Blog

Bilirkişi (HMK m. 266 – 286)

Bilirkişi, gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olarak, uzmanlık ve teknik bilgi gerektiren durumlarda oy ve görüşünü yazılı veya sözlü olarak sunmak üzere başvurulan kişidir.

Mahkeme, özellikle hukuk dışı veya teknik bilgi gerektiren durumlarda, taraflardan birinin talebi üzerine veya kendi inisiyatifiyle bilirkişinin görüşünü almak üzere karar verebilir (HMK m.266). Bu durumlar, hukuk alanı dışındaki konularda da geçerlidir.

Bilirkişiye Başvuru

Bilirkişiliğe başvuru, ilgili belgelerin eklenmesiyle yerleşim yerinin veya mesleki faaliyetlerin yürütüldüğü yerin bağlı olduğu bölge kuruluna yapılır. Bilirkişiler, sicile kayıt yaptırarak ve yemin ederek görevlerine başlarlar.

Bilirkişinin Görevlendirilmesi ve Yemini

Bilirkişinin Görevlendirilmesi ve Yemini
Customer service good cooperation, Consultation between a male lawyer and business people customer, tax and the company of real estate concept.

Mahkeme, bilirkişi olarak genellikle tek bir kişiyi görevlendirir. Ancak gerekçesi açıkça gösterilerek, belirli durumlarda birden fazla kişiden oluşacak bir kurul da görevlendirilebilir (HMK m.267).

Mahkeme, bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında tarafların da görüşlerini almak için aşağıdaki hususlara yer vermek zorundadır (HMK m.273/1):

  • İnceleme konusunun açıkça ve bütün sınırlarıyla belirtilmesi,
  • Bilirkişi tarafından cevaplanması gereken sorular,
  • Raporun teslim edilme süresi.

Bilirkişiye, görevlendirme yazısı eklerinde inceleyeceği belgeler, dizi pusulasına bağlı ve gerektiğinde mühürlü bir biçimde teslim edilir; bu durum tutanakta da kayıt altına alınır. Bu tutanağa bilirkişi görevlendirme tutanağı denir (HMK m.273/2).

Bilirkişilik Görevinin Kapsamı ve Yükümlülükler

Bilirkişilik görevi, aşağıdaki kişi veya kuruluşlar tarafından yerine getirilir:

  • Resmi bilirkişiler ve her yıl bölge adliye mahkemesi adli yargı adalet komisyonları tarafından düzenlenen listelerde yer alanlar,
  • Meslek veya sanatlarında resmi yetkilendirilmiş kişiler,
  • İlgili konuda meslek veya zanaat icra edenler.

Bu kişiler, ancak tanıklıktan çekinme sebeplerine veya mahkeme tarafından kabul edilebilir başka bir sebep bulunması durumunda, bilirkişilik görevini kabul etmek zorundadırlar (HMK m.270/2).

Bilirkişinin Görevini Yapmaktan Yasaklı Olması ve Reddi

Bilirkişi hakkındaki yasaklılık ve reddi sebepleri, hâkimler için geçerli kurallarla aynıdır. Ancak, bilirkişinin aynı dava veya işte önce tanık olarak dinlenmiş olması, bir reddi sebep olarak kabul edilmez (HMK m.272/1).

Bilirkişi hakkında yasaklılık sebeplerinden biri gerçekleşmişse, mahkeme, hüküm verilinceye kadar her zaman bilirkişiyi re’sen görevden alabilir veya bilirkişi mahkemeden görevden alınma talebinde bulunabilir (HMK m.272/2).

Reddi gerektiren bir sebep ortaya çıktığında taraflar, bilirkişinin reddini talep edebilir veya bilirkişi kendini reddedebilir. Ret talebi veya bilirkişinin kendi reddi, sebep öğrenildikten sonra en geç bir hafta içinde yapılmalıdır. Ret sebepleri için yemin teklifi yapılamaz (HMK m.272/3).

Görevden alma, ret veya bilirkişinin kendi reddi talepleri, bilirkişiyi görevlendiren mahkeme tarafından dosya üzerinden incelenir ve karara bağlanır. Verilen kararlar kesindir. Redde ilişkin kararlara karşı, ancak esas hakkındaki kararla birlikte kanun yoluna başvurulabilir (HMK m.272/4).

Bilirkişinin Görev Süresi

Bilirkişi raporunun hazırlanması için verilecek süre üç ayı geçemez. Mahkeme, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde bu süreyi iki ay olarak belirleyebilir (HMK m.274/1).

Belirlenen süre içinde raporunu teslim etmeyen bilirkişi görevden alınır ve yerine başka bir bilirkişi görevlendirilebilir. Mahkeme, görevden alınan bilirkişiden, görevden alındığı ana kadar yapmış olduğu işlemler hakkında açıklama talep eder. Ayrıca bilirkişi, görevi sebebiyle kendisine teslim edilmiş dosya ve eklerini dizi pusulasına bağlı bir biçimde mahkemeye hemen teslim etmekle yükümlüdür.

Bilirkişinin Yükümlülükleri

Bilirkişi, görevlendirildiği konunun uzmanlık alanına girmediğini, iş birliği yapabilecek başka bir uzmanın gerekliliğini veya görevi kabulden kaçınmasını gerektiren mazeretini görevlendiren mahkemeye bir hafta içinde bildirir (HMK m.275/1).

Bilirkişi, görevlendirildiği işi bizzat yerine getirmekle yükümlüdür ve görevini kısmen veya tamamen başkasına devredemez (HMK m.276).

Bilirkişi, görevi sırasında öğrendiği sırları saklamakla ve kendisi veya başkaları yararına kullanmamakla yükümlüdür (HMK m.277).

Bilirkişinin Yetkileri

Bilirkişinin yetkileri aşağıda sayılmıştır:

  • Bilirkişi, görevini mahkemenin sevk ve idaresi altında yürütür (HMK m.278/1).
  • Görev alanı veya sınırları hakkında tereddüt yaşarsa, mahkemeden bu tereddüdün giderilmesini isteyebilir (HMK m.278/2).
  • İncelemesi sırasında gerektiğinde tarafların bilgisine başvurabilir. Taraflardan birinin bilgisine başvurulacağı durumlarda, mahkeme bilirkişiye taraflardan birinin dinlenemeyeceğini önceden hatırlatır (HMK m.278/3).
  • Bilirkişi, bir şey üzerinde inceleme yapması gerektiğinde mahkeme kararıyla gerekli incelemeyi yapabilir. Bu işlem sırasında taraflar da hazır bulunabilir (HMK m.278/4).

Bilirkişinin Oy ve Görüşünü Bildirmesi

Bilirkişinin Oy ve Görüşünü Bildirmesi

Mahkeme, bilirkişinin oy ve görüşünü yazılı veya sözlü olarak bildirmesine karar verir (HMK m.279/1).

Raporda, tarafların adı soyadı, bilirkişinin görevlendirildiği konular, inceleme konusu maddi vakıalar, gerekçe ve varılan sonuçlar, varsa bilirkişiler arasındaki görüş ayrılığının sebebi, düzenlenme tarihi ve bilirkişi ya da bilirkişilerin imzası bulunmalıdır. Azınlıkta kalan bilirkişi, oy ve görüşünü ayrı bir rapor olarak da sunabilir (HMK m.279/2).

Mahkeme, bilirkişinin oy ve görüşünü sözlü olarak açıklamasını kararlaştırırsa, bilirkişinin açıklamaları tutanağa geçirilir ve bilirkişinin de imzası alınır. Kurul halinde görevlendirilmişse, bilirkişilerin müzakere etmelerine imkan tanınır ve açıklanan oy ve görüş, tutanakla tespit edilir (HMK m.279/3).

Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında uzmanlık alanı dışında açıklama yapamaz veya hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz (HMK m.279/4).

Denetim ve İnceleme

Bilirkişilerin tutum ve davranışları ile hazırladıkları raporların ilgili mevzuata uygunluğu, bölge kurulları tarafından resen veya başvuru üzerine denetlenir.

Bilirkişinin Sorumluluğu

Bilirkişiler, Türk Ceza Kanunu’nda belirtildiği şekilde kamu görevlisi olarak kabul edilir (HMK m.284).

Bilirkişinin kasten veya ağır ihmal suretiyle düzenlediği gerçeğe aykırı rapor nedeniyle zarar görenler, bu zararın tazmini için Devlete karşı tazminat davası açabilirler (HMK m.285).

Av. Ahmet EİN & Stj. Av. Kübra DEMİR

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu