Taşınır Mülkiyeti

Taşınır mülkiyetinin konusunu, nitelikleri bakımından taşınabilen maddi şeyler ve edinmeye elverişli olan, taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçler oluşturmaktadır.
Taşınır eşya, toprağı sabit bağlı olmayan fiziksel veya kimyasal ölçümlerle varlığı katı sıvı veya gaz olarak belirlenebilen, özünde bir değişim olmadan bir yerden başka bir yere götürülebilen aktarılabilen eşyadır.
Doğal güçler ise elektrik, güneş, atom veya hidrojen enerjisi gibi insan gücü dışında varlıkları ve etkileri olan şeylerdir. Doğa gücün edinmeye yani özel mülkiyete konu olabilecek olması ve taşınmaz mülkiyetini kapsama girmiyor olması taşınır mülkiyeti sayılması için yeterlidir.
Taşınır Mülkiyetin Kazanılması
Taşınır mülkiyetinin kazanılması devren kazanma ve aslen kazanma olarak ikiye ayrılmaktadır.
Devren Kazanma
Taşınır mülkiyetinin hukuksal bir işlemle ya da miras yoluyla önceki malikten başka bir kişiye geçirilmesi devren kazanmadır. Taşınır mülkiyetinin bir hukuksal işlemle devren kazanılması için kural olarak hem borçlandırıcı işlemin hem de tasarruf işleminin yapılması gerekir.
Borçlandırıcı işlem, taşınır mülkiyetinin devrinin hukuksal nedenini oluşturur, en geç tasarruf işlemi ile aynı anda yapılır. Satış, bağışlama taahhüdü, vekâlet gibi sağlar arası bir işlem olabileceği gibi vasiyetname gibi ölüme bağlı bir tasarruf da olabilir. Tasarruf işlemi, zilyetliğinin devriyle beraber ayni sözleşmeyi de içerir.
Mülkiyeti Saklı Tutma Sözleşmesi Nedir?
Mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi, mülkiyeti devir amacı güden asıl bir sözleşme gereğince devre konu taşınırın mülkiyetinin taraflarca kararlaştırılan bir koşulun gerçekleşmesine kadar devreden de kalmasının ve zilyetliğinin ise devralına geçilmesinin öngörüldüğü, koşula bağlı ve ayni etkili bir sözleşmedir.
Bu sözleşme sonrasında eşyanın zilyetliğinin alıcıya teslim edilir ancak mülkiyeti kararlaştırılan koşulun gerçekleşmesine kadar satıcı da kalır. Resmî şekle tabidir.
Aslen Kazanma
Taşınır mülkiyetinin aslen kazanılması, önceden hiç kimsenin mülkiyetine tabi olmayan bir mal üzerinde mülkiyet hakkının kazanılması ya da bir mal üzerinde herhangi bir devir işlemi olmadan bir kimsenin mülkiyet hakkını kazanırken diğerinin bu hakkı yitirmesidir.
Sahiplenme Nedir?
Sahiplenme bir kimsenin sahipsiz bir taşınır üzerinde malik olma iradesi ile zilyetliği ele geçirmesidir. Sahiplenme hükümleri yalnızca taşınırlar için uygulanabilir. Daha önce hiç kimsenin mülkiyetinde olmayan mallar ile maliki tarafından terk edilen mallar sahipsiz eşyadır.
Bulunmuş Eşya Nedir?
Sahibi tarafından asıl zilyetliği yitirildikten sonra başkaları tarafından ele geçirilen eşyaya bulunmuş eşya denir. Bulunan eşya sahipli ve eğitilmiş bir eşya olmalıdır. Eşyanın bulunduğu yer oturulan bir ev veya iş yeri ya da kamu hizmeti görülen bir yer olmamalıdır.
Eşyayı bulan kimsenin gerekli bildirimleri yapması ve gerekli özeni göstermesi gereklidir. İlan veya bildirim tarihinden başlayarak beş yıl içinde bulunan şeyin maliki ortaya çıkmamış olmalıdır. Bulunan eşya üzerinde zilyetlik kurulmalıdır.
Define Nedir?
Define, bulunmalarından çok zaman önce gömülmüş ve yasaklanmış olduğu ve duruma göre aşk malikinin olmadığı kesin olarak anlaşılan değerli şeylerdir. Bulunmuş eşyadan farklı olarak define onu bulanın mülkiyetine girmez.
İşleme Nedir?
İşleme bir kimsenin başkasına ait bir şey kullanarak kısmen veya tamamen değiştirilmesi veya şekil veremez sonucu da ortaya çıkan yeni şeydir. Taşınırlardaki işleme, taşınmazdaki ihyaya benzer. İşlenen malın değeri işlerinin emeğinden fazla ise yeni şey malikin olur.
Yeni şey, malike bırakılırsa, emek ile değeri artırılmış bu şey sayesinde malik sebepsiz zenginleşmişse sebepsiz zenginleşme hükümleri saklı tutulur.
Karışma ve Birleşme
Karışma, birden çok kişiye ait farklı nitelikte ki taşınırların tek bir madde olacak şekilde bir araya gelmesidir. Birleşme ise iki ayrı taşınırın eski biçim ve niteliklerini yitirmeksizin tamamen yeni bir şey ortaya çıkacak şekilde bir araya gelmesidir.
Ayrılabilen be yeterince emek harcanmamış şey üzerinde malikler paylı mülkiyete sahip olur. Eğer birleşme ana parça ve bütünleyici parça şeklindeyse o zaman malik ana parçasın maliki sayılır.
Taşınır Mülkiyetin Sona Ermesi
Taşınır mülkiyeti mutlak ve nispi şekilde sona erebilir. Mutlak sona erme, malikin taşınır üzerindeki mülkiyet hakkını kendiliğinden yitirdiği ve bir başkasının da o eşya üzerinde mülkiyet hakkı kazanmadığı durumlardır.
Nispi sona erme, malikin taşınır üzerinde mülkiyet hakkını yedirirken bir başkasının da oysa üzerinde mülkiyet hakkını kazandı durumlara denilmektedir.
Stj. Av. Ezgi Demirocak & Av. Ahmet EKİN