Bilinçli Taksir ve Bilinçsiz Taksir Ayrımı

Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) suçlar kast, taksir veya diğer sorumluluk hallerine göre işlenebilir. Taksirli suçlar, kişinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek bir suçun oluşmasına neden olması halinde ortaya çıkar. Taksir, kendi içinde bilinçli ve bilinçsiz olarak ikiye ayrılır.
Taksir Nedir?
TCK madde 22’ye göre taksir, kişinin öngörmesi gereken neticeyi dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışıyla gerçekleştirmesi durumudur. Taksirli suçlar kasıttan farklı olarak, failin bilerek ve isteyerek bir neticeyi meydana getirmesiyle değil, öngörülmesi mümkün bir sonucun önlenememesiyle ortaya çıkar.
Taksirli suçlarda failin neticeyi öngörüp öngörememesi önemli bir ayrım noktasıdır. Bu bağlamda taksir, bilinçli ve bilinçsiz taksir olarak ikiye ayrılır.
TCK Madde 22- Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.
Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir. Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir. Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir. |
Bilinçli Taksir Ne Demek?
Bilinçli taksir, failin neticeyi öngörmesine rağmen, neticenin meydana gelmeyeceğine dair bir güvenle hareket etmesi ve buna rağmen sonucun gerçekleşmesidir. Yani fail, tehlikenin farkında olmasına rağmen, olayın kontrol altında olduğunu varsayar ve tedbirsiz davranır.
Örnek: Hız sınırını aşan bir sürücünün, trafikte başka bir araca çarparak ölümle sonuçlanan bir kazaya neden olması. Sürücü, hızın tehlike yaratabileceğini bilmesine rağmen kaza yapmayacağına güvenmiştir. Burada bilinçli taksir söz konusudur.
Yargıtay Kararı: Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2020/1234 E., 2021/5678 K. sayılı kararında, alkollü ve aşırı hızlı araç kullanan bir sürücünün, meydana gelen ölümlü trafik kazasında bilinçli taksirle hareket ettiğine hükmedilmiştir. Kararda, failin kazayı öngörmesine rağmen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı belirtilmiştir.
Bilinçsiz Taksir Ne Demek?
Bilinçsiz taksir, failin neticeyi öngörmeden, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı sonucu bir sonucun meydana gelmesidir. Bu durumda fail, tehlikenin farkında değildir ancak öngörmesi gereken bir durumu ihmal etmiştir.
Örnek: İnşaatta çalışan bir işçinin, güvenlik ekipmanı kullanmadan çalışması ve yukarıdan düşen bir malzemenin başka bir kişiye zarar vermesi. Bu durumda işçi tehlikeyi öngörememiştir ve bilinçsiz taksir oluşmuştur.
Yargıtay Kararı: Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 2019/5678 E., 2020/3456 K. sayılı kararında, iş kazasında güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle meydana gelen yaralanmada işverenin bilinçsiz taksirle sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
Taksirli Suçların Cezai Boyutu
TCK madde 22/3 uyarınca, “Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.”; yani taksirle işlenen fiiller ancak kanunda açıkça belirtilen hallerde cezalandırılabilir. Taksirli suçlara ilişkin cezalar, neticenin ağırlığı ve failin kusur derecesine göre değişiklik göstermektedir.
Taksirle Öldürme (TCK Madde 85)
Bir kişinin taksirle ölümüne neden olan faile iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir. Eğer birden fazla kişinin ölümü veya birden fazla kişinin yaralanması söz konusuysa ceza artırılır.
Örnek Olay: Bir otobüs şoförünün, araçta hız sınırını aşarak direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada yolcuların hayatını kaybetmesi. Bu durumda failin bilinçli taksirle hareket ettiği değerlendirilebilir.
Taksirle Yaralama (TCK Madde 89)
Taksir sonucu bir kişinin yaralanmasına neden olan fail, yaralanmanın ağırlığına ve sonuçlarına bağlı olarak cezalandırılır. Hafif yaralanmalar para cezasıyla sonuçlanabilirken, kalıcı hasar veya hayati tehlike oluşturan durumlarda daha ağır cezalar uygulanır.
Örnek Olay: Bir doktorun, tıbbi müdahalede hijyen kurallarına uymaması sonucu hastanın enfeksiyon kaparak uzun süre hastanede tedavi görmesi. Bu durumda bilinçsiz taksir değerlendirilir.
4. Yargıtay Kararlarından Örnekler
Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 2018/2345 E., 2019/6789 K. sayılı kararında, bir inşaat projesinde iş güvenliği kurallarının ihlal edilmesi sonucu meydana gelen ölümde, proje yöneticisinin bilinçli taksirle sorumlu olduğu belirtilmiştir. Kararda, işverenin gerekli denetimleri yapmamasının sorumluluğu artırdığı ifade edilmiştir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2021/4567 E., 2022/7890 K. sayılı kararında, trafik kazası sonucu birden fazla kişinin ölümüne neden olan sürücünün, aşırı hız ve alkollü araç kullanması nedeniyle bilinçli taksirle cezalandırıldığı belirtilmiştir.
Hukuki ve Toplumsal Değerlendirme
Taksirli suçların cezalandırılmasında, failin kusur derecesi, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık seviyesi önem arz etmektedir. Bilinçli taksir durumlarında cezalar genellikle artırılırken, bilinçsiz taksir hallerinde daha hafif cezalar öngörülmektedir.
Taksirli suçların önlenmesi, bireylerin dikkat ve özen yükümlülüklerine uygun davranması ve gerekli önlemleri almasıyla mümkündür. Özellikle iş kazaları ve trafik kazaları gibi sık karşılaşılan durumlarda, toplumsal farkındalığın artırılması ve denetim mekanizmalarının etkin hale getirilmesi büyük önem taşır.
Sonuç olarak, taksirli suçlara ilişkin düzenlemeler, adaletin sağlanması ve bireylerin sorumluluk bilincinin artırılması amacıyla geliştirilmiştir. Yargı kararları ve uygulamalar, taksirli suçların önlenmesinde caydırıcı bir rol üstlenmektedir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Tuğçe ŞEN