Marka Nedir?
Marka, bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan her türlü işaret olarak tanımlanır.
Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK), markaların korunması, tescil edilmesi, hukuki işlemlere konu olması ve ihlal durumunda açılacak davalar gibi konuları düzenler.
Markanın Tescili
Markanın korunması için tescil edilmesi şarttır. Türkiye’de markaların tescili, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yapılır. Tescil süreci, başvurunun yapılması, inceleme ve üçüncü kişilerin itirazlarının değerlendirilmesinden oluşur.
Başvuruda, markanın ayırt edici olup olmadığı, kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olup olmadığı gibi unsurlar değerlendirilir. SMK’ya göre, markanın tescil edilmesi, sahibine 10 yıl boyunca korunma sağlar. Bu süre, her 10 yılda bir yenilenerek uzatılabilir.
Markanın Tescilinin Sonuçları Nelerdir?
Tescil edilen marka, sahibine markayı kullanma hakkını ve üçüncü kişilerin aynı veya benzer işaretleri kullanmalarını engelleme yetkisi verir.
Tescil edilen marka hukuken koruma altına alınır ve marka sahibi, izinsiz kullanımlara karşı dava açma hakkına sahip olur. Markanın tescil edilmesi, markanın ticari itibarının korunması ve markanın ekonomik değerinin güvence altına alınması açısından önemlidir.
Markanın Hukuki İşlemlere Konu Olması
Marka, ticari bir varlık olarak çeşitli hukuki işlemlere konu olabilir. Marka devri, markanın sahibinin, haklarını bir başka kişiye devretmesi anlamına gelir.
Devir işlemi yazılı bir sözleşme ile yapılmalı ve Türk Patent ve Marka Kurumu’na bildirilmelidir. Ayrıca, marka lisans sözleşmeleri yapılabilir. Bu lisanslar, markanın başkaları tarafından belirli süreler boyunca kullanılmasına izin verir. Ayrıca, markalar rehin edilebilir veya ticari teminat olarak kullanılabilir.
Markanın Hükümsüzlüğü
Markanın hükümsüzlüğü, tescil edilmiş bir markanın, başvuru anından itibaren geçersiz sayılması anlamına gelir. SMK’ya göre, markanın tescil edilebilmesi için gerekli koşulları taşımadığı tespit edilirse marka hükümsüz kılınabilir.
Hükümsüzlük nedenleri arasında markanın ayırt edici olmaması, kötü niyetle tescil edilmesi veya üçüncü kişilerin haklarına tecavüz etmesi bulunur. Hükümsüzlük kararları mahkeme kararı ile verilir.
Markanın İptali
Markanın iptali, tescilli bir markanın, tescilden sonra ortaya çıkan nedenlerle geçersiz hale gelmesidir. Bir marka, beş yıl boyunca kullanılmazsa iptal edilebilir.
Ayrıca, marka sahibi tarafından kötüye kullanıldığı ya da markanın yanıltıcı hale geldiği durumlarda da iptal söz konusu olabilir. İptal kararları, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun talebi üzerine mahkemeler tarafından verilir.
Marka Hakkının Sona Ermesi
Marka hakkı, çeşitli nedenlerle sona erebilir. SMK’ya göre, marka hakkının sona erme nedenleri şunlardır:
- Marka süresinin dolması: Tescil süresi dolan ve yenilenmeyen markalar için marka hakkı sona erer.
- Marka sahibinin talebi: Marka sahibi, markasının sicilden silinmesini talep edebilir.
- Markanın hükümsüz kılınması: Mahkeme kararıyla hükümsüz kılınan markalar için marka hakkı sona erer.
Marka hakkı sona erdiğinde, marka serbest kullanıma açılır ve üçüncü kişiler tarafından kullanılabilir hale gelir.
Marka Hakkına Tecavüz
Marka hakkına tecavüz, bir markanın sahibinin izni olmaksızın kullanılması anlamına gelir. Tecavüz, markanın aynısının veya benzerinin, aynı ya da benzer ürün veya hizmetlerde kullanılması durumunda ortaya çıkar.
Tecavüz durumunda marka sahibinin çeşitli hukuki yollarla hakkını koruma altına alması mümkündür. Marka hakkına tecavüz sayılabilecek durumlar Sınai Mülkiyet Kanunu m.29’da düzenlenmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanunu m.29: (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek. c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. |
Marka Hakkına Tecavüz Durumunda Açılabilecek Davalar Nelerdir?
Marka hakkına tecavüz durumunda marka sahibi, SMK’ya dayanarak çeşitli davalar açabilir. Bunlar arasında:
- Tecavüzün tespiti davası: Markaya tecavüz olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla açılır.
- Tecavüzün önlenmesi davası: Devam eden bir tecavüzün durdurulması için açılır.
- Maddi ve manevi tazminat davası: Tecavüz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla açılabilir.
- El koyma davası: Tecavüzün konusu olan malların el konulması ve imha edilmesi talep edilebilir.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Marka hakkına tecavüz davalarında görevli mahkemeler fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesi ya da tecavüz fiilinin gerçekleştiği yer mahkemesi olabilir. Tecavüzün birden fazla yerde gerçekleşmesi durumunda, marka sahibi herhangi bir yer mahkemesinde dava açabilir.
Zamanaşımı
Marka hakkına tecavüz durumunda açılacak davalar için 2 yıllık kısa ve 10 yıllık genel zamanaşımı süreleri uygulanır. Marka sahibi, tecavüzü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açmak zorundadır.
Ancak, tecavüz fiilinin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıl geçmişse, zamanaşımı süresi dolmuş kabul edilir ve dava açılamaz.
Sonuç
Marka, ticari işletmelerin kimliğini ve itibarını temsil eden önemli bir unsurdur. SMK, markaların tescili, korunması ve marka hakkına tecavüz durumunda uygulanacak hukuki süreçleri ayrıntılı bir şekilde düzenlemektedir.
Markanın doğru bir şekilde tescil edilmesi ve korunması, marka sahibinin ticari çıkarlarının güvence altına alınması açısından büyük önem taşır.
Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN