Tanık Delili
Tanık, taraflar arasında çekişmeli olan olaylar ve durumlarla ilgili olarak görgüsü ya da bilgisi olan kişilerdir. Tanık takdiri bir kanıttır. Taraflar tanığın ifadesini başka kanıtlarla çürütebilirler.
Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir
Kimler Tanık Olabilir?
Kural olarak herkes tanık olarak dinlenebilir. Bunun yaş, yakınlık, ayırt etme gücüne sahip olma gibi bir sınırı yoktur.
Ayırt etme gücüne sahip olmayan kişiler yeminsiz dinlenir. Tanıklık yapan kişi, tanıklık yaptığı olayı gören kişi olmasına gerek yoktur, başkasından duyduğunu ifadesinde verebilir. İstisnası ise isticvap edilen kişiler tanık olarak dinlenemezler.
Tanık Gösterilmesi
Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir.
Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez.
Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır.
Tanıkların Çağırılması
Tanıklar davetiye ile çağırılır. Bu yüzden taraflara, duruşmada tanığı hazır bulundurma yükümlülüğü yüklenemez.
Tanıklara gönderilecek davetiyede;
- Tanığın adı, soyadı ve açık adresi,
- Tarafların ad ve soyadları,
- Tanıklık yapacağı konu,
- Hazır bulunması gereken yer, gün ve saat,
- Gelmemesinin veya gelmesine rağmen tanıklıktan ya da yemin etmekten çekinmesinin hukuki ve cezai sonuçları,
- Adalet Bakanlığınca hazırlanan tarife gereğince ücret ödeneceği yazılır.
Davetiyenin duruşma gününden en az bir hafta önce tebliğ edilmiş olması gerekir. Acele hâllerde tanığın daha önce gelmesine karar verilebilir.
Tanığı davet, gerektiğinde telefon, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, davete rağmen gelmemeye bağlanan sonuçlar, bu durumda uygulanmaz.
Tanıklık Yapma Yükümlülüğü Ne Demek?
Kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak çağrıldığı hâlde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir, gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beş yüz Türk lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur.
Zorla getirtilen tanık, evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse, aleyhine hükmedilen giderler ve disiplin para cezası kaldırılır.
Tanıklığın izne bağlı olduğu durumlar da vardır. Kamu görevlileri, görevlerinden ayrılmış olsalar bile, görevleri gereğince sır olarak saklamak zorunda oldukları hususlar hakkında, sırrın ait olduğu resmî makamın yazılı izni olmadıkça tanık olarak dinlenemezler. Bu izin, milletvekilleri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında Cumhurbaşkanı ve diğerleri hakkında bağlı oldukları bakan veya kuruluşun amiri tarafından verilir.
Bu izin, mahkeme kararı üzerine yazı ile istenir ve izin verilince tanık davet edilerek dinlenir.
Tanıklıktan Kaçınmanın Yaptırımları Nelerdir?
Usulüne uygun olarak çağırılan tanık mazeret bildirmeksizin tanıklıktan kaçınırsa bunun üç tane yaptırımı vardır:
- Zorla getirilme,
- Gelmemelerinin neden olduğu giderleri ödeme,
- Beş yüz TL’ye kadar disiplin para cezası ödeme.
Zorla getirtilen tanık, evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse, aleyhine hükmedilen giderler ve disiplin para cezası kaldırılır.
Tanık, kanuni bir sebep göstermeden tanıklıktan çekinir, yemin etmez veya göstermiş olduğu sebep mahkemece kabul edilmemesine rağmen tanıklık yapmaktan çekinirse beş yüz Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar disiplin para cezasına ve bu yüzden doğan giderleri ödemesine hükmedilerek, yeniden dinlenilmek üzere yargılama başka güne bırakılır.
Tanık kendisine sorulan sorulara cevap vermez veya yemin etmemekte direnirse o mahkemece iki haftayı geçmemek üzere disiplin hapsine mahkûm edilir.
Tanıkların Dinlenmesi
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 259. maddesine göre; “
(1) Tanıklar davaya bakan mahkemede dinlenir.
(2) Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekliyse, tanığın olayın gerçekleştiği veya şeyin bulunduğu yerde dinlenilmesine karar verebilir.
(3) Mahkeme, hasta veya engelli olmasından dolayı gelemeyen tanığı bulunduğu yerde dinler.
(4) Mahkemenin yargı çevresi dışında bulunan tanığın, bulunduğu yer mahkemesi tarafından dinlenmesine karar verilebilir. İstinabe yolu ile dinlenilmesine karar verilen tanığın, nerede, hangi gün ve saatte dinleneceği hususu, talepleri hâlinde taraflara tebliğ edilir.”
Tanıklıktan Çekinme Hakkı
Kanunda açıkça belirtilmiş olan hâllerde, tanık olarak çağrılmış bulunan kimse, tanıklık yapmaktan çekinebilir.
Kişisel nedenlerle tanıklıktan çekinme sebeplerinin varlığı hâlinde, hâkim tanık olarak çağrılmış kimsenin çekinme hakkı bulunduğunu önceden hatırlatır.
Tanıklıktan çekinen kimse, çekinme sebebini ve bu sebebi haklı gösterecek delilini, dinleneceği günden önce yazılı veya davet edildiği duruşmada sözlü olarak bildirmek zorundadır.
Çekinme sebeplerini ve bunun dayanaklarını önceden bildirmiş olan tanık belli günde mahkemeye gelmek zorunda değildir.
Mahkeme, duruşmada bulunan tarafları dinledikten sonra tanıklıktan çekinmenin haklı olup olmadığına karar verir.
Tanıklıktan Çekinme Nedenleri Nelerdir?
Tanıklar, kişisel nedenden dolayı tanıklıktan çekinebilirler:
- İki taraftan birinin nişanlısı
- Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa bile iki taraftan birinin eşi
- Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu
- Taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar
- Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuk
- Üçüncü derece de dahil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa bile kayın hısımları
Kanun gereği sır olarak kalması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimseler, bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler. Örneğin avukatlık kanununa göre avukatlar, öğrendikleri sırları açıklayamazlar. Bu konuda tanıklık yapabilmeleri sadece müvekkillerinin muvafakatine bağlıdır. Fakat müvekkili izin verse dahi vekili tanıklık yapmaktan kaçınabilir. Doktor, noter gibi kimseler de öğrendikleri sırları açıklamaktan kaçınabilirler.
Tanıklar, menfaat ihlali nedeniyle de tanıklıktan çekinebilirler:
- Tanığın beyanı, meslek veya sanatına ait olan sırların ortaya çıkmasına neden olacaksa
- Tanığın beyanı kendisine veya kanunda sayılan kimselerden birine doğrudan doğruya maddi bir zarar verecekse
- Tanığın beyanı kendisinin veya kanunda sayılan kimselerden birinin onur veya saygınlığını ihlal edecek ya da ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına neden olacaksa
Tanıklıktan Çekinme Hakkının İstisnaları
HMK m. 251’e göre aşağıdaki istisnalarda tanıklıktan çekilemez:
- Bir hukuki işlemin yapılması sırasında tanık olarak bulundurulmuş olan kimse o işlemin esası ve içeriği hakkında,
- Aile bireylerinin doğum, ölüm veya evlenmelerinden kaynaklanan olaylar hakkında,
- Aile bireyleri arasında, ailevi ilişkilerden kaynaklanan mali uyuşmazlıklara ilişkin vakıalar hakkında,
- Taraflardan birinin hukuki selefi veya temsilcisi olarak kendisinin yaptığı işler hakkında tanıklıktan çekinilemez.
Av. Ahmet EKİN & Ali Numan ÖZTÜRK