Genel Hukuki Bilgiler

İcra Organları

Alacaklının borçludan olan alacağını tahsil edebilmesi için kanun tarafından yetkilendirilen ve gerektiğinde zor kullanma yetkisinde sahip olan organlara icra teşkilatı denir. İcra teşkilatı asıl organları ve yardımdı icra organları olmak üzere ikiye ayrılır.

Asıl icra organları yalnızca icra işlerini yürütmek amacıyla kurulmuş organlardır. Yardımcı icra organları ise kendi asıl görevlerinin yanı sıra bazı icra işlemlerini de yerine getiren organlardır.

İcra Dairesi

İcra dairesi, icra hukukunda birinci derece görevli organ olup icra ve iflas hukukunda hemen hemen tüm işlemlerin başlangıç noktasıdır. Gerek icra takibi gerekse iflas takibi başlatmak isteyen alacaklı, işlemlerini icra dairesi aracılığıyla yürütmelidir. 

Her asliye hukuk mahkemesinin yargı çevresinde yeterli sayıda icra dairesi bulunur (İİK m. 1/1). Her icra dairesinde, Adalet Bakanlığı tarafından atanan bir icra müdürü, yeterli sayıda icra müdür yardımcısı ve icra katibi ile adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından görevlendirilen mübaşir ve hizmeti bulunur (İİK m.1/2). Ayrıca Adalet Bakanlığı, icra dairelerini bir arada bulundurma ve aynı icra mahkemesine bağlama yetkisine sahiptir (İİK m.1/9).

İcra ve iflas daireleri, icra daireleri başkanlığının kurulmadığı yerlerde ise icra mahkemesinin daimi gözetim ve denetimi altındadır.  Bu daireler ayrıca Cumhuriyet savcıları ve adalet müfettişleri tarafından da denetlenir (İİK m.13/1). Ancak, icra ve iflas daireleri, icra daireleri başkanlığına veya icra mahkemesine bağlı olarak çalışmaz; dolayısıyla görevlerini, herhangi bir izin veya talimat almaksızın doğrudan yerine getirirler.

İcra Dairelerinin Başlıca Görev ve Yetkileri

Takip talebi üzerine:

  • İlamsız takiplerde ödeme emri düzenlemek ve tebliğ etmek,
  • İlamlı takiplerde icra emri düzenlemek ve tebliğ etmek.
  • Haciz işlemlerini gerçekleştirmek.
  • Haczedilen malların satışını yapmak.
  • Satış sonucu elde edilen paraya ilişkin sıra cetveli hazırlamak ve buna göre paraları paylaştırmak.
  • İcra emrine konu edilen para ve teminat alacakları dışındaki talepleri zorla yerine getirmek. 
  • Gerektiğinde zor kullanmak ve bu kapsamda kolluk kuvvetlerine emir vermek. 
  • Kanunda öngörülen diğer görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak.

İcra Dairelerinin Başlıca Görev ve Yetkileri

İcra Müdürleri

İcra dairesinin başında icra müdürü bulunur. İcra müdürünün, icra müdür yardımcısının veya icra katibinin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi durumunda, bu görev ve yetkiler adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazı işleri müdürü veya zabıt katibi tarafından üstlenilir (İİK m. 1/8).

İcra müdürü ve icra memurları, gerektiğinde zor kullanma yetkisine sahip olup, kolluk görevlilerine ve köy muhtarına emir verme yetkisini de haizdir (İİK m. 81). İş yükünün fazla olduğu veya personel sayısının yüksek olduğu icra dairelerinde, işleyişin düzenli, uyumlu ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, Adalet Bakanlığı tarafından icra müdürleri veya icra müdür yardımcıları arasından icra başmüdürü görevlendirilebilir. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir (İİK m. 1/3).

İcra Dairesi Görevlilerinin Sorumlulukları

İcra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları yalnızca idare aleyhine açılabilir. Ancak devlet, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkını saklı tutar. Bu tür davalar, adli yargının görev alanına girer (İİK m. 5).

İcra dairesi görevlilerinin kusurlarından kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise genel yetki kuralı gereğince davalı idarenin bulunduğu yer mahkemesidir (HMK m. 6/1). Adalet Bakanlığı’nın merkezi Ankara’da olduğundan, genel yetki kuralına göre yetkili mahkeme Ankara mahkemeleridir.

Bunun yanı sıra, özel yetki kuralları çerçevesinde;

  • Haksız fiilin işlendiği,
  • Zararın meydana geldiği veya meydana gelme ihtimalinin bulunduğu,
  • Zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili sayılır (HMK m. 16).

İcra ve iflas görevlilerinin kusurlarından kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresi, zararın öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl ve her hâlükârda fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıldır (İİK m. 7/1). Ancak fiil, ceza kanunlarında suç olarak tanımlanmışsa ve daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüşse, bu süre uygulanır (İİK m. 7/2).

İcra ve iflas görevlisinin fiili aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa, memurun ceza sorumluluğu da doğar. Ayrıca, icra ve iflas memurları ile yardımcıları hakkında, disiplin cezasını gerektiren fiil ve durumlar nedeniyle Devlet Memurları Kanunu’nun disiplin hükümleri uygulanır (İİK m. 13/2).

Kanun koyucu, icra dairesindeki paraların zimmete geçirilmesi ile ilgili özel bir düzenleme getirmiştir. Buna göre, icra dairesine gönderilen veya daire tarafından tahsil edilen paranın memur tarafından zimmete geçirilmesi durumunda, söz konusu tutar ceza takibinin sonucu beklenmeksizin ve herhangi bir mahkeme kararı aranmaksızın Devlet tarafından icra dairesinin hesabına yatırılır. Devlet, ilgili memurlara rücu etme hakkını saklı tutar (İİK m. 6). Bu hükümle kanun koyucu, Devletin memurunun işlediği bir suç nedeniyle alacaklıların mağdur olmasını önlemeyi amaçlamıştır.

İcra Daireleri Başkanlığı

İş yoğunluğunun veya icra dairesi sayısının fazla olduğu illerde, Adalet Bakanlığı tarafından yetki çevresi belirlenerek bir veya birden fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilir (İİK m. 3a/1). Başkanlık, icra ve iflas dairelerinin gözetim ve denetimlerini yapmakta, idari işlerine bakmakta ve mevzuatla verilen görevleri yerine getirmektedir (m. 3a/4-5). İcra daireleri başkanlığının bulunmadığı yerlerde ise icra ve iflas dairelerinin gözetim ve denetimini yapma görevi, icra mahkemesine aittir. İcra daireleri başkanlığı yapısı, Kasım 2021’de yapılan düzenleme ile oluşturulmuştur.

Başkanlıklarda bir başkan ve yeteri kadar başkan yardımcısı bulunur. Başkan, birinci sınıf hâkim olan ve başkan yardımcısı ise birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hâkimleri ile Cumhuriyet savcıları arasından muvafakat alınarak Bakanlık tarafından atanır. Ayrıca başkanlıkta, yeterli sayıda icra başmüdürü, icra müdürü, icra müdür yardımcısı, icra kâtibi ve memur, Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilir (m. 3a/2). İcra daireleri başkanı ve başkan yardımcıları hakkında, İcra ve İflas Kanunu’nda hüküm bulunmayan hâllerde 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun Adalet Bakanlığı merkez kuruluşunda çalışan hâkimlere ilişkin hükümleri uygulanır (m. 3a/3). Bu hâkimler ve savcılar, hâkimlik ve savcılık sıfatlarını kaybetmezler.

İcra Daireleri Başkanlığı

İcra Mahkemesi

Her asliye hukuk mahkemesinin yargı çevresinde en az bir icra mahkemesi bulunur. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığı tarafından icra mahkemesinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra mahkemesi daireleri numaralandırılır. İcra mahkemesinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir (İİK m. 4). İcra mahkemesinin bulunmadığı yerlerde, bu görev asliye hukuk mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, icra ve iflas daireleri, icra daireleri başkanlığının, başkanlığın kurulmadığı yerlerde ise icra mahkemesinin daimî gözetimi ve denetimi altındadır (m. 13/1). İcra ve iflas dairelerinin icra mahkemesinin gözetim ve denetimine tabi olması, onların icra mahkemesine bağlı olarak çalıştığını göstermez. İcra ve iflas daireleri, görevlerini icra mahkemesinden izin ve talimat almadan doğrudan yerine getirebilir. İcra mahkemesi, icra ve iflas dairelerinin yerine geçerek işlem yapamaz.

Temel Görevleri

İcra mahkemesinin temel görevleri şunlardır:

  • İcra ve iflas organlarının işlemlerine karşı yapılan şikayetleri inceler ve karara bağlar,
  • İcra daireleri başkanlığı kurulmayan yerlerde icra ve iflas dairelerinin gözetim ve denetimlerini yapar,
  • İtirazın kesin veya geçici kaldırılması taleplerini karara bağlar,
  • İcranın geri bırakılmasına karar verir,
  • Gecikmiş itirazları karara bağlar,
  • Hacizde ve iflasta (mal masanın elindeyse) istihkak davalarını inceler,
  • İhalenin feshi talebini inceler ve karar bağlar,
  • İcranın geri bırakılması talebini inceler ve karara bağlar,
  • Kanunda öngörülen bazı suçlara ilişkin cezalara karar verir.

Her ne kadar icra veya iflasla ilgili olsa da, bazı dava ve işler icra mahkemesinin görev alanına girmez. İcra mahkemesinin görev alanına girmeyen dava ve işler şunlardır:

  • İtirazın iptali davası,
  • Menfi tespit davası,
  • Tasarrufun iptali davası,
  • İstirdat davası,
  • İhtiyati haciz kararı,
  • Borçtan kurtulma davası,
  • İflas davası,
  • İflasta üçüncü kişinin elindeki mal için açılacak istihkak davası.

İflasta mal üçüncü kişinin elindeyse, istihkak davasına bakma görevi icra mahkemesine ait değildir. Ancak, iflasta mal iflas masasının elindeyse, istihkak davasına bakma görevi icra mahkemesine aittir.

Yargılama Usulü

İcra mahkemesi, tek hâkimden oluşan özel görevli bir ilk derece mahkemesidir. İcra mahkemesinin görev alanına giren işler, ivedi işlerden sayılır ve bu işler için basit yargılama usulü uygulanır (m. 18/1). İcra mahkemesinin görev alanına giren işlerin ivedi işlerden sayılması nedeniyle, bu işler hakkında adli tatil hükümleri uygulanmaz (HMK m. 103/1-h). İcra mahkemesinde talep ve cevaplar, dilekçeyle olabileceği gibi, sözlü beyanların tutanağa geçirilmesi suretiyle de yapılabilir (m. 18/2).

İcra mahkemesi sınırlı inceleme yetkisine sahiptir. Bu bağlamda, icra mahkemesinde kural olarak tanık dinlenemez ve yemin deliline başvurulamaz. Ayrıca, icra mahkemesinin kararları, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Dolayısıyla, icra mahkemesinin verdiği kararlardan sonra genel mahkemelerde dava yoluna gidilebilir. İcra mahkemesinin kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği için, yargılamanın yenilenmesine konu edilemez.

Kural bu olsa da, icra mahkemesinin genel hükümlere göre verdiği ve kesin hüküm teşkil eden kararları da vardır. Bu kararlar şunlardır:

  • İstihkak davasında verdiği kararlar,
  • İhalenin feshi talebinin reddi kararları,
  • İstihkak davasına karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasında verilen kararlar.

Bu kararlar kesin hüküm teşkil ettiği için, bu kararlardan sonra genel mahkemelerde dava açma yoluna gidilemez. Bunun sonucu olarak, bu kararlar yargılamanın yenilenmesine konu edilebilir. İcra mahkemesinin genel hükümlere göre yaptığı bu yargılamalarda tanık dinlenebilir ve yemin deliline başvurulabilir.

Bölge Adliye Mahkemesi

Bölge adliye mahkemesi, istinaf merciidir. İcra mahkemesinin kararlarına karşı öncelikle istinaf yoluna başvurulabilir; istinaftan çıkan kararlara karşı ise temyize gidilebilir. İstinaf yoluna başvuru süresi, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftadır (m. 363/1). İstinaf yoluna başvuru, satış hariç diğer icra işlemlerini durdurmaz (m. 363/4).

Yargıtay

Yargıtay, temyiz merciidir. Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen ve miktar veya değeri 378.290 TL’yi geçen nihaî kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz başvurusu ve incelemesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır (m. 364/1-2). Tıpkı istinaf yoluna başvuruda olduğu gibi, temyiz yoluna başvuru, satış hariç diğer icra işlemlerini durdurmaz (m. 364/3).

Borçlunun istinaf veya temyize başvurması, sadece satış işlemini durdurur; diğer takip işlemlerini durdurmaz. Bu nedenle, borçlunun istinaf veya temyiz yoluna başvurması, haciz yapılmasına engel değildir.

Yargıtay

Yardımcı İcra Organları

İcra ve iflas takipleri ile ilgili her türlü dava ve iş, icra mahkemesinin görev alanına girmez. Başka bir ifadeyle, icra veya iflasla ilgili olsa da bazı dava ve işler icra mahkemesinin görev alanına dahil değildir. Bu bağlamda, icra ve iflas takipleri ile ilgili birçok dava ve iş genel mahkemelerde görülür. Genel mahkemeler, özel hukuk alanında görev yapan, icra mahkemesi dışındaki mahkemeleri ifade eder. Bu mahkemeler arasında asliye hukuk mahkemesi, asliye ticaret mahkemesi, sulh hukuk mahkemesi, tüketici mahkemesi, iş mahkemesi ve diğer mahkemeler yer alır.

Yeri geldiğinde genel mahkemelerin görev alanına giren dava ve işlere tek tek değineceğiz. Ancak, yine de icra mahkemesinin görev alanına girmeyip genel mahkemelerde görülen dava ve işlerin en önemlilerini belirtmek gerekirse şunlardır:

  • Borçtan kurtulma davası
  • İtirazın iptali davası
  • Tasarrufun iptali davası
  • Menfi tespit davası
  • İstirdat davası
  • İflasta üçüncü kişinin elindeki mal için açılacak istihkak davası
  • İhtiyati haciz kararı
  • İflas davası

Tasarrufun iptali davası, istihkak davasına karşı dava olarak açılıyorsa görevli mahkeme icra mahkemesidir. İflasta mal üçüncü kişinin elindeyse, istihkak davasına bakma görevi icra mahkemesine ait değildir. Ancak, iflasta mal iflas masasının elindeyse, istihkak davasına bakma görevi icra mahkemesine aittir.

Cumhuriyet Savcıları ve Adalet Müfettişleri

İcra ve iflas daireleri, icra mahkemesinin gözetimi ve denetimi altındadır. Bu daireler, Cumhuriyet savcıları ve adalet müfettişleri vasıtasıyla denetlenir. Cumhuriyet savcıları, bu daireleri yılda en az bir defa denetlemek zorundadır (m. 13). Görüldüğü üzere, bir ceza muhakemesi süjesi olan Cumhuriyet savcısının icra ve iflas hukukunda da görevi bulunmaktadır. Ancak, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiş suçlara ilişkin yapılan yargılamalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz (m. 350/2).

Kolluk Kuvvetleri

İcra dairesi, gerektiğinde zor kullanma yetkisine sahiptir (m. 80, 24-32). Bu çerçevede, kolluk kuvvetlerine ve köy muhtarlarına emir verebilir (m. 81).

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu