Müşteki (Şikayetçi), Müdahil (Katılan) Nedir?

Şikayetçi, başka bir deyişle müşteki; suçtan etkilenen veya suçun mağduru olan ve işlenen suçu adli mercilere bildirerek şikayetçi olan kişidir. Şikayetçi, yargılama sürecinde davaya dahil olmak isterse, müdahil (katılan) sıfatını kazanır.
Müşteki Şüpheli ve Müşteki Sanık Nedir?
Müşteki, şüpheli ve sanık aslında aynı kişi olup, yalnızca dosyanın bulunduğu aşamaya göre değişiklik gösterir. Savcılık tarafından yürütülen soruşturma aşamasında, hem suçlama altında bulunan hem de suçun mağduru olarak şikayetçi olan kişi, “müşteki şüpheli” olarak dinlenir. Kovuşturma aşamasında ise, aynı kişi davaya müdahil olmazsa “müşteki sanık” olarak kabul edilir, ancak davaya müdahil olursa “müdahil sanık” sıfatını alır.
Kimler Müşteki Olabilir?
Müşteki, yani şikayetçi, hem gerçek kişi hem de tüzel kişi olabilir. Tüzel kişiler, şikayet hakkını, yetkili organları aracılığıyla kullanır ve değerlendirir.
Şikayet Süresi Ne Kadardır?
Şikayet süresi, mağdurun suçun faili ve fiilini öğrenmesinden itibaren 6 aydır. Müştekinin şikayet hakkını kullanabilmesi için hem faili hem de fiili öğrenmiş olması gerekmektedir. Suçtan zarar gören veya mağdur, fiil veya failden hangisini daha geç öğrenirse şikayet süresi o zaman başlar.
Şikayet hakkı, bir hak düşürücü süreye tabi olmakla birlikte, Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesinde düzenlenen dava zamanaşımı süresi içinde kullanılmalıdır.
Müştekinin (Şikayetçinin) Hakları Nelerdir?
Soruşturma evresinde, yani dava açılmadan önce savcılık veya polis soruşturması aşamasında, müşteki şu haklara sahiptir:
- Delillerin toplanmasını talep etme,
- Soruşturmanın gizliliği ve amacını bozmamak kaydıyla Cumhuriyet savcısından belge örneği isteme,
- Avukatı bulunmaması halinde, cinsel saldırı suçlarında veya alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlarda baro tarafından avukat görevlendirilmesini talep etme,
- Avukatı aracılığıyla soruşturma belgelerini ve el konulan eşyayı incelettirme,
- Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına, kanunda belirtilen usul ile itiraz etme.
Kovuşturma evresinde, yani ceza davası açıldıktan sonra mahkeme aşamasında müştekinin sahip olduğu haklar ise şunlardır:
- Duruşmadan haberdar edilme: Müştekiye duruşma tarihinin bildirilmesi için tebligat yapılır. Tutuklu sanıklar için ise zorla getirilmesi kararı verilebilir.
- Kamu davasına katılma: Kamu davası, savcılığın suçun işlenip işlenmediğini araştırarak maddi gerçeği ortaya çıkarmak amacıyla açtığı davadır. Şikâyete bağlı suçlarda, şikâyet hakkına sahip kişinin şikâyet etmesi üzerine dava açılırken, şikâyete bağlı olmayan suçlarda savcı kendiliğinden soruşturma yaparak delilleri toplar ve yeterli şüphe oluştuğunda iddianame ile dava açar.
Müdahil Olma (Davaya Katılma) Nedir?
Müşteki, şikâyete tabi suçlar veya savcılık tarafından resen soruşturulan suçlar fark etmeksizin, aleyhine işlenen suçla ilgili olarak şikâyetçi olduğu takdirde davaya müdahil olma hakkına sahiptir (CMK m.237).
Müşteki, bu talebini mahkemeye yazılı veya sözlü olarak iletebilir. Mahkeme, talebi kabul ederse, kişi “katılan” sıfatını alır.
Katılma talebi, yalnızca ilk derece mahkemesinde hüküm verilene kadar yapılabilir. İstinaf veya temyiz aşamalarında katılma talebi mümkün değildir (CMK m.237/2).
İlk derece mahkemesi müştekinin katılma talebini reddederse, istinaf veya temyiz başvurusunda bu karar açıkça belirtilmek kaydıyla, üst mahkeme tarafından katılma talebinin reddi kararı incelenir ve kişinin bu hakka sahip olup olmadığı değerlendirilir.
Müdahil (Katılan) Ceza Davasında Hangi Haklara Sahiptir?
Davaya katılan kişi (müdahil), ceza davasında taraf haline gelir. Müdahil, müştekinin sahip olduğu tüm haklara ek olarak şu haklara sahiptir:
Mağdur veya suçtan zarar gören kişi davaya müdahil olduğunda, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini talep edebilir (CMK m. 239/1).
Katılan (müdahil), cumhuriyet savcısından bağımsız olarak tüm kanun yollarına başvurabilir. Yani, hükme itiraz edebilir, istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurabilir (CMK m. 242/1).
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Tuğçe ŞEN