Özel Hukuk

Hukuk Muhakemesinde Yetki

Yer bakımından davaya hangi mahkemenin bakacağının belirlenmesini inceleyeceğiz.

Yetki Kuralları

Yetki kuralları, bir dava veya işe hangi yargı çevresindeki mahkemenin bakacağını düzenleyen kurallardır. Yargı çevresi ise bir mahkemenin yargılama yetkisinin olduğu coğrafi alana verilen isimdir.

Genel Yetki

Genel yetki kuralları, özel olarak düzenlenmediği sürece açılan hukuk davalarının yetkili mahkemesini gösteren kurallardır.

Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri ise Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenmektedir.

Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak, diğer özel yetki hâlleri saklı kalmak üzere, malvarlığı haklarına ilişkin dava, uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde de açılabilir.

Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Kanunu’nda ise yetki hakkında şu düzenlemeye yer verilmitir;

Türk vatandaşlarının kişi hâllerine ilişkin davaları, yabancı ülke mahkemelerinde açılmadığı veya açılamadığı takdirde Türkiye’de yer itibariyle yetkili mahkemede, bulunmaması hâlinde ilgilinin sâkin olduğu yer, Türkiye’de sâkin değilse Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde görülür. (MÖHUK m. 41)

Tüzel kişiler bakımından ise genel mahkeme yine davalı tüzel kişinin dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Tüzel kişilerin yerleşim yeri ise kuruluş belgelerinde başka bir hüküm bulunmadığı takdirde  işlerinin yönetildiği yerdir.

Çekişmeli yargıda ise kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir.

Genel Yetki

Birden Fazla Davalı Olması

Davalı birden fazla ise dava, kural olarak, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Bu durumun istisnaları ise şöyledir;

  • Dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
  • Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.(HMK m. 7/2)

Özel Yetki Kuralları

Özel yetki kuralları işlem tiplerine değişmektedir, bakımdan bazı kuralları şöyle sayabiliriz;

Sözleşmeden Doğan Davalar Bakımından

Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Borcun ifa yeri ise Türk Borçlar Kanununa göre belirlenir;

İfa yeri 

MADDE 89- Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;

  1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 
  2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 
  3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir. 

Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir.

Mirastan Doğan Davalarda Yetki

Miras davalarında kanunda farklı kurallar uygulanmaktadır. Aşağıdaki davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir: 

  • Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar. 
  • Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalar.

Terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası, terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nerede bulunuyorsa, orada da açılabilir. 

Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir.

Taşınmaza İlişkin Davalar

Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.

İrtifak haklarına ilişkin davalar, üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.

Bu davalar, birden fazla taşınmaza ilişkinse, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da açılabilir.

Taşınmaza İlişkin Davalar

Karşı Davada Yetki

Karşı dava, derdest bir davanın davalısının karşı tarafa aynı mahkemede husumet yönelterek dava açmasıdır. Karşı davada yetki kuralı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda şöyle sayılmıştır.

Kesin yetkinin söz konusu olmadığı hâllerde, asıl davaya bakan mahkeme, karşı davaya bakmaya da yetkilidir. (HMK m. 13)

Şubeler Ve Tüzel Kişilerle İlgili Davalarda Yetki 

Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Bu bakımdan bir kişi merkeze bağlı bir şubeyle işlem yaparsa, merkezin veya şubenin bulunduğu yerde dava açabilir.

Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.

Sigorta Sözleşmelerinden Doğan Davalarda Yetki

Zarar sigortalarından doğan davalar, sigorta, bir taşınmaza veya niteliği gereği bir yerde sabit bulunması gereken yahut şart kılınan taşınıra ilişkinse, malın bulunduğu yerde; bir yerde sabit bulunması gerekmeyen veya şart kılınmayan bir taşınıra ilişkinse, rizikonun gerçekleştiği yerde de açılabilir.

Can sigortalarında, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın leh veya aleyhine açılacak davalarda onların yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda sayılmış bu hükümler deniz sigortasına dair davalarda uygulanmaz.

Haksız Fiilden Doğan Davalarda Yetki

Haksız fiilden doğan davalarda genel yetki dışında kanunda yetki için dört farklı durum sayılmıştır. Bu bakımdan yetkili mahkemeler şunlardan biridir;

  • Haksız fiilin işlendiği yer
  • Zararın meydana geldiği yer
  • Zararın gelme ihtimalinin bulunduğu yer
  • Zarar görenin yerleşim yeri

Yetki Kurallarının Kesinliği

Yetki kuralları kesin ve kesin olmayan yetki kuralları olarak ikiye ayrılmaktadır.

Kesin yetki kurallarında, kanunda sayılan yer bakımından yetkili mahkeme dışında bir mahkemenin davaya bakması kamu düzeni gereği yasaklanmıştır. Bu tip durumlarda aynı görev uyuşmazlığı gibi yetkisizlik yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir ve yetkisiz mahkeme tarafından verilen hüküm geçersizdir.

Kesin olmayan yetki halinde ise taraflar sadece ilk itirazlar aşamasında yetki itirazlarını sunabilir. Aynı zamanda yetkisiz bir mahkeme sözleşme ile yetkili kılınabilir.

Yetki Sözleşmesi

Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.

Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları ise şöyledir;

  • Sözleşmenin tarafı, tacirler veya kamu tüzel kişileri olmalıdır.
  • Yetki sözleşmesinin konusu tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir konu olmalıdır.
  • Kesin yetki hali olmamalıdır.
  • Yazılı olarak yapılmalıdır.
  • Uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişki belirli veya belirlenebilir olmalıdır.
  • Yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi gereklidir.

Yetki Sözleşmesi

Yetki İtirazı

Yetkinin kesin olduğu davalarda, yetki kamu düzeninden sayıldığından mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır. Taraflar da bu durumlarda mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.

Yetkinin kesin olmadığı davalarda ise yetki itirazının, ilk itiraz olarak sunulması gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.

İlk itirazlar dava koşulları incelendikten sonra ön sorun olarak incelendiğinden yetki itirazı da ön sorun olarak incelenir ve karara bağlanır.

Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.

2025 yılı bakımından 40.660 TL parasal sınırı geçmeyen yetkisizlik kararları kesindir. Bu değerin üstündekiler için ise istinafa gidilebilir. Fakat manevi tazminat halinde miktara bakılmaksızın istinafa gidilebilir. Bölge adliye mahkemelerinin bu konuda verecekleri kararlar kesindir.

Yetkisizlik Kararı

Mahkemenin yer yönünden kendisini yetkisiz bulduğunu açıkladığı kararıdır. Yetki itirazını inceleyen mahkeme kendisinin yetkisiz olduğunu ve yetki itirazında gösterilmiş mahkemeyi de yetkili olduğunu saptarsa yetkisizlik kararı verir ve dosyayı yetkili mahkemeye gönderir. Yetkisizlik kararı bu bakımdan ara karar değil nihai bir karardır.

Yetkisizlik üzerine yapılacak işlemler ise Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesinde belirtilmiştir buna göre mahkeme;

  • Yetkisizlik kararı ile birlikte dava dosyasını yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verir.
  • Mahkeme dosyayı re’sen yetkili mahkemeye gönderemez. Dosyanın gönderilebilmesi için taraflardan birinin istemi gereklidir.
  • Taraflar bu istemi yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde yapmalıdır. Bu süre hak düşürücü bir süredir ve mahkemece re’sen gözetilir.
  • Taraflar iki haftalık süre içerisinde istemde bulunmaz ise dava açılmamış sayılır.
  • Dosya kendisine gönderilen mahkeme ise re’sen taraflara davetiye gönderir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Furkan DİLER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu