İdarenin Sözleşmeleri

İdarenin sözleşmeleri, kamu yönetimi alanında önemli bir yer tutar ve devletin, yerel yönetimlerin ya da diğer kamu tüzel kişiliklerinin, kamusal hizmetleri gerçekleştirmek için özel kişilerle yaptığı hukuki anlaşmalardır.
Bu tür sözleşmeler, yalnızca kamu yararını gözetmekle kalmaz, aynı zamanda devletin ve kamu idarelerinin faaliyetlerini düzenler. Türkiye’de idarenin sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu ve İhale Kanunu gibi çeşitli yasal düzenlemelere dayanmaktadır.
İdarenin Sözleşmelerinin Tanımı
İdarenin sözleşmeleri, kamu idaresi tarafından özel hukuk tüzel kişileriyle veya gerçek kişilerle imzalanan, kamu hizmetlerini gerçekleştirmeye yönelik anlaşmalardır. Bu sözleşmelerin amacı, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamaktır. İdare, bu sözleşmeleri yaparken, kamu yararını, dürüstlük kurallarını ve şeffaflık ilkesini gözetmek zorundadır.
Türk hukukunda, idarenin sözleşmeleri genellikle idari sözleşmeler ve özel hukuk sözleşmeleri olarak iki grupta incelenebilir. İdari sözleşmeler, doğrudan kamu idaresinin egemenlik yetkisini kullandığı sözleşmelerdir ve bu sözleşmelerde idarenin egemenlik yetkisini kullanma durumu söz konusudur. Özel hukuk sözleşmeleri ise daha çok, kamu idaresinin özel hukuk kuralları çerçevesinde hareket ettiği ve kamu gücünü kullanmadığı sözleşmelerdir.
İdarenin Sözleşme Yapma Yetkisi ve Sınırlamaları
Türk Anayasası’nda ve ilgili kanunlarda, idarenin sözleşme yapma yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Anayasa’nın 125. maddesi, kamu idarelerinin, yürütme yetkilerini kullanarak özel hukuk sözleşmeleri yapabilme yetkisini tanımaktadır. Ancak bu yetki, bazı sınırlamalara tabidir.
T.C Anayasası Madde 125-İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.
] Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar. Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez. İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Kanun, olağanüstü hallerde, seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir. İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür |
Özellikle, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, kamu idarelerinin sözleşme yapma yetkilerini düzenleyen önemli bir kaynaktır. Bu kanun, kamu idarelerinin mal alımları, hizmet alımları, yapım işlerini ve danışmanlık hizmetlerini düzenleyen ihale süreçlerini belirler. İdare, bu kanuna ve ilgili mevzuata uygun bir şekilde ihale yapmadan sözleşme imzalayamaz. Bu düzenleme, kamu kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla yapılmıştır.
İhale Kanunu ve Sözleşme Yapma Süreci
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, idarenin sözleşme yapma sürecini düzenlerken, şeffaflık, eşitlik ve rekabet ilkelerinin korunmasına özen gösterir. Bu kanuna göre, kamu idaresi, alacağı mal, hizmet veya yapım işlerine ilişkin olarak açık ihale usulünü benimsemek zorundadır. İhale süreci, ihaleye katılan firmaların eşit haklara sahip olmalarını, sürecin şeffaf bir şekilde işlemesini ve en uygun teklifin seçilmesini sağlamayı amaçlar.
İhale sürecinin sonunda, idare en uygun teklifi sunan firmayla sözleşme yapar. Bu sözleşme, ihale şartnamesine, ihale ilanına ve kanuna uygun olarak hazırlanmalıdır. İdarenin sözleşme yapma süreci, kamu kaynaklarının doğru kullanımı ve adil rekabet ortamının sağlanması açısından büyük önem taşır.
İdarenin Sözleşmelerinde Genel İlkeler
İdarenin sözleşmeleri, belirli hukuki ilkelere dayanır. Bu ilkeler, sözleşmenin hem içeriğini hem de uygulanmasını etkiler.
- Hukuka uygunluk ilkesi: İdare, yaptığı sözleşmelerde mutlaka hukuka aykırı bir durum yaratmamalıdır. Sözleşme hükümleri, Anayasa’ya, kanunlara ve diğer yasal düzenlemelere uygun olmalıdır.
- Eşitlik ilkesi: İdarenin sözleşmelerde, taraflar arasında eşit haklar ve yükümlülükler oluşturması gerekir. Bu ilke, özellikle kamu ihalelerinde önemlidir ve rekabetin adil bir şekilde yapılmasını sağlar.
- Şeffaflık ilkesi: İdarenin sözleşme yapma sürecinde, tüm bilgiler kamuya açık olmalı, gizlilik ya da ayrımcılık oluşturacak uygulamalardan kaçınılmalıdır.
- Hizmetin gereklerine uygunluk ilkesi: Kamu hizmetlerinin en iyi şekilde sunulabilmesi için sözleşmeler, hizmetin gereklerine uygun olarak düzenlenmelidir. Sözleşme taraflarının uzmanlık ve yeterliliği göz önünde bulundurulmalıdır.
İdarenin Sözleşmelerinin Türleri
İdarenin sözleşmeleri, çeşitli alanlarda farklı türlerde olabilir. En yaygın türleri şunlardır:
- İhale sözleşmeleri: Kamu idaresinin mal, hizmet ya da yapım işlerini özel sektöre devretmesi için yapılan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabiidir.
- Kiralama sözleşmeleri: Kamu idaresi, kamuya ait taşınmazları kiraya vermek için kiralama sözleşmesi yapabilir. Bu tür sözleşmeler, idarelerin taşınmazlarını ekonomik olarak kullanmasını sağlar.
- Hizmet alım sözleşmeleri: Kamu idareleri, çeşitli hizmetleri dışarıdan almak için hizmet alım sözleşmeleri yapabilir. Bu sözleşmelerde, verilen hizmetin kalitesi ve sürekliliği çok önemlidir.
- Konsinye sözleşmeleri: Kamu idareleri, mal alımı için konsinye sözleşmeleri yaparak, malın alım sürecinde alıcı ve satıcı arasında düzeni sağlar.
İdarenin Sözleşmelerine İlişkin Yasal Düzenlemeler
İdarenin sözleşmeleri, Türk hukukunda çeşitli yasal düzenlemelere tabidir. Bu düzenlemeler, hem idarenin hem de sözleşme taraflarının hak ve yükümlülüklerini belirler. Bunlar arasında öne çıkan bazı yasal düzenlemeler şunlardır:
- Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun): İdarenin özel hukuk sözleşmelerine ilişkin hükümleri düzenler. İdarenin özel kişilerle yaptığı sözleşmelerde bu kanun esas alınır.
- 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu: Kamu idaresinin sözleşme yapma sürecini düzenleyen en önemli kanunlardan biridir. İhale usulleri, sözleşme yapma süreci ve sözleşme türleri bu kanunda yer alır.
- 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu: Kamu idarelerinin bütçe ve mali yönetimiyle ilgili düzenlemeler getirir. İdarenin sözleşme yaparken mali disiplini koruması gerektiğini belirtir.
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu: Kamu görevlilerinin iş sözleşmeleriyle ilgili düzenlemeler içerir ve kamu idaresiyle yapılan sözleşmelerde bu kanuna da dikkat edilmelidir.
Sonuç
İdarenin sözleşmeleri, kamu hizmetlerinin etkin bir şekilde sunulmasını sağlamak amacıyla büyük bir öneme sahiptir. İdare, sözleşme yaparken belirli ilkelere uymak zorundadır ve bu sözleşmelerin yasal çerçevede yapılması, hem kamu kaynaklarının doğru kullanımını sağlar hem de şeffaf ve adil bir hizmet sunumu mümkün kılar.
Kamu İhale Kanunu ve diğer ilgili düzenlemeler, bu süreci denetleyen önemli araçlardır. İdarenin sözleşmelerinde, tarafların hak ve yükümlülükleri, sözleşme türleri ve bu sözleşmelerin yasal dayanakları, hukuki çerçevede titizlikle değerlendirilmelidir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Tuğçe ŞEN