İcra Takibinin İptali ve Ertelenmesi

İcra takibi sırasında gerçekten borçlu olan kişi, başvurabileceği hukuki yollar tükendiğinde ve takip kesinleştiğinde, borcunu ödemesi için kendisine kolaylık sağlayan bir kanun hükmü bulunmaktadır.
Borçlu, borcun anapara ve faizleriyle birlikte ödendiğini veya alacaklının kendisine ek süre tanıdığını noter tasdikli ya da imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belgeyle ispat edebilirse, takibin iptalini veya ertelenmesini her zaman tetkik merciinden talep edebilir (İİK m. 71).
İtfa Sebebiyle Takibin İptali
Borç, icra takibi kesinleştikten sonra, takip dışında herhangi bir nedenle sona ermiş olabilir. İtfa, borcu ortadan kaldıran her türlü durumu ifade eder. Örneğin:
- Borçlunun doğrudan alacaklıya ödeme yapması,
- Alacaklı ile borçlunun ibra sözleşmesi yaparak borcu sona erdirmesi,
- Borçlunun, alacaklıdan olan bir alacağını takas etmesi,
- Alacaklının alacağını borçluya bağışlaması.
Eğer borç, takibin kesinleşmesinden sonra itfa sebebiyle sona ermişse, borçlunun icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini talep etmesi gerekir (m. 71/1). Aksi halde, alacaklı kötü niyetli olarak icra takibini sürdürmeye devam edebilir. Örneğin, borç ödenmiş olmasına rağmen alacaklı haciz talep ederse, borçlu borcun itfa edildiğini ileri sürerek takibin iptalini istemelidir.
İtfa sebebiyle takibin iptali, paraların paylaştırılması aşamasına kadar talep edilebilir.
Ancak, takibin iptal edilebilmesi için icra takibinin kesinleşmiş olması gerekir. Eğer borç takip kesinleşmeden önce ödenmişse, borçlunun ödeme emrine itirazında bu borcun zaten ödendiğini ileri sürmesi gerekir. Borçlu, ödeme emrine itiraz sürecinde itfa iddiasında bulunmamışsa, daha sonra takibin iptalini isteyemez.
Borçlunun, icra takibinin itfa nedeniyle iptalini talep edebilmesi için borcun sona erdiğini alacaklının imzasını taşıyan adi bir senetle veya noter onaylı resmi bir belgeyle ispatlaması gerekir. Aksi halde, takibin iptali sağlanamaz (m. 71/1).
Takibin iptali, takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden talep edilir. Mahkemenin verdiği karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir (m. 363/1). Ancak, icra mahkemesinin verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez, dolayısıyla borçlu veya alacaklı, genel mahkemelerde dava açabilir. Eğer icra mahkemesi takibin iptaline karar verirse, o ana kadar yapılan tüm takip işlemleri iptal edilir.
Zamanaşımı Sebebiyle İcranın Geri Bırakılması
İcra takibine konu olan alacak, takibin kesinleşmesinin ardından, dosyanın uzun süre işlemsiz kalması nedeniyle zamanaşımına uğramış olabilir. Eğer borç zamanaşımına uğramasına rağmen alacaklı takibe devam ederse, borçlu icra mahkemesine başvurarak icranın geri bırakılmasını talep edebilir (İİK m. 71/2).
Bu talep için borçlunun mahkemeye herhangi bir belge sunması gerekmez, çünkü borcun zamanaşımına uğrayıp uğramadığı icra dosyasından anlaşılabilir. Ancak, borç takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımına uğramışsa, borçlunun bunu ödeme emrine itiraz yoluyla ileri sürmesi gerekir. Eğer ödeme emrine süresi içinde itiraz edilmemişse, borçlu daha sonra zamanaşımını gerekçe göstererek icranın geri bırakılmasını isteyemez.
Zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması, takibin kesinleşmesinden sonra ve paraların paylaştırılması anına kadar talep edilebilir. Başvuru, takibin yapıldığı yerdeki icra mahkemesine yapılır.
İcra mahkemesinin vereceği karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir (m. 363/1). Ancak, icra mahkemesinin verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez, yani taraflar genel mahkemelerde dava açma hakkına sahiptir.
İspat yükü alacaklıya aittir. Eğer borçlunun iddiası üzerine icra mahkemesi inceleme yaparsa, alacaklı, borcun zamanaşımına uğramadığını ispat etmek zorundadır. Bunu yalnızca:
- İmzası ikrar edilmiş adi bir senetle, veya
- İmzası noter tarafından onaylanmış resmi bir belgeyle kanıtlayabilir.
Süre (Mehil) Verme Sebebiyle Takibin Ertelenmesi
İcra takibi kesinleştikten sonra, alacaklı borçluya borcunu ödemesi için ek süre tanıyabilir. Eğer alacaklı, bu süreye rağmen icra takibini sürdürürse, borçlu icra mahkemesine başvurarak takibin verilen sürenin sonuna kadar ertelenmesini talep edebilir (İİK m. 71/1). Mahkeme bu talebi kabul ederse, belirtilen süre boyunca icra takibi durur.
Borçlunun bu erteleme hakkından yararlanabilmesi için, alacaklının kendisine süre verdiğini kanıtlaması gerekir. Bunu ancak:
- İmzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş adi bir senetle, veya
- İmzası noter tarafından onaylanmış resmi bir belgeyle ispat edebilir (m. 71/1).
Eğer borçlu bu belgelerden birini mahkemeye sunamazsa, erteleme talebi reddedilir.
Önemli bir nokta, alacaklı tarafından verilen sürenin takibin kesinleşmesinden sonra tanınmış olması gerekir. Çünkü, takibin kesinleşmesinden önce verilmiş bir süre varsa, borçlunun ödeme emrine itiraz ederken bunu ileri sürmesi gerekir.
Süre verilmesi sebebiyle takibin ertelenmesi, takibin kesinleşmesinden sonra ve paraların paylaştırılması anına kadar icra takibinin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinden talep edilebilir.
İcra mahkemesinin vereceği karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir (m. 363/1). Ancak, icra mahkemesinin bu konuda verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez, yani borçlu veya alacaklı genel mahkemelerde dava açma hakkına sahiptir.
Eğer mahkeme takibin ertelenmesine karar verirse, belirtilen sürenin sonuna kadar icra takibi durur. Borçlu, bu sürenin dolmasının ardından borcunu ödemezse, icra işlemleri kaldığı yerden devam eder.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Asude DOĞAN