Karma Hukuk

İcra Hukukunda Ödeme Emri

Genel haciz yolunda ödeme emri, takip talebinden sonra borçluya gönderilen ve borcunu ödemesini veya borçlu değilse itiraz etmesini belirten ihtardır.

Ödeme Emrinin İçeriği

İcra müdürü takip talebinin bu Kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar verirse ödeme emri düzenler. Talebin kabul edilmemesi halinde verilen karar tutanağa yazılır. Ödeme emrinin içereceği kayıtlar İcra İflas Kanunu’nda şöyle sayılmıştır;

  • Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere takip talebine yazılması gereken kayıtları,
  • Borcun ve masrafların yedi gün içinde icra dairesine ait ödeme emrinde yazılı olan banka hesabına ödenmesi, borç, teminat verilmesi mükellefiyeti ise teminatın bu süre içinde gösterilmesi ihtarını,
  • Takibin dayandığı senet altındaki imza kendisine ait değilse yine bu yedi gün içinde bu cihetin ayrıca ve açıkça bildirilmesi; aksi halde, icra takibinde senedin onun tarafından düzenlenmiş/imzalanmış sayılacağı,
  • Eğer senet altındaki imzayı inkâr ederse, icra mahkemesi önünde yapılacak duruşmada hazır bulunması gerektiğini; duruşmaya gelmezse imzaya yönelik itirazın geçici olarak kaldırılmasına karar verileceğini,
  • Borç miktarına, bir kısmına ya da alacaklının takibi yürütme hakkına dair bir itirazı varsa, bunu da aynı yedi günlük süre içinde açıkça beyan etmesi gerektiğini,
  • Senetle ilgili veya borca yönelik herhangi bir itirazda bulunmazsa, yedi günlük süre içinde mal beyanında bulunması gerektiğini; mal beyanında bulunmazsa zorlama hapsiyle cezalandırılacağını; ayrıca gerçeğe aykırı beyanda bulunursa yine hapis cezasıyla cezalandırılacağını,
  • Borç ödenmez veya itiraz edilmezse, zorla icra işlemlerine devam edileceğini,

Ödeme Emrinin İçeriği

Ödeme Emrinin Düzenlenmesi

Ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Bir nüshası borçluya gönderilir, diğeri icra dosyasına konulur. Alacaklı isterse kendisine ayrıca tasdikli bir nüsha verilir. Nüshalar arasında fark bulunduğu takdirde borçludaki muteber sayılır

Ödeme emri borçluya takip talebinden itibaren 3 gün içinde tebliğe gönderilir. Takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneği ödeme emrine bağlanır. 3 günlük süre geçerlilik koşulu değil bu süreden sonra gönderilen ödeme emri de geçerlidir. Fakat süre geçirildiği takdirde bu durum şikayet konusu yapılabilir.

Müşterek borçlular aynı anda takibe alınmışlarsa ve hepsi ya da bazıları bir temsilci tarafından temsil edilmiyorsa, her birine ayrı ayrı ödeme emri tebliğ edilir.

Ödeme Emrine İtiraz

Ödeme emrine 7 gün içerisinde itiraz edilmemesi halinde takip kesinleşir. Bu süre içerisinde itiraz edildiği takdirde ise takip kendiliğinden durur. Geçerli bir itirazın şartları ise şöyledir;

  • Ödeme emri tebliğ edilmiş olmalıdır. Ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan bir açıklama itiraz sayılmaz.
  • İtiraz iradesi mevcut olmalıdır. İtiraz iradesinden kasıt yeterli bir açıklıkta yapılmış itirazdır. Bu bakımdan yalnızca “borcum yoktur”, “borcumu ödedim” veya “borç bana ait değildir” gibi ifadeler de yeterlidir. Fakat yeterli açıklıkta olmayan itirazlar kabul görmez. Örneğin hiçbir belirleme yapmadan yalnızca, “benim bu kadar borcum yoktur” şeklindeki bir itiraz kabul edilmez.
  • İtiraz ehliyeti mevcut olmalıdır. Yalnızca takip ehliyetine sahip olan ve borçlu olarak gösterilen kişiler itirazda bulunabilir.
  • Yedi günlük süreye uyulmuş olmalıdır. Bu süreye uyulmadığı takdirde takip kesinleşir.
  • Adres bildirilmelidir.  Borçlu veya vekili, dava ve takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi itirazla birlikte bildirmek zorundadır.

Ödeme Emrine İtiraz Sebepleri

Ödeme emrine itiraz doğuş biçimine göre ileri sürülüş biçimine göre ayrılmaktadır. Doğuş biçimine itirazlar maddi hukuktan kaynaklanabilir. Örneğin borçlunun borcum yoktur demesi yahut alacaklı sıfatı bulunmamaktadır itirazı maddi hukuktan kaynaklanmaktadır. Doğuş biçimine göre itirazların diğer şekli de takip hukukundan kaynaklanmaktadır. İcra müdürünün kendiliğinden gözetemeyeceği hususlar buna girmektedir. Örneğin icra dairesi yetkisizdir veya derdestlik itirazı bu duruma girmektedir.

İleri sürülüş biçimi bakımından ise itirazlar imzaya itiraz ve borca itiraz olarak ikiye ayrılır.

İmzaya İtiraz

İmzaya itiraz, alacaklının adi bir senede dayanarak takip yaptığı ve borçlunun da senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki itirazıdır. Örnek verecek olursak borçlunun senetteki imza benim imzam değildir şeklindeki itirazı bu imzaya itirazdır.

Resmi senetler bakımından imzaya itiraz edilemez. Bu halde borçlu yalnızca genel mahkemelerde sahtelik davası açabilir.

Borçlunun bu itirazı açıkça yapması gereklidir. Yalnızca borç bana ait değildir şeklinde bir itirazda bulunan borçlu imzaya itiraz etmiş sayılmaz ve senetteki imzayı kabul etmiş sayılır.

İmzaya itiraz ile borca itiraz birbiri ile uyumlu olmalıdır. Örneğin, “senetteki imza bana aittir ve senetten doğan borcumu zaten ödedim” şeklindeki bir itiraz geçersizdir.

Borca İtiraz

İmzaya itiraz dışındaki bütün durumlar borca itiraz olarak ele alınır. Borçlu, borca itirazını açıkça yapmalıdır. Örneğin bu borç benim değildir gibi.

Borçlu borca kısmi olarak da itiraz edebilir. Örneğin 100.000 liralık bir ödeme emrine karşı “yalnızca 40.000 liralık borcum bulunmaktadır diğer kısmını ödedim” şeklindeki bir itiraz kısmi itirazdır. Bu durumda 40.000 liralık kısım açısından takip dururken kalan 60.000 liralık kısım için takip kesinleşir. Kısmi itiraz açıkça yapılmalıdır. Örneğin, borcum bu kadar değildir şeklindeki bir itiraz kabul görmez.

Ödeme Emrine İtirazın Usulü

Ödeme emrine itiraz icra dairesine yapılır. Bunun dışındaki bir yere itiraz edilmesi sonuç doğurmaz. İtiraz kural olarak ödeme emrini gönderen icra dairesine yapılır. Fakat borçlu, takibin yapıldığı icra dairesine gönderilmek üzere başka bir icra dairesinde de itiraz edebilir. İtiraz yazılı veya sözlü olarak da yapılabilir.

Borçlu itirazından vazgeçebilir veya borcunu ödeyebilir. Fakat borçlunun itirazından vazgeçmesi bunu şartsız olarak yapmasına bağlıdır.

Ödeme Emrine İtiraz Süresi

Ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre kesindir artırılıp azaltılamaz. Birden fazla borçlu olduğu durumda her birine ayrı ayrı ödeme emri tebliğ edilir. Bu sebeple her birinin süresi de farklı zamanlarda başlar.

Ödeme Emrine İtiraz Süresi

Gecikmiş İtiraz

Borçlunun, kusuru olmadan bir engel sebebiyle süresinde ödeme emrine itiraz edememesi ve itirazını engel kalktıktan sonra etmesi haline gecikmiş itiraz denir. Bu bakımdan itiraz süresinin kesin olarak yedi gün belirlenmesinin istisnasıdır.

Gecikmiş itiraz icra dairesine değil icra mahkemesine yapılır. Bu yönüyle normal itirazdan ayrılmaktadır. İcra dairesine yapılan gecikmiş itiraz geçersizdir.

Gecikmiş itirazın, engelin ortadan kalkmasından itibaren 3 gün içerisinde yapılması gerekmektedir. Fakat gecikmiş itiraz takibin her aşamasında yapılamaz. Bu itiraz ancak paraya çevirme işlemine kadar yapılabilir.

İtiraz eden borçlu, itiraz nedenleriyle birlikte, süresinde itiraz edememe mazeretini ve bu mazereti haklı kılan belgeleri göstermek zorunadır. Borçlu itiraz ederken duruşma yapılma ihtimaline karşın harç ve giderleri de yatırmalıdır.

İtiraz üzerine, icra mahkemesi sadece gecikme sebebinin niteliğine ve olayın özelliklerine göre takibin durdurulmasına karar verebilir. İtiraz kabul edildiği takdirde icra takibi durur. Bu yönüyle süresinde itirazdan ayrılmaktadır. Süresinde yapılan itiraz herhangi bir karara bağlı olmaksızın takibi durdurmaktadır.

İcra mahkemesi incelemesini dosya üzerinden yapar. Gerekli görürse, her iki tarafı derhal davet eder ve mazeretin kabul edilip edilmeyeceğine karar verir.

Eğer duruşma yapılmasına gerek görülmezse, borçludan alınan masraflar kendisine iade edilir.

Daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa, mazeretin kabulüne ilişkin kararın tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren alacaklı, yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep etmez veya aynı süre içinde itirazın iptali davası açmaz ise haciz kaldırılır.

İtiraz Sebepleri İle Bağlılık

Borçlu itirazında sebep bildirmek zorunda değildir. Fakat borçlu itirazında bir sebep bildirmişse bu sebepler ile bağlıdır. Daha sonra bu sebepleri değiştiremez veya genişletemez.

İtirazında hiçbir sebep bildirmemiş olan borçlu daha sonra alacaklının dayandığı senedin metninden anlaşılabilen borca itiraz sebeplerini ileri sürebilir.

İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. (İİK. m. 63)

Yukarıda sayılanlar yalnızca itirazın kaldırılması için geçerlidir. İtirazın iptali gibi genel mahkemelerde yapılan yargılamalarda itiraz sebepleri ile bağlılıktan bahsedilemez.

İtirazın Sonucu

İtirazın sonuçlarının neler olduğu İcra İflas Kanunu’nun 66. Maddesinde sayılmıştır. Buna göre süresi içinde yapılan itiraz, takibi durdurur. İtiraz süresinde yapılmamışsa, alacaklının talebi üzerine icra memuru, alacağın tamamı için takibe devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itiraz etmişse, takip kabul ettiği miktar üzerinden devam eder.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Furkan DİLER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu