat hakkının kaybedilmesini önleyen bir kayıttır. Düzenleyen, ciranta ve aval veren, “Masrafsızdır, masrafsız iade olunacaktır,” “Protestosuzdur” gibi bir kayıt ekleyerek protestodan muafiyet şartı getirebilir.

Muafiyet şartını düzenleyen keşideci yazmışsa, bu hüküm tüm müracaat borçlularını bağlar. Keşideci dışındaki bir müracaat borçlusu muafiyet şartı getirmişse, muafiyet şartı sadece bu müracaat borçlusu için geçerli olur.

İhbar

Poliçenin kabul edilmemesi veya ödenmemesi durumunda, hamil, kendi cirantası ile keşideciye, cirantalar ise kendi cirantalarına ihbar etmek zorundadırlar. Her ciranta aldığı ihbarı kendi cirantasına bildirmekle yükümlüdür.

İhbar, noter aracılığıyla veya senedin teslimi suretiyle yapılır. İhbar külfetini yerine getirmemek herhangi bir hak kaybına yol açmaz, ancak ihbar külfetini yerine getirmeyenler bu nedenle doğacak zararlardan senet bedelini aşmamak şartıyla sorumlu olurlar.

Zamanaşımı

Poliçeyi kabul etmiş muhatap ve onun gibi sorumlu olacak kişilere karşı zamanaşımı süresi, vadeden itibaren 3 yıldır.

Hamilin, muhatap dışında keşideci ve cirantalar ile bunlar gibi sorumlu olacak kişelere başvurması noktasında zamanaşımı, protesto tarihinden, protestodan muaf ise vade tarihinden itibaren 1 yıldır.

Ödeme yapan müracaat borçlusunun kendinden sonraki müracaat borçlularına başvurusunda ise zamanaşımı süresi, ödeme tarihinden veya dava tarihinden itibaren 6 aydır.

Bu açıklamalar, kıymetli evrak hukukunun geniş kapsamlı ve detaylı bir konu olduğunu göstermektedir. Herhangi bir hukuki konuda daha fazla bilgi edinmek veya özel bir konuda danışmanlık almak isterseniz, uzman bir hukuk profesyoneline başvurmanız önerilir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Evrim ÜSTÜNDAĞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu