Kamu Hukuku

Tipikliğin Manevi Unsurları

Tipikliğin manevi unsuru, hareketi faile bağlayan, tipikliğin subjektif unsurudur.

Manevi unsur kast ve taksir olmak üzere ikiye ayrılır. Asıl olan unsur kast iken, taksir istisnai unsurdur. Taksir kanunda açıkça gösterilmediği sürece suç taksirle işlenemez.

Kast

Suç tipindeki objektif unsurların bilinmesi ve istenmesine kast adı verilir. Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir (TCK m. 21/1).

Kastın Unsurları Nelerdir?

Failin, yaptığı hareketin ne olduğunu ve bunun sonucunu önceden anlayabilmesi bilme unsurunun varlığını gösterir.

Fail suçun tanımına uygun hareket ettiğini ve sonucunu bilmelidir. Suç tipinde cezayı artıran nedenler mevcut ise fail, bu nedenleri bilerek hareket etmelidir. Fail bilmediği nedenler dolayısıyla sorumlu tutulamaz.

İsteme öğesinin mevcut olması için suç tipinde yer alan unsurların fail tarafından arzulanmış olması gerekmektedir.

Kast için sadece hareketin bilinip istenmesinin yeterli olduğu suçlar mevcutken, neticeye bağlanmış suç tiplerinde failin neticeyi de istemesi gerekir.

Kastın Unsurları Nelerdir?

Genel Kast Nedir? 

Genel kast suç tanımında yer alan hareketin ve neticenin fail tarafından bilinip istenmesinin yeterli olduğu kast tipidir.

Özel kast halinde ise failin bilip istemesinin yanı sıra, fail belli bir saik ya da amaçla hareket etmelidir.

765 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde genel kast – özel kast ayrımı yapılmakta iken. 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunun’da böyle bir ayrıma gidilmemiştir.

Doğrudan Kast Nedir?

Failin kesin olarak öngördüğü sonuca yönelik kastına doğrudan kast adı verilir. Doğrudan kastta fail suçun unsurları hakkında kesin bilgiye sahiptir. Örneğin arkadaşı (A)’yı öldürmek için arabasını onun üzerine süren (B) doğrudan kasta sahiptir.

Olası Kast Nedir?

Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır (TCK m. 21/1).

Olası kastı ‘‘Ne olursa olsun’’ şeklinde özetleyebiliriz. Örneğin, kalabalık bir mağazada öldürmek istediği hasmı (B)’yi gören (A), silahını ateşlediğinde (B)’nin dışında başka kişilerin de ölebileceğini öngörmüşken ‘‘ne olursa olsun’’ diyerek silahını ateşlerse (B) için doğrudan kasta sahipken diğer kişiler açısından olası kastı mevcuttur.

Kural olarak her suç tipi olası kastla işlenebilirken, kanunda ‘‘bilerek’’ ifadesi yer alan suçlar, sadece doğrudan kastla işlenebilir.

Olası kast genel bir indirim nedenidir. TCK m 21/2’ye göre; “…Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.”

Ani Kast – Tasarlama Kastı

Ani kast suçun işlendiği zaman ile suçun işlenmesine karar verildiği zaman arasında herhangi bir aralığın bulunmaması durumudur.

Tasarlama kastında ise suçun işlenmesine karar verildiği an ile suçun işlendiği an arasında belirli bir düşünme aralığı bulunmaktadır. Yargıtaya göre bu zaman diliminde kişi ruhi dinginliğe ulaşmasına rağmen suçu işleme kararından vazgeçmeyip icra hareketlerine başlaması şeklinde olur.

Zarar Kastı – Tehlike Kastı

Zarar kastı failin bilme ve isteme unsurları dışında belirli bir hakkın zarara uğramasını istediği durumlara denir.

Tehlike kastında ise bu hakkın sadece tehlike ile karşılaşması öngörülür.

Başlangıç Kastı – Eklenen Kast

Başlangıç kastı; failin suç yoluna girerken suçu işleme konusunda sahip olduğu kastken, hareketin tamamlanmasından sonra ancak sonucun gerçekleşmesinden önce ortaya çıkan kasta ise eklenen kast denir.

Eklenen kast failin suç yoluna girmesinden sonra oluşan kasttır.

Taksir Ne Demek?

Taksir kişinin suç tanımına uyan hareketleri iradesi ile gerçekleştirmesi fakat hareketi sonucundaki neticeyi bilmemesi veya bilse bile istememesidir. TCK m. 22/2’de “dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen sonucu öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.’’ şeklinde açıklanmıştır. 

Kast kural taksir istisnaidir, suç tanımında, suçun taksirle işlenebileceği yer almıyorsa suç sadece kast ile işlenebilir.

Suçun taksirle işlenebilmesi için suçun öngörülebilir olması ve isteme unsurunun mevcut olmaması gerekir. İsteme unsuru mevcut ise kasttan bahsedilirken, suçun öngörülmesi mümkün değil ise failin sorumluluğuna gidemeyiz.

Türk Ceza Kanunu taksiri öngörülebilmesi bakımından bilinçli ve bilinçsiz taksir olarak ikili bir ayrıma tabi tutmuştur.

Taksir Ne Demek?

Bilinçli Taksir Nedir?

Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır (TCK m. 22/3).

Bilinçli taksir halinde kişi neticeyi öngörebilmektedir, fakat kişi kendi yeteneklerine olan güveninden dolayı neticenin gerçekleşmeyeceğini düşünmektedir.Örneğin sürüş yeteneğine güvenen bir kişinin hız yapıp başka bir araca çarpıp sürücüsünü yaralaması durumunda bilinçli taksirden bahsederiz.

Bilinçli taksir ile olası kast karıştırılmamalıdır, iki durum arasında isteme farkı vardır. Bilinçli taksirde kişi neticeyi öngörürken o neticenin gerçekleşmesini istememektedir. Olası kast durmunda ise kişi neticeyi öngörür fakat neticenin gerçekleşmesini önemsemez.

Bilinçsiz Taksir Nedir?

Kişinin özen yükümlülüğüne aykırı davranarak başkaları tarafından öngörülebilir bir durumu öngöremeyip suçu işlemesi durumunda bilinçsiz taksir hali gerçekleşir.

Bilinçli taksir ile bilinçsiz taksir arasındaki fark öngörme unsurunda gerçekleşir. Bilinçsiz taksirde durum başkaları tarafından öngörülebilirken fail tarafından öngörülememektedir. Bilinçli taksirde fail durumu öngörmesine rağmen kendine güvenmektedir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Furkan DİLER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu