Malvarlığının Terki Suretiyle Konkordato

Malvarlığının terki suretiyle konkordato, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf hakkını alacaklılara devretmesine veya bu malvarlığına tamamını ya da bir kısmını üçüncü kişilere devretmelerine olanak tanır (İİK m. 309a/1). Bu tür konkordatonun amacı borçlunun mali durumunu iyileştirmek değil, borçlunun malvarlığını tasfiye ederek alacaklıların alacaklarını tahsil etmelerini sağlamaktır. Bu yönüyle iflas tasfiyesine benzer bir yapıya sahiptir. Hatta iflas etmiş bir borçlu da malvarlığının terki suretiyle konkordato talebinde bulunabilir.
Bu konkordato türünde niteliğine aykırı olmadığı sürece adi konkordatoya ilişkin 285 ile 308/g maddeleri de uygulanabilir. Yani adi konkordatoda geçerli olan birçok hüküm, uygun olduğu ölçüde burada da geçerliliğini korur.
Organlar: Konkordato Tasfiye Memurları ve Alacaklılar Kurulu
Alacaklılar, konkordato sürecindeki haklarını tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu aracılığıyla kullanırlar. Bu iki yapı, konkordato talebine dair karar verme yetkisine sahip alacaklılar tarafından seçilir. Tasfiye memurlarının görevine başlaması için, asliye ticaret mahkemesinin yapılan seçimi onaylaması gerekir. Ayrıca, konkordato komiseri olarak atanmış bir kişi, aynı zamanda tasfiye memuru olarak da görev yapabilir (İİK m. 309a/2).
Tasfiye memurları, alacaklılar kurulunun gözetimi ve denetimi altındadır. Malvarlığının paraya çevrilmesine ilişkin olarak tasfiye memurları tarafından alınan kararlara karşı, kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde alacaklılar kuruluna itiraz edilebilir. Alacaklılar kurulunun bu konuda verdiği kararlara karşı ise şikâyet yoluna gidilebilir (İİK m. 309ç/1).
Tasfiye memurları, konkordato masasının korunması, malvarlığının nakde çevrilmesi veya gerekli hallerde malların devredilmesi için gereken tüm işlemleri yerine getirir (İİK m. 309c/3). Ayrıca, mahkemelerde konkordato masasını temsil etme yetkisine sahiptirler. Üçüncü kişilerin malvarlığı üzerindeki hak iddialarına ilişkin olarak İcra ve İflas Kanunu’nun 288. maddesi, kıyasen burada da uygulanır (İİK m. 309c/4).
Bunlara ek olarak, bazı özel hükümler de tasfiye memurları hakkında kıyasen uygulanır. Bunlar; tutanak tutulmasına ilişkin hükümler, para ödemeleri ve değerli eşyaların korunması, iş yapma yasağı, sözleşme yapma yasağı, tebligat işlemleri ve icra dairelerinin doğrudan yazışma yetkisi gibi düzenlemelerdir.
Malvarlığının Terki Suretiyle Konkordatonun Zorunlu İçeriği
Malvarlığının terki suretiyle konkordato, aşağıdaki unsurları içermelidir (m. 309b):
- Alacaklıların, alacaklarının karşılanmayan kısmından feragat edip etmedikleri açıkça belirtilmelidir. Feragat etmiyorlarsa, borçlunun bu borçlara karşı sorumluluğunun ne olacağı netleştirilmelidir.
- Konkordato sürecinde görev alacak tasfiye memurları ile alacaklılar kurulu üyelerinin kimlerden oluşacağı ve hangi yetkilere sahip olacakları belirlenmelidir.
- Kanunda özel bir düzenleme yoksa, malvarlığının nasıl tasfiye edileceği açıklanmalıdır. Eğer malların üçüncü kişilere devri söz konusuysa, bu devir işleminin nasıl yapılacağı ve gerekli teminatların nasıl sağlanacağı da konkordato planında yer almalıdır.
- Alacaklılara yapılacak duyuruların ve ilgili kurumlara yapılacak bildirimlerin, İcra ve İflas Kanunu’nun 288. maddesinde belirtilen usule uygun biçimde gerçekleştirileceği belirtilmelidir.
- Konkordato kapsamı dışında bırakılan mallar da açıkça listelenmeli, bunların bu sürece dâhil edilmediği net şekilde ifade edilmelidir.
Tasdikin Sonuçları
Asliye ticaret mahkemesi tarafından konkordatonun tasdikine ilişkin karar kesinleştikten sonra, borçlu artık malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunamaz ve bu mallar üzerinde yetkili olan kişilerin imza yetkileri sona erer (m. 309c/1). Eğer borçlu ticaret siciline kayıtlı bir kişi veya şirketse, ticaret unvanına “konkordato tasfiyesi hâlinde” ibaresi eklenir. Ayrıca, konkordato kapsamına girmeyen borçlar için, borçlu bu yeni unvanla takip edilir (m. 309c/2).
Sıra Cetvelinin Hazırlanması
Tasfiyeden elde edilen gelirin nasıl paylaşılacağını ve hangi alacaklıların bu paylaşıma katılacağını belirlemek amacıyla, konkordato tasfiye memurları bir sıra cetveli düzenler. Bu işlem için alacaklıların yeniden davet edilmesine gerek yoktur. Tasfiye memurları sadece ticari defterler ve yapılan alacak kayıtlarını esas alarak bu cetveli hazırlar ve alacaklıların incelemesine sunar (m. 309d/1). Bu süreçte, İcra ve İflas Kanunu’nun 230 ila 236. maddeleri kıyasen uygulanır (m. 309d/2).
Paraya Çevirme
Konkordato kapsamındaki malvarlığı, tek tek ya da topluca paraya çevrilir. Bu işlem, bir alacak söz konusuysa alacağın tahsil edilmesi ya da alacak hakkının satılması şeklinde; diğer mallar için ise pazarlık yoluyla veya açık artırmayla yapılır (m. 309e/1).
Paraya çevirmenin ne zaman ve nasıl yapılacağına, tasfiye memurlarının önerisi üzerine alacaklılar kurulu karar verir (m. 309e/2).
Rehinli Mallar
Eğer mallar üçüncü bir kişiye devredilmiyorsa, rehinli taşınmazlar yalnızca rehinli alacaklının onayıyla pazarlık yoluyla satılabilir. Onay alınamazsa, satış sadece açık artırma yoluyla mümkündür. Taşınmaz üzerindeki ipotek, irtifak ve diğer şerhler ile bunların sırası, sıra cetveline göre belirlenir (m. 309f).
Rehinli taşınır mallar, doğrudan tasfiye memurlarına teslim edilmek zorunda değildir. Aksi kararlaştırılmadıysa, rehinli alacaklı bu malları uygun gördüğü zamanda satabilir; ister rehnin paraya çevrilmesi yoluyla, ister pazarlık usulüyle ya da borsada (eğer sözleşme yetki veriyorsa).
Ancak rehnin paraya çevrilmesi konkordato masası açısından daha faydalıysa, tasfiye memurları rehinli alacaklıya, malı 6 ay içinde satması için yetki verir. Bu yetkiyle birlikte, satışın yapılmaması hâlinde malın teslim edilmesi gerektiği ve aksi durumda rüçhan hakkının kaybedileceği, ayrıca Türk Ceza Kanunu uyarınca doğabilecek sonuçlar da alacaklıya bildirilir (m. 309g/1–2).
Geçici pay cetveli oluşturulurken rehinli mal paraya çevrilmişse ve alacağın tamamı karşılanmamışsa, kalan miktar için rehinli alacaklı da geçici paya katılır. Açık kalan kısım tasfiye memurlarınca belirlenir ve bu karara karşı şikâyet hakkı vardır (m. 309ı/1).
Eğer bu aşamada rehin henüz satılmamışsa ama açık kalacağı tahmin ediliyorsa, öngörülen tutar için dağıtıma katılım mümkündür. Daha sonra rehin satıldığında, eğer elde edilen bedel öngörülenden düşükse, eksik kalan tutar için alacaklı ödeme alabilir (m. 309ı/2).
Buna karşılık, satıştan elde edilen para ile daha önce yapılan ödemelerin toplamı alacak tutarını aşarsa, rehinli alacaklı fazlayı iade etmek zorundadır (m. 309ı/3).
Tahsili Güç ve İhtilaflı Hakların Alacaklılara Devri
Eğer tasfiye memurları tahsili zor veya hukuki uyuşmazlık içeren alacakların (örneğin iptal davası ya da borçlunun yöneticilerine karşı açılacak sorumluluk davaları gibi) peşine düşülmesinden vazgeçilmesini önerirse, bu teklif alacaklılar kuruluna sunulur. Kurul bu teklifi kabul ederse, alacaklılar yazılı olarak ya da ilân yoluyla bilgilendirilir ve bu alacakların takibi, dileyen alacaklılara devredilir (m. 309ğ).
Paraların Paylaştırılması
Tasfiye memurları, her dağıtımdan önce –geçici bile olsa– bir pay cetveli hazırlar ve alacaklılara, alacaklarına karşılık düşen payları bildirirler. Bu cetvel, 10 gün boyunca iflâs dairesinde alacaklıların incelemesine açık tutulur. Alacaklılar, cetvele karşı şikâyet yoluna başvurabilir. Aynı zamanda, tasfiye memurları bu cetvelle birlikte masrafları da içeren son hesabı iflâs dairesine sunar (m. 309h).
Belirlenen sürede hak sahipleri tarafından tahsil edilmeyen ödemeler bankaya yatırılır (m. 309i/1). Bu paralar, 5 yıl içinde alınmazsa, iflâs dairesi tarafından dağıtılır. Bu durumda, iflas sonrası işlemleri düzenleyen m. 255 hükmü kıyasen uygulanır (m. 309i/2).
Ayrıca, malvarlığının terki suretiyle konkordato sürecinde borç ödemeden aciz belgesi düzenlenmez.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Şevval Asude DOĞAN