Kamu Hukuku

İcra Hukukunda Takibin Kesinleşmesi

Takibin kesinleşmesi, iki yolla mümkündür. Borçlunun takibe süresinde itiraz etmemesi üzerine başkaca bir işlem yapmaya gerek olmadan takip kesinleşir.

Borçlu takibe itiraz etmiş ise takip borçlunun itirazının kaldırılması veya itirazın iptali yoluyla ortadan kaldırılması halinde takip kesinleşir. Borçlunun kısmi itirazda bulunması halinde takip yalnızca itiraz edilen kısım yönünden durur, itiraz edilmeyen kısım bakımından takip kesinleşir.

İtirazın İptali Davası Nedir?

İtirazın iptali davası, itiraz üzerinde duran takibin devamını sağlamak için genel mahkemelerde açılan dava türüdür. İtirazın iptali davası ile tespit edilen husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.

İtirazın iptali davası açabilmesi için, alacaklının elinde kanunun 68. maddesinde sayılan belgelerden birinin bulunması gerekmez.

İtirazın İptali Davasının Koşulları Nelerdir?

İtirazın İptali davası açılabilmesi için gereken koşullar aşağıda sayılmıştır:

  • Geçerli bir icra takibi yapılmış olmalıdır.
  • Süresi içinde yapılmış geçerli bir itiraz olmalıdır.
  • Davanın açılığı anda alacaklının hukuksal yararının olması gerekir.
  • İtirazın iptali davası bir yıl içerisinde açılmalıdır.
  • Kesin hüküm bulunmamalıdır.

İtirazın İptali Davasında Usul

İtirazın iptali davasında davacı alacaklı davalı ise borçludur.

İtirazın iptali davası, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır. Bu süre hak düşürücüdür; eğer alacaklı davayı bu süre içinde açmazsa mevcut takip düşer. Fakat mevcut takip düşse bile alacaklının bu 1 yıllık süre geçtikten sonra da genel hükümler çerçevesinde alacak davası açma hakkı devam eder.

İtirazın iptali davası icra mahkemesinde değil, genel mahkemelerde açılır ve genel hükümlere göre görülür. Yetkili mahkeme de genel hükümlere göre belirlenir.

İtirazın iptali davası sınırlı inceleme yetkisine sahip olan icra mahkemesinde değil de genel hükümlere göre karar veren genel mahkemelerde görüleceği için bu davada genel ispat ve kanıt kuralları geçerlidir.

İtirazın İptali Davasının Sonuçları

İtirazın iptali davasının sonuçları şunlardır:

  • Davada alacaklının haklı görülmesi. (davanın kabulü)
  • Davada borçlunun haklı görülmesi (davanın reddi).

İtirazın İptali Davasının Sonuçları

İtirazın İptali Davasında Alacaklının Haklı Görülmesi

İtirazın iptali davası neticesinde alacaklıyı haklı görülürse, takibin devamına karar verilir.

Dava açılırken alacaklının bu yönde bir talebi olmuşsa, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla borçluyu icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm eder. İcra inkâr tazminatı, itirazının haksızlığına karar verilen borçlunun haksız yere itiraz ettiği için ödemeye mahkûm edildiği paradır.

Borçlu, mahkeme kararının tefhim veya tebliğinden itibaren üç gün içinde mal beyanında bulunmak zorundadır.

İcra İnkâr Tazminatı İçin Aranan Koşullar Nelerdir?

İcra inkâr tazminatına hükmedilmesi için gereken koşullar şunlardır:

  • Geçerli bir ilamsız takip olmalıdır.
  • Borçlu süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır.
  • Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunmalıdır.
  • Alacaklı dava dilekçesinde açıkça istemde bulunmuş olmalıdır.
  • Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmiş olmalıdır.

İtirazın İptali Davasında Borçlunun Haklı Görülmesi

İtirazın iptali davasında mahkeme davacı alacaklıyı haksız bulursa davayı reddeder. Böylece durmuş olan mevcut takip iptal edilir.

Mahkeme ayrıca, alacaklının bu davayı açmasında kötüniyetli olduğuna kanaat getirirse, alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla alacaklıyı kötüniyet tazminatı ödemeye mahkûm eder. Bu tazminatın söz konusu olabilmesi için alacaklının kötüniyetli olması şarttır.

Kötüniyet Tazminatı İçin Aranan Şartlar Nelerdir?

Kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için üç koşulun bir arada bulunması gerekir:

  • Davanın reddine karar verilmelidir.
  • Alacaklı takibinde haksız ve kötü niyetli görülmelidir.
  • Borçlu cevap layihasında istemde bulunmalıdır.

İtirazın Kaldırılması Talebi Nedir?

İtirazın kaldırılması, alacaklının itirazı hükümden düşürmesi için başvurabileceği bir diğer imkândır. İtirazın kaldırılması bir dava değildir.

İtirazın kaldırılması, icra hukuk mahkemesinde talep edilir. Yetkili icra hukuk mahkemesi, takibin yapıldığı yer icra mahkemesidir. Bu yetki kesin yetkidir.

Alacaklı itirazın kaldırılması yoluna itirazın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 6 ay içerisinde başvurmalıdır. 6 aylık süre kaçırıldığı durumlarda alacaklı, 1 yıllık süreyi kaçırmamışsa itirazın iptali davası açma imkânını kullanabilir.

İtirazın Kesin Kaldırılması

İtirazın kesin kaldırılması yolu, borca itiraz durumunda borçlunun itirazının kaldırılması için icra mahkemesine başvurulmasıdır.

İcra hukuk mahkemesi itirazın kaldırılmasını basit yargılama usulüne göre inceleyerek karara bağlar. İtirazın kaldırılması yargılamasında icra mahkemesince incelemenin mutlaka duruşmalı olarak yapılması zorunludur.

Alacaklı, borçlunun borca itiraz etmesi durumunda bu itirazı hükümden düşürmek amacıyla itirazın kesin kaldırılması yoluna başvurabilir. İtirazın kesin kaldırılmasını talep edecek alacaklının 68. maddede sayılan belgelerden en az birine sahip olması gerekir.

İtirazın Kesin Kaldırılması

İtirazın Kesin Kaldırılması İçin Gerekli Olan Belgeler Nelerdir?

İtirazın kesin kaldırılması için en az birinin gerekli olduğu belgeler şunlardır (İİK m. 68):

  • İmzası borçlu tarafından ikrar edilmiş adi senet,
  • İmzası noterlikçe onaylanmış resmi senet,
  • Resmi dairelerin ve yetkili makamların yetkilileri dâhilinde usulüne uygun verdikleri belgeler,
  • Kredi kurumlarının düzenledikleri belgeler,
  • Resmi makamlar önünde yapılan borç ikrarını içeren belgeler.

Alacaklının Haklı Görülmesi

Mahkeme, alacaklıyı haklı görürse, itirazın kesin kaldırılmasına karar verir. Bu karar üzerine takip kesinleşir. Alacaklı, bundan sonra icra dairesine başvurarak haciz talebinde bulunabilir.

Mahkeme, itirazın kaldırılması talebinin kabulüyle birlikte, borçluyu itiraza konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmeder; bunun için alacaklının talepte bulunması şarttır.

Borçlunun Haklı Görülmesi

Mahkeme, alacaklıyı haksız görürse, yani borçlunun itirazını haklı bulursa, itirazın kaldırılması talebini reddeder. Bu karar üzerine icra takibi düşer.

Mahkeme, itirazın kaldırılması talebini esastan reddederse, alacaklıyı itiraz konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkûm eder; bunun için borçlunun talepte bulunmuş olması şarttır. Mahkeme, itirazın kaldırılması talebini esastan değil de usulden reddederse, alacaklıyı tazminata mahkûm etmez.

Borçlunun gösterdiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkâr edilir ve hâkim de imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirirse alacaklıyı söz konusu senetteki miktarın %10’u oranında para cezasına mahkûm eder.

İtirazın Geçici Kaldırılması

İtirazın geçici kaldırılması yolu, adi bir senede dayanılarak yapılan takipte borçlunun adi senet altındaki imzayı inkâr etmesi durumunda, alacaklının icra mahkemesine başvurarak borçlunun itirazının kaldırılmasını istemesidir.

Alacaklı, itirazın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesinden itirazın geçici kaldırılması isteyebilir.

İtirazın geçici kaldırılması, basit yargılama usulüne göre duruşmalı olarak incelenir. İtirazın geçici kaldırılması, basit yargılama usulüne göre duruşmalı olarak incelenir.

İtirazın Geçici Kaldırılması Talebinin Kabulü

Mahkeme, yapılan inceleme neticesinde söz konusu imzanın borçluya ait olduğuna kanaat getirirse, itirazın geçici kaldırılmasına karar verir. Bu kararla birlikte mahkeme, borçluyu, senetteki alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum eder.

İtirazın geçici kaldırılması kararıyla birlikte borçlu, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum eder; fakat bunun için alacaklının talepte bulunması şarttır.

İtirazın geçici kaldırılmasına karar verilmesi üzerine alacaklı, takibe devam ederek icra dairesinden geçici haciz talep edebilir

İtirazın Geçici Kaldırılması Talebinin Reddi

Mahkeme, yapılan imza incelemesi neticesinde imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın geçici kaldırılmasına karar verir. Bu karar üzerine takip düşer; alacaklı bundan sonra aynı alacak için ilamsız icra yoluna başvuramaz.

Mahkeme, bu kararla birlikte, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla alacaklıyı tazminata mahkum eder; fakat bunun için borçlunun talepte bulunmuş olması şarttır.

Borçtan Kurtulma Davası

Borçtan kurtulma davası, itirazının geçici olarak kaldırılması sonucunda borçlunun, geçici kaldırma kararının kesin kaldırmaya dönüşmesini engellemek için alacaklıya karşı açtığı davadır.

Borçtan kurtulma davası, itirazın geçici kaldırılmasının tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde açılmalıdır.

Borçtan kurtulma davasında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Buna bağlı olarak, bu davada muhakemeye ilişkin genel hükümler uygulanır. Borçtan kurtulma davasında yetkili mahkeme ise icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ya da genel yetki kuralı uyarınca davalının (alacaklının) yerleşim yeri mahkemesidir.

Mahkeme borçlunun haklı olduğuna karar verirse, borçlunun borcunun bulunmadığı bir ilam ile kesin olarak tespit edilmiş olur. Böylece, borçlu hakkında devam eden icra takibi de hükümsüz hale gelir. Alacaklı, takibe konu alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilir.

Mahkeme alacaklının haklı olduğuna karar verirse, borçlunun borcu bir ilam ile kesin olarak tespit edilmiş olur. Bununla birlikte, borçlu, alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilir.

Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu