Blog

İflas Hukuku

İflas, borçlunun para veya teminat alacaklarını zamanında ödeyememesi durumunda, alacaklıların başvurusu üzerine asliye ticaret mahkemesinin kararıyla başlatılan bir hukuki süreçtir. Bu süreçte borçlunun tüm malvarlığı tasfiye edilerek alacaklıların alacaklarını tahsil etmeleri sağlanır. Ancak iflas yoluna başvurabilmek için borçlunun iflasa tabi kişilerden biri olması gerekmektedir.

İflas yalnızca para ve teminat alacakları için talep edilebilir. Örneğin, bir taşınırın teslimine ilişkin alacaklar için iflas talebinde bulunulamaz. Genel olarak iflas başvurusu alacaklı tarafından yapılır, ancak borçlunun kendi iflasını talep etmesi de mümkündür. Hatta bazı durumlarda borçlunun iflas başvurusunda bulunması yasal bir zorunluluk olabilir. Bir alacaklının talebiyle başlatılan iflas süreci, diğer alacaklıları da kapsayarak onların da bu karardan yararlanmasını sağlar.

İflas takip yolları iki ana kategoriye ayrılır: takipli iflas ve takipsiz (doğrudan) iflas. Takipli iflas, alacaklının icra dairesinde başlattığı iflas takibi sonrası asliye ticaret mahkemesinde açılan iflas davası ile gerçekleşir ve kendi içinde genel iflas ile kambiyo senetlerine özgü iflas olarak ikiye ayrılır. Takipsiz (doğrudan) iflas ise icra takibi başlatılmadan doğrudan mahkemede açılan bir iflas davası ile ilerler. Genel olarak iflas takip yolları üçe ayrılmaktadır: 1) Genel iflas, 2) Kambiyo senetlerine özgü iflas ve 3) Doğrudan iflas.

Para ve teminat alacağı bulunan bir alacaklı, borçlunun iflasa tabi kişilerden olması şartıyla, icra veya iflas takip yollarından birini tercih etme hakkına sahiptir. Seçtiği takip yolunu bir defaya mahsus olmak üzere harç ödemeksizin değiştirerek diğerine geçebilir (m. 43/2). Örneğin, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna başvuran bir alacaklı, tek seferlik hakkını kullanarak harç ödemeden genel iflas, kambiyo senetlerine özgü iflas veya doğrudan iflas yolunu seçebilir.  Ayrıca iflas sürecinde de öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluna başvurma zorunluluğu bulunmaktadır. Rehinle teminat altına alınmış bir alacak söz konusu olduğunda, borçlu iflasa tabi kişilerden olsa bile alacaklı öncelikle rehinin paraya çevrilmesi yolunu kullanmalıdır. Ancak, rehin bedeli borcu karşılamaya yetmezse, alacaklı kalan alacağı için iflas veya haciz yoluyla takibe devam edebilir (m. 45/1).  İflas sürecinde, haciz, itirazın kaldırılması, itirazın iptali ve mal beyanı gibi aşamalar bulunmamaktadır.

İflas Hukuku

İflasa Tabi Kişiler

İflas yoluyla takip, yalnızca Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir sayılanlar, tacirlere ilişkin hükümlere tabi olanlar veya özel kanunlarla iflasa tabi oldukları belirtilen gerçek ve tüzel kişiler için mümkündür (İİK m. 43/1). Bu kapsamın dışında kalan kişilere karşı iflas yoluyla takip yapılamaz.  Ancak kanunen iflasa tabi olan kişilere karşı iflas takibi zorunlu değildir; alacaklı, dilerse bu kişilere karşı icra takibi yolunu da tercih edebilir (m. 43/1). Ayrıca, iflas takibi başlatan alacaklı, bir defaya mahsus olmak üzere harç ödemeksizin bu yolu bırakarak icra takibine geçebilir (m. 43/2).

Borçlunun iflasa tabi olması, iflas davası açısından özel bir dava şartıdır. Bu nedenle, asliye ticaret mahkemesi iflası istenen kişinin iflasa tabi olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden inceleyebilir. Taraflar da bu hususu her zaman ileri sürebilirler (HMK m. 115/1). Buna karşılık, icra müdürü iflas takip talebini alırken borçlunun iflasa tabi olup olmadığını araştırmak zorunda değildir. Bu sebeple, iflas takibine maruz kalan borçlu, iflasa tabi olmadığını ödeme emrine itiraz ederek ileri sürmelidir (İİK m. 155).

Tacirler

Gerçek Kişiler

Türk Ticaret Kanunu’na göre, bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişi tacir olarak kabul edilir (TTK m. 12/1) ve her türlü borcu nedeniyle iflasa tabidir (TTK m. 18/1). Bir kişi, ticari işletmesini halka ilan ederek veya ticaret siciline tescil ettirerek duyurmuşsa, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır ve bu nedenle iflasa tabi olur (TTK m. 18/2). Ancak, küçükler veya kısıtlılar adına bir ticari işletmeyi yöneten yasal temsilciler tacir sayılmaz; tacir sıfatı işletme sahibi olan küçük veya kısıtlıya aittir (TTK m. 13). Bu nedenle, iflasa tabi olan kişi yasal temsilci değil, küçük veya kısıtlının kendisidir.  Ayrıca kanuni yasaklara aykırı olarak veya gerekli izin ve onayları almadan bir ticari işletmeyi işleten kişiler de tacir kabul edilir ve iflasa tabi olur (TTK m. 14/1). Örneğin, ticaret yapması yasak olmasına rağmen bir işletmeyi yöneten devlet memuru da bu kapsamda tacir sayılır ve iflas hükümlerine tabi olur.

Tüzel Kişiler

Hukukumuzda iflasa tabi olan tüzel kişiler şunlardır:

1. Ticaret Şirketleri

Ticaret şirketleri, kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinden oluşur (TTK m. 124/1). Bunlar tacir sayıldıkları için iflasa tabidir (TTK m. 16/1). Şirketin sermaye şirketi ya da şahıs şirketi olması, iflasa tabi olup olmaması açısından bir fark yaratmaz. Ancak tüzel kişiliği bulunmayan adi şirketler iflasa tabi değildir; burada iflasa tabi olan, şirket ortaklarıdır.

2. Ticari İşletme İşleten Dernek ve Vakıflar

Bir dernek veya vakıf, amacına ulaşmak için ticari bir işletme işletiyorsa, tacir sayılır ve iflasa tabidir (TTK m. 16/1). Ancak kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, ticari işletmeyi doğrudan ya da kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen bir tüzel kişi aracılığıyla işletse bile kendileri tacir sayılmaz. Bu durumda tacir sıfatı işletmenin kendisine aittir. Örneğin, Kızılay Derneği, Afyon Karahisar Maden Suyu İşletmesi’ni yönetmesine rağmen tacir sayılmaz; tacir sıfatı işletmenin kendisine aittir.

3. Kamu Tüzel Kişileri Tarafından Kurulan Kurum ve Kuruluşlar

Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy gibi kamu tüzel kişileri tarafından, özel hukuk kurallarına göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılır ve iflasa tabidir (TTK m. 16/1). Ancak, özel kanunlarla bazı kamu kuruluşları iflasa tabi olmaktan muaf tutulmuştur. Örneğin, Sosyal Güvenlik Kurumu iflasa tabi değildir (5502 s. K. m. 35/3).

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, iflasa tabi olanın doğrudan devlet, il özel idaresi, belediye veya köy değil; bunlar tarafından kurulan ve özel hukuk hükümlerine göre yönetilen kurum ve kuruluşlar olduğudur (TTK m. 16/2).

Tüzel Kişiler

Tacir Olmamalarına Rağmen İflasa Tabi Olan Kişiler

1. Donatma İştiraki

Donatma iştiraki, tüzel kişiliği olmayan bir yapıdır ve tacir değildir. Ancak, Türk Ticaret Kanunu’na göre tacirlere ilişkin hükümlere tabidir (TTK m. 17). Bu nedenle, iflasa da tabidir.

2. Ticari İşletme Açmış Gibi İşlem Yapan Kişiler

Hukuken var olmayan bir şirket veya adi şirket adına ortak sıfatıyla ya da kendi adına ticari işlemler yapan kişiler, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu tutulur (TTK m. 12/3). Dolayısıyla, iflasa tabidir. Ancak, kötü niyetli üçüncü kişilere karşı tacir sayılmadıkları için iflasa tabi olmazlar.

3. Ticareti Terk Eden Kişiler

Ticareti terk eden ve bu durumu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile yerel bir gazetede ilan eden kişi, ilan tarihinden itibaren bir yıl boyunca iflasa tabidir (İİK m. 44).

4. Kollektif Şirket Ortakları 

Kollektif şirketler tacir sayıldığı için doğrudan iflasa tabidir. Ancak, kural olarak şirketin borçlarından dolayı yalnızca şirketin kendisi iflasa tabi olur. Fakat şu durumlarda ortakların da iflası istenebilir:

  • Şirket borçlarını ödemediğinde, alacaklılar ortakların iflasını talep edebilir (TTK m. 238/2).
  • Mahkeme tarafından verilen depo kararına rağmen ortakların bu karara uymaması halinde, ortakların da iflasına karar verilebilir (TTK m. 240/1).

5. Adi Komandit Şirket Ortakları

Adi komandit şirketlerin ve ortaklarının üçüncü kişilerle ilişkilerinde kollektif şirket hükümleri uygulanır (TTK m. 317). Bu nedenle, kollektif şirket ortakları için geçerli olan iflas hükümleri adi komandit şirket ortakları için de geçerlidir.

6. Miras Ortaklığı

Miras bırakan bir kişi iflasa tabi ise ve hakkında iflas takibi başlatıldıktan sonra ölürse, iflas takibi miras ortaklığına (terekeye) karşı devam edebilir. Ancak bunun için:

  • Terekenin henüz paylaşılmamış olması,
  • Resmi tasfiyeye tabi tutulmamış olması,
  • Mirasçılar arasında aile ortaklığı kurulmamış olması gerekir (İİK m. 53/2).

Ölen kişinin mirasçılarının şahsen iflası istenemez; iflas yalnızca terekeye karşı devam eder.

7. Banka Yöneticileri ve Denetçileri

Bankacılık Kanunu’na göre, bankanın yöneticileri ve denetçileri, kanuna aykırı işlemleri nedeniyle bankacılık faaliyet izninin iptaline veya bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmesine neden olmuşlarsa, şahsi sorumlulukları çerçevesinde iflasa tabi tutulabilirler (BanK m. 110). Ancak, banka hissedarlarının iflası istenemez.

8. Sermaye Piyasası Kurumu Ortakları ve Yöneticileri

Sermaye Piyasası Kurulu, sermaye piyasası kurumlarının iflası veya tedricî tasfiyeye girmesi durumunda, sorumlulukları tespit edilmiş ortakların ve yöneticilerin şahsi iflasını mahkemeden talep edebilir (SerPK m. 98).

Bu kişiler, tacir olmasalar da çeşitli yasal düzenlemeler nedeniyle tacirlere ilişkin hükümlere tabi tutuldukları için iflasa da tabi olurlar.

Konkordatoya Özel İflas Düzenlemesi

Konkordato süreci borçlunun mali durumunu düzeltmesi için bir fırsat sunar. Ancak bazı durumlarda konkordato süreci başarısız olabilir ve borçlunun iflasına re’sen karar verilir.

Konkordato tasdik edilmezse ve borçlu iflasa tabi kişilerden biri olup doğrudan iflas sebeplerinden biri mevcutsa, mahkeme borçlunun iflasına re’sen karar verir (İİK m. 308).

Kesin mühlet içinde borçlunun mali durumu daha da kötüleşirse veya belirli olumsuz koşullar oluşursa, konkordato komiserinin raporu üzerine mahkeme, kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına re’sen karar verebilir (İİK m. 292/1).

Bu hükümler, kötüye kullanımları önlemek ve mali durumu gerçekten düzelme ihtimali olmayan borçluların zaman kaybetmeden iflas sürecine geçmesini sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu