Kamu Hukuku

Geri Verme Nedir? Koşulları Nelerdir?

Geri verme yani iade yabancı ülkede suç işlediği sabit olan ya da ileri sürülen kimselerin belli şartlara bağlı olarak istemde bulunan ülkeye geri verilmesidir. Geri verme, bir devletin ülkesinde bulunan bireyi yargılanması ya da cezanın infazı için diğer ülkeye teslim etmesine olanak veren hukuksal işlemdir.

6706 Sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanunu’nun 10. Maddesine göre yabancı ülkede işlenen bir suç nedeniyle hakkında adlî merciler tarafından ceza soruşturması veya kovuşturması başlatılan ya da mahkûmiyet kararı verilen bir yabancı, talep üzerine, soruşturma veya kovuşturmanın sonuçlandırılabilmesi ya da hükmedilen cezanın infazı amacıyla talep eden devlete iade edilebilir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere bireyin teslim istemde bulunan diğer ülkeye teslim edilebilmesi için hakkında sadece sabit bir cezanın hükmedilmesi şartı aranmayıp soruşturma ve kovuşturmanın sonuçlandırılabilmesi ya da hükmedilen cezanın infazı şartları da yeterli olacaktır.

Geri verme, ceza hukukunda uluslararası adli iş birliğinin bir görünüş biçimidir.

Geri vermenin uluslararası ve iç hukuk kaynakları olmak üzere iki tür kaynağı vardır. Uluslararası kaynaklar iki taraflı veya çok taraflı uluslararası anlaşmalar oluştururken iç hukuk kaynakları ise Anayasa, ceza kanunları ve geri vermeye ilişkin kanunlardır.

Geri Verme Nedir?

Geri Vermenin Koşulları Nelerdir?

Geri verme işleminin koşulları olumlu ve olumsuz koşullar olmak üzere ikiye ayrılabilir.

Olumlu koşullar geri verme işleminin gerçekleşebilmesi için varlığı aranan koşullarken olumsuz koşullar ise adından da anlaşılacağı üzere varlığı halinde geri verme işleminin gerçekleşemeyeceği koşullardır.

Olumlu Koşullar

Olumlu koşullar, suçluların iadesi sürecinde, geri verme talebinin kabul edilebilmesi için gerekli şartları ifade eder.

Suç Oluşturan Bir Eylemin Varlığı

Geri vermeye konu eylemin her iki ülke bakımından da suç oluşturması gerekir. Bu durum uygulamada “çifte suçluluk ilkesi” olarak adlandırılır.

Eylemin Kovuşturulabilir Bir Nitelikte Olması

Bir eylemin tek başına suç niteliği geri verme işlemi için yeterli olmayıp o eylemin aynı zamanda iki ülkede de kovuşturulabilir nitelikte olması gerekir. Bu bakımdan geri verme istemine dayanak oluşturacak eylemin zaman aşımına veya affa uğraması durumunda geri verme istemi kabul edilemez. (6706 Sayılı K. M. 11/1-c,5)

Eylemin Belirli Bir Ağırlıkta Olması

Geri vermeye konu olabilecek suçların belirlenmesi açısından “sayma sistemi” ve “ayırma (asgari ceza belirleme) sistemi” olmak üzere iki sistem belirlenmiştir. Türkiye’nin taraf olduğu Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’nde (SİDAS m.2) ve 2016 yılında kabul edilen Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu’nda ayırma sistemi benimsenmiştir. Böylece geri vermeye konu olabilecek suçlarda cezanın ağırlığı esas alınmıştır.

Talep eden devlet hukuku ile Türk hukukuna göre, soruşturma veya kovuşturma aşamasında üst sınırı bir yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçlardan dolayı iade talebi kabul edilebilir. Kesinleşmiş mahkûmiyet kararları bakımından iade talebinin kabul edilebilmesi için hükmolunan cezanın en az dört ay hürriyeti bağlayıcı ceza olması gerekir. İadesi istenen kişinin birden fazla suçu bulunması hâlinde, bunlardan bazılarının cezası belirtilen sürelerin altında olsa dahi birlikte iadeye konu edilebilir.

Aynı kişi hakkında birden fazla devlet tarafından iade talebinde bulunulması hâlinde, suçların ağırlığı ve işlendiği yer, taleplerin geliş sırası, kişinin vatandaşlığı ve yeniden iade edilme ihtimali gibi şartlar dikkate alınarak, iade taleplerinden hangisinin öncelikli olarak işleme alınacağı Adalet Bakanlığı tarafından belirlenir.

Failin Yabancı Olması

Geri verme kurumu yabancı ülke vatandaşları hakkında uygulanabilir. Kural olarak geri verme isteminde bulunulan vatandaşın Türk vatandaşı olması durumunda geri verme istemi kabul edilemez. Ancak bunun bir istinası vardır. Bu istisna, Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler dolayısıyla vatandaş yabancı bir devlete teslim edilebilir.

Yani Türkiye, Uluslararası Ceza Divanına üye olana kadar hiçbir vatandaşını yabancı bir devlete teslim etmeyecektir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki yabancı devletin geri verme istemine konu eylemler nedeniyle Türkiye’de bu kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 11. Maddesi gereğince soruşturma işlemi başlatılabilir. Vatandaşlık ilgilinin bulunduğu yer Ağır Ceza Mahkemesince karar verildiği duruma göre saptanır. Kişi karar anı ve teslim anı arasında vatandaşlığı kazansa bile geri verilmeme hakkından yararlanabilir. Anayasa’da hangi anda vatandaşlığın kazanılacağına dair bir hüküm yoktur ancak Türk Ceza Kanunu’na göre vatandaş deyiminden eylemi işlediği sırada Türk vatandaşı olan kişi anlaşılır. Geri verilecek kişi; şüpheli, sanık veya hükümlü olabilir.

Yargısal ve Siyasal Karar

Türk hukukunda geri verme konusunda karma sistem belirlenmiştir. Geri verme istemi yargı organlarınca incelenir ve uygun bulunursa son kararı siyasal makamlar verir. İade talebi hakkında karar vermeye, kişinin bulunduğu yer ağır ceza mahkemesi yetkilidir. Kişinin bulunduğu yer belli değilse, Ankara ağır ceza mahkemesi yetkilidir. Cumhuriyet başsavcılığı, iade talebine ilişkin karar vermek üzere ağır ceza mahkemesinden talepte bulunur.

Mahkeme yapacağı inceleme sonucunda geri verme istemini reddederse verdiği karar, siyasal karar makamı olan cumhurbaşkanını bağlar, o aksi yönde karar veremez. Mahkeme geri verme istemini yerinde görürse yalnızca istemin “kabul edilebilir” olduğuna karar verir. Ağır Ceza Mahkemesince geri verme isteminin kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi durumunda, bu kararın yerine getirilmesi, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarının görüşü alınarak Adalet Bakanının teklifi ve Cumhurbaşkanının onayına bağlıdır.

Adalet Bakanlığı iade talebinin kabul veya ret edildiğini, talep eden devlete ve iadesi talep edilen kişiye bildirir. Geri verme isteminin reddi durumunda geri verme istemine konu kişi hakkındaki koruma tedbirlerinin de ivedilikle kaldırılması gerekir.

Geri Verme Koşulları

Olumsuz Koşullar

Olumsuz koşullar, geri vermenin mümkün olabilmesi için gerçekleşmemesi gereken koşullardır. Yani bu koşullardan herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda bile geri verme işlemi gerçekleştirilemez. Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’ne göre geri vermeye konu olmayan suç ve eylemler her iki devlet yasalarına göre suç oluşturmayan eylemler ile siyasal ve askeri suçlardır (SİDAS m.4).

Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu’na göre geri vermeye konu olamayacak suçlar şunlardır:

Siyasal Suçlar

Geri verme istemine dayanak oluşturan eylemin, siyasal suç veya siyasal suçla bağlantılı bir suç niteliğinde olması durumunda, geri verme istemi kabul edilemez. Türk hukukunda “siyasal suçlar” dışında “siyasal suçla bağlantılı olan suçlar” hakkında da geri verme isteminin kabul edilemeyeceği öngörülmüştür. Ancak siyasal suçun ne olduğunu ve hangi suçların bu kapsamda olduğunu açıklayan kesin bir ölçüt bulunmamaktadır. Kriminolojide siyasi suç veya siyasi suç, devletin veya hükümetin çıkarlarına zarar veren bir suçtur. Devletler, hem şiddet içeren hem de şiddet içermeyen muhalefet de dahil olmak üzere, devletin bekasına yönelik gerçek veya hayali bir tehdit olarak algılanan her türlü davranışı suç sayabilir.

Siyasal suçlar kendi aralarında “tam siyasal suçlar” ve “nispi siyasal suçlar” olarak ikiye ayrılır. Nispi siyasal suçta tam siyasal suçun aksine devlet doğrudan değil  dolaylı olarak zarar görebilmesinin yanında devletin dışında vatandaşlar da doğrudan zarar görebilmektedir.

Devlet başkanına yönelik suçlar, terör ve anarşizm eylemleri, soykırım ve insanlığa karşı suçlar siyasal suç olarak kabul edilemez.

Askeri Suçlar

Geri verme istemine dayanak oluşturan eylemin sırf askerî suç niteliğinde olması durumunda geri verme istemi kabul edilemez. Askeri suçlar, askeri düzen ve disiplin ile ulusal savunmanın korunması için kabul edilen suçlardır. Askeri suçlar kendi arasında “salt (sırf) askeri suçlar” ve “askeri suç benzerleri” olarak ikiye ayrılır:

Sırf Askeri Suçlar

Sadece asker kişi sıfatını taşıyanlar tarafından işlenebilen, kısmen yahut tamamen başka bir kanunda suç olarak düzenlenmemiş, askeri bir hizmet veya görevin ihlalini ifade eden suçlar olarak tarif edilmektedir.

Askeri suç benzerleri ise asker olmayan kimseler tarafından da işlenebilen askeri bir yararı korumak amacını güden, bütün veya bir kısım unsurları genel ceza kanunlarında öngörülen ancak askeri ceza kanunları tarafından ayrıca belirtilen veya bu yasaların uygulama alanı içerisine alınan suçlardır.

Düşünce Suçları

Geri verme istemine dayanak oluşturan eylemin düşünce suçu olması durumunda geri verme istemi kabul edilemez.

İstemde Bulunulan Ülkenin Yargılama Yetkisine Giren Suçlar

Suç hangi ülkede işlenmişse kural olarak yargılama yetkisi de o ülkeye aittir. Bu bakımdan geri verme istemine dayanak oluşturan eylemin Türkiye’de yargılama yetkisine giren bir suç olması durumunda geri verme istemi kabul edilemez.

Geri verme yoluna ancak Türkiye’nin egemenlik alanı dışında işlenmiş olan suçlar dolayısıyla gidilebilir. Geri verme istemine dayanak oluşturan eylemin Türkiye Devletinin güvenliğine karşı, Türkiye Devletinin veya bir Türk vatandaşının ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş bir tüzel kişinin zararına işlenmesi durumunda geri verme istemi kabul edilemez.

Non Bis İdem İlkesine Aykırılık

Kendisinden geri verme isteminde bulunulan devlet geri vermeye konu olan suçla ilgili kesin hüküm niteliğinde bir karar vermişse bu geri vermeye engeldir.

Buna göre geri verme istemine dayanak oluşturan eylemin geri verilmesi istenen kişi hakkında isteme konu eylem nedeniyle daha önce Türkiye’de beraat veya mahkumiyet kararı verilmiş olması durumunda geri verme istemi kabul edilemez. Ancak kovuşturma yapılmamasına veya yaptıkları kovuşturmaya son verilmesine ilişkin bir karar verilmişse kendisinden geri verme istenilen devletin takdir yetkisi vardır.

Ayrımcılık Yasağına Aykırılık

İadesi talep edilen kişinin ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasî görüşleri nedeniyle bir soruşturma veya kovuşturmaya maruz bırakılacağına veya cezalandırılacağına ya da işkence veya kötü muameleye maruz kalacağına dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması durumunda geri verme istemi kabul edilemez. (6706 Sayılı K. M. 11/1-b)

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Tuğçe ŞEN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu