Özel Hukuk

Nafaka Nedir? Nafakanın Türleri Nelerdir?

Nafaka, bir kimsenin geçiminin sağlanması için yapılan maddi katkıdır. Nafaka, hukuksal niteliği bakımından doğrudan yasadan doğan bir borçtur. 

Nafaka alacağının özellikleri şunlardır:

  • Nafaka alacağını her gün doğan ve işleyen alacaklardandır. İşlemiş ve muaccel hale gelmiş nafaka olmadıkça nafakaya faiz yürütülemez. 
  • Nafaka alacağı henüz muaccel olmadan önce üçüncü kişilere devredilemez.
  • Sözleşmeye dayanan ilama bağlı nafakalar haczedilemez. 
  • Alacaklılık veya borçluluk kişiye bağlıdır, alacaklının ölümü ile nafaka alacağı kendiliğinden sona erer.

Nafakanın Türleri Nelerdir?

Nafakanın türleri aşağıda sayılmıştır:

  • Bakım nafakası,
  • Tedbir nafakası,
  • Yoksulluk nafakası,
  • İştirak nafakası.

Bakım Nafakası

Bakım nafakası, evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin kendisine düşen evin geçimini sağlama yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda diğer eşin istemi üzerine ona yapılan maddi katkıdır. 

Nafaka alacaklısı evin geçiminin sağlanmamasından, diğer eşin destek vermemesinden mağdur olan eştir. Nafaka yükümlüsü ise evin geçimini sağlama yükümlülüğünü yerine getirmeyen eştir.

Bakım Nafakası Nedir

Bakım Nafakasının Koşulları Nelerdir?

Bakım nafakasının koşulları aşağıda sayılmıştır:

  • Evlilik birliğinin devam etmesi 
  • Eşlerden birinin kendisine düşen evin geçimini sağlama yükümlülüğünü yerine getirmemesi: Evin geçimini sağlama eşler birlikte yaşarken geçerli olduğu gibi ayrı yaşarken de geçerlidir.
  • Eşler arasında derdest bir boşanma ya da 

Karar ve Sona Ermesi

Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler. Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır. Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir (TMK m. 196).

Tedbir Nafakası Nedir?

Tedbir nafakası, boşanma davası açılmadan önce, mahkemenin ayrılık kararı vermesi durumunda ya da boşanma davası süresince talep edilebilen bir geçici nafaka türüdür. Bu nafaka, dava nedeniyle yoksulluğa düşme riski olan eşe veya velayeti kendisine verilen tarafın bakımını üstlendiği 18 yaşından küçük ortak çocuklar için sağlanır ve boşanma davası kesinleşene kadar ödenir.

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır. (TMK m.169)

Tedbir Nafakasının Koşulları Nelerdir?

Tedbir nafakasına başvurabilmek için şu koşulların yerine getirilmesi gereklidir:

  • Tarafların resmi bir evlilik bağı içinde olması,
  • Eşlerin fiilen ayrı yaşaması,
  • Nafaka talep eden eşin haklı bir neden sunması (örneğin, diğer eşin şiddet uygulaması, bir başkasıyla ilişki yaşaması ya da evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmemesi gibi durumlar).

Karar ve Sona Ermesi Nasıl Gerçekleşir?

Tedbir nafakası; davanın açıldığı tarihten bu davaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Hakim tedbir nafakasına hükmederken kadın – erkek olarak bir ayrıma gitmeyip, mali gücü zayıf ve geçimini sağlamak için nafakaya ihtiyaç duyan kişi kimse, onun lehine olacak şekilde bu nafakanın ödenmesine karar verir.

Boşanma veya ayrılık davası kabul edilip karar kesinleştiğinde artık evlilik birliği son bulduğundan koşulları varsa yoksulluk nafakası gündeme gelebilir. 

Yoksulluk Nafakası Nedir?

Yoksulluk nafakası, boşanma sonrasında ekonomik olarak zorluk yaşayacak olan tarafa, diğer eşin mali gücü oranında verdiği destek niteliğinde bir nafaka türüdür. Bu nafaka, yoksulluğa düşecek olan eşin talebi üzerine mahkeme tarafından hükmedilir. (TMK m. 175)

Yoksulluk Nafakasının Koşulları Nelerdir?

Yoksulluk nafakasının koşulları aşağıda sayılmıştır:

  • Boşanma Sebebiyle Yoksulluğa Düşecek Olma: Nafaka talep eden eşin, boşanma sonucunda ekonomik olarak zor duruma düşeceğinin kanıtlanması gerekir.
  • Daha Ağır Kusurlu Olmama: Nafaka isteyen eşin, diğer tarafa kıyasla daha ağır kusurlu olmaması şarttır. Eşit kusurlu ya da daha az kusurlu olan taraf nafaka talep edebilir.
  • Talep Edilmiş Olması: Yoksulluk nafakası, mahkemeden özel olarak talep edilmelidir. Mahkeme, talep edilmediği takdirde bu nafakaya kendiliğinden hükmedemez.
  • Maddi Durum Farkı: Nafaka ödeyecek eşin, ödeme yapabilecek ekonomik güce sahip olması gerekir. Yoksulluk nafakası, sadece maddi durumu iyi olan eş tarafından ödenir.

Yoksulluk Nafakası koşulları Nelerdir

Yoksulluk Nafakasının Süresi

Genel kural olarak yoksulluk nafakası süresizdir ve nafaka alan taraf yeniden evlenene, ekonomik durumunu düzeltinceye veya nafakanın kaldırılması için mahkemeye başvurulana kadar devam eder.

Mahkeme, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre süreli nafakaya da hükmedebilir.

Nafakanın Kaldırılması

Yoksulluk nafakası, nafaka alan eşin yeniden evlenmesi, ekonomik durumunun iyileşmesi veya nafaka yükümlüsünün mali gücünün ciddi şekilde azalması gibi durumlarda kaldırılabilir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas: 2022/3298, Karar: 2022/5856, K. Tarihi: 15.06.2022

 1-Davacı kadının asgari ücret düzeyinde maaşla fabrikada işçi olarak çalıştığı, kirada oturduğu ve herhangi bir mal varlığının da bulunmadığı, davalı erkeğin ise emekli olduğu, aynı zamanda bekçilik yaptığı, sosyal inceleme raporundaki beyanına göre kendisine ait evde oturduğu anlaşılmaktadır. Asgari ücret seviyesindeki gelir, kişiyi yoksulluktan kurtaramaz. Bu durumda yoksulluk nafakası koşulları davacı kadın yararına gerçekleşmiş olup, bölge adliye mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir.

2-)Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a-)İlk derece mahkemesince ekonomik sosyal durumuna göre yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, kararın erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davacı kadının geliri ile davalı erkeğin gelirlerinin birbirine yakın olması gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı kadının asgari ücret düzeyinde maaşla fabrikada işçi olarak çalıştığı, kirada oturduğu ve herhangi bir mal varlığının da bulunmadığı, davalı erkeğin ise emekli olduğu, aynı zamanda bekçilik yaptığı, sosyal inceleme raporundaki beyanına göre kendisine ait evde oturduğu anlaşılmaktadır. Asgari ücret seviyesindeki gelir, kişiyi yoksulluktan kurtaramaz (HGK 24.12.2014 gün, 2013/2-1364 esas – 2014/1082 karar). Bu durumda yoksulluk nafakası koşulları davacı kadın yararına gerçekleşmiş olup, bölge adliye mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

b-)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

İştirak Nafakası Nedir?

İştirak nafakası, boşanma sonucunda velayeti bir tarafa bırakılan müşterek çocuğun bakım, eğitim ve genel giderlerinin karşılanması için diğer ebeveynin ödediği nafaka türüdür. Bu nafaka, çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla düzenlenir ve çocuğun üstün yararını gözetir.

İştirak Nafakasının Koşulları Nelerdir?

İştirak nafakasının koşulları aşağıda sayılmıştır:

  • Boşanmanın Gerçekleşmiş Olması: İştirak nafakası, yalnızca boşanma durumunda söz konusu olur. Evlilik devam ederken bu nafakaya hükmedilmez.
  • Ortak Çocuğun Velayetinin Diğer Ebeveyne Verilmesi: Çocuğun velayeti, iştirak nafakasını talep eden ebeveyne bırakılmış olmalıdır.
  • Çocuğun Bakım ve Eğitimi için Maddi İhtiyaçların Bulunması: Çocuğun eğitim, sağlık, barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için nafaka gereklidir. Mahkeme, çocuğun ihtiyaçlarını ve her iki ebeveynin mali durumunu göz önünde bulundurur.
  • Ebeveynin Maddi Gücüne Bağlılık: Nafaka miktarı, nafaka yükümlüsü olan ebeveynin maddi durumu ve gelirine göre belirlenir. Ödeme gücü olmayan bir ebeveyne iştirak nafakası yükümlülüğü getirilemez.

İştirak Nafakasının Koşulları Nelerdir

İştirak Nafakasının Süresi

Çocuk reşit oluncaya kadar devam eder. Çocuk 18 yaşını doldurduktan sonra, eğer eğitimine devam ediyorsa (örneğin üniversite eğitimi alıyorsa), mahkeme kararı ile iştirak nafakası uzatılabilir. Çocuk kendi gelirini elde etmeye başladığında veya evlendiğinde iştirak nafakası sona erer.

İştirak Nafakasının Talep Edilmesi

Boşanma davası sırasında ya da boşanma kesinleştikten sonra, velayet kendisine bırakılan ebeveyn tarafından talep edilebilir.

Nafaka miktarı mahkemece belirlenir ve gerektiğinde artırılabilir, azaltılabilir veya kaldırılabilir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Mehmet Uğur DUDAKLI

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu